English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Bir şeyin yok ya

Bir şeyin yok ya traducir inglés

215 traducción paralela
Bir şeyin yok ya hayatım?
Have they hurt you, sweetheart?
Bir şeyin yok ya? Holmes!
You all right?
- Bir şeyin yok ya?
- How do you feel?
- Bir şeyin yok ya?
- Did you hurt yourself?
İyimisin bir şeyin yok ya?
Are you all right again? Really all right?
Bir şeyin yok ya?
Are you alright?
Kötü bir şeyin yok ya?
Did he hurt you?
Bir şeyin yok ya?
You all right?
- Bir şeyin yok ya, profesör?
- Are you OK, professor?
Bir şeyin yok ya?
Are you OK?
PROFESÖR : Bir şeyin yok ya kızım?
Are you alright, my girl?
Bir şeyin yok ya?
Are you hurt?
- Bir şeyin yok ya?
I hope you're okay?
- Bir şeyin yok ya?
- You sure you're OK?
Sam, bir şeyin yok ya?
Sam, are you all right?
Bayan Piggy, bir şeyin yok ya?
Oh, Miss Piggy, are you okay?
- J. J., bir şeyin yok ya?
- J.J., are you okay?
Bir şeyin yok ya?
Are you okay?
Bir şeyin yok ya?
Are you all right?
Baba, bir şeyin yok ya?
Daddy, are you okay?
- Bir şeyin yok ya?
Are you all right?
Bir şeyin yok ya?
So are you all right?
Bir şeyin yok ya?
- Andy. - You okay?
Bir şeyin yok ya?
Is everything all right?
Bir şeyin yok ya.
- Ain't nothin'.
Roz, Roz. Bir şeyin yok ya?
Roz, are you all right?
- Bir şeyin yok ya, baba?
- You okay, Dad? - I think so.
- Bir şeyin yok ya? - Yok, iyiyim.
Nothing happened.
- Bir şeyin yok ya?
- You don't have anything?
Palomino, bir şeyin yok ya?
Palomino, are you all right?
- Ciddi bir şeyin yok ya?
- Is it serious?
- Bir şeyin yok ya?
- Are you okay?
- Bir şeyin yok ya?
You all right? Everybody all right?
Bir şeyin yok ya?
You ok?
Bir şeyin yok ya?
Did they hurt you?
Peki ya sen, söyleyecek bir şeyin yok mu?
And you, have you nothing to say?
Onu biliyorum, ama bağlı olduğun bir kurum ya da görev tanımı gibi bir şeyin... eski moda şeyler falan yok mu?
I know that, but you haven't got any establishment... or terms of reference or anything - anything old-fashioned like that?
Bunun mantıklı bir açıklaması yok... ama içimde insan ruhuna olan kesin inancım... ve birinin ya da bir şeyin bize göz kulak olduğuna dair inancım var.
There's no rational explanation but... what I do have is an absolute faith in the strength of the human spirit... and the belief that someone or something is looking after us.
Ya sen, anlatacak bir şeyin yok mu?
And you, haven't you anything to tell?
- Bİr şeyin yok ya, Ka-kui?
- Are you all right, Ka-kui?
Bir ömür boyu çalışıp, kazandığım her şeyin yok olup gitmesine izin veremezdim ya?
After a life of hard work, a man doesn't let himself go down the toilet. Does he?
Bir şeyin yok, ya?
You all right?
Bir şeyin yok ya canım?
Alright?
- Bir şeyin yok ya!
Okay. Jesus Christ! You all right?
Bir şeyin yok ya?
- are you all right?
Yani hiçbir şeyin sözünü vermiyorum ya da herhangi bir beklentim yok.
I mean... I'm not making... any promises... or, you know, having any expectations.
Lisa, Tanrıya şükür bir şeyin yok.
Lisa, thank God you're okay.
Burada kilitli... dolayısıyla, biliyorsun, ben... her şeyin ama her şeyin güzel olacağını biliyorum ama arkadaşım için değil... çünkü o hasta, dolayısıyla bir an önce onu iyileştirebilecek bir yer bulmalıyız... ve senin neden söz ettiğim hakkında hiçbir fikrin yok, değil mi?
- -anything with all, you know, everything, is going to be just fine, but no- - my friend, she's sick, so we gotta find a place where she can heal- - and you have no idea what I'm talkin'about, do ya?
Tanrı'ya şükür bir şeyin yok.
Thank God you are okay.
Ayrıca senin merhametin ya da herhangi bir şeyin için kendimi önüne atmaya niyetim yok.
AND I HAVE NO INTENTION OF THROWING MYSELF ON YOUR MERCY... OR ANYTHING ELSE FOR THAT MATTER.
Kutsallığını bozman gereken bir kilisen ya da başka bir şeyin yok mu senin?
Don't you have a church to desecrate or something?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]