Bu sahte traducir inglés
2,206 traducción paralela
Bu sahte bir şey.
This is a forgery.
Zaten sahip olduğum tek şey bu sahte nam.
Oh, the thing about a reputation, it's all that a man has.
Çünkü bu sahte Kral Julien.
It's not because he's a fake King Julien.
Bu sahte sahne içkisinden midem bulandı.
I'm feeling sick from all that fake stage booze.
Bu sahte.
It's a fake.
- Bu sahte ben.
- That's fake me!
Bu sahte benim olmalı.
This must be fake mine.
Bak, bu sahte.
Hey, look. It's fake.
Ayrıca bu sahte, sıkıcı Süpermen belgeselini de izleyebiliriz.
well, we might as well watch This fake, boring superman dontary.
Bu sahte olduğunu kanıtlıyor.
It proves that you are a fake.
Federaller peşimize düşmesin diye gördüğünüz bu sahte sınıfı hazırladık.
To keep the feds from coming after us, we built the phony schoolrooms that you saw.
Bu sahte arkadaşlığın gerçeğe döndüğünü sanmıştım.
Because I stupidly thought That this fake friendship might be real.
Bu sahte belgeler o kadar kaliteli ki gerçek olanlar, yanlarında düzmece kalıyor.
These forged documents are so good, they make real ones look fake.
Ama olamaz, bu sahte!
But no, this is a fake!
Bu sahte alçakgönüllülük olayın artık eskimeye başladı, Ilene.
You know, this false modesty is getting a little bit old, Ilene.
Bu sahte inceliğim sahip olduğum tek şey.
That mockery of elegance is about all I have left.
Peki Raj bu sahte ilişkiyi nasıl öğrenecek?
But how will Raj know about this fake affair?
Bu sahte gözyaşlarıyla mı?
With those fake tears?
Aslında bu sahte bir şey, keçiboynuzu.
Oh, you know what, but this is actually the fake stuff, carob.
Ve bu şatafatlı sahte-ahşap vinil panel ile,
And with this luxury of the vinyl fake-wood paneling,
Xuanxuan, sakın bu adamın sahte eleştirel-gerçekçiliğine kapılma.
Xuanxuan, don't be like him, With his fake critical realism.
Bu belgeler sahte!
This is a forgery of official documents!
Bu dostluk asla sahte değil. Bu benim için çok büyük bir erdem.
I never imagined that friendship would grow into something much bigger.
Yani bu görüntüsünün sahte olduğunu insanlar gibi öldüğünü mü söylüyorsun?
Are you saying that fine looking forge is dead like the way people die?
Sahte bir mektup yazdım. Bu gece samanlıkta buluşalım.
So I forged a letter.
Bu adam sahte.
This guy's a fake.
Bu kimliğin sahte olduğunu saklamak istememiş bile.
He didn't even try to cover up the ID was fake.
Bana deli olduğumu, bu haritanın da sahte olduğunu söylediler.
They said that I was crazy and they said that this map was a fake.
İtirazlarınızı Bay Palmer'ın şahsen kendisine göndermekten zevk duyacağım ama bu arada şu elbisenizi değiştirecek ve Bayan Goldman'ın sahte evliliğini ortaya çıkaracaksınız.
Now, I'm happy to send your objections to Mr. Palmer himself... but, in the meantime, expose Miss Goldman's sham marriage... and you will change that suit of yours.
Bu güzel bir resim. Sahte.
It's a pretty painting, but it's a fake.
Yüz tanıma programından aldığımız görüntülerde sahte polislerin suç kayıtları ortaya çıktı. Bu yerde korkusuz Fortune için çalıştıklarını sanıyorum.
The facial-recognition from the karaoke security footage showed that the fake cops actually have criminal histories linking them to this casino - - that is, if they work for this fearless Fortune.
Ve bu yüzden sahte bir suç tahmini yarattım.
And that is why I faked the prediction of this crime.
Buna rağmen- - Benimle burada kal- - sahte tahminimde olduğu gibi bu şeyler şimdi gerçekleşecek.
Nevertheless- - stay with me here- - things will now happen just as I fake predicted.
IP adresinde bir üçkağıtçılık yapıyor- - bu sayede gerçek IP adresini sahte olanıyla gizliyor.
He's spoofing his IP address- - masking his real IP with a fake one.
Haklısın. Ama bu adam, Fanning sahte kimlik olayının erbabıydı.
But this man Fanning was a dealer in identities.
Telesekreterine Stephen Hawking'den sahte mesaj bıraktığımızdan bu yana Sheldon'a yaptığımız en acımasız şey olacak.
This is the most delightfully cruel thing we've done to Sheldon since we left that fake message from Stephen Hawking on his voice mail.
Ama bu sene, Sevgililer gününde oturup kariyerime odaklanıyorum. Aynen Chuck'ın da Raina Thorpe'la sahte ilişkisiyle yaptığı gibi.
But this year, I'm sitting out "V" day to focus on my career, as is Chuck with his fake relationship with Raina Thorpe.
Ben sahte beyannameyi almış ve bu annemi hapse atabilir.
Ben has the forged affidavit that could put my mother in jail.
Bu okul dibine kadar sahte.
This school's a bloody fake.
Bu resimler sahte.
Uh, these pictures are fake.
Sean'ın transkriptleri, Gilbert Üniversitesi kağıtları kullanılarak sahte yollardan hazırlanmış bu da okuldaki birinden yardım aldığını gösteriyor.
Sean's transcripts were forged using paper with a Gilbert College watermark, which means that he had help from someone inside the school. No.
Bu doğru olsa bile kimin için çalışıyor da, benim ya da onun bizim sahte ölümümüzü kurgulamak zorunda kalsın?
Even if that's true, who could she possibly be working for that would make her want to fake my--her- - our deaths?
Hayır, bu bir sahte şükb.
No, that is a faux fupa.
Ama hala çok merak ediyorum, Bu gerçekten mutlu son olabilir mi? ...... ya da sadece başka bir sahte umut...
Still, I can't help but wonder if this could be a true happy ending, or one more false hope.
- Bu kurabiye sahte.
That cookie is a forgery.
Her seyi sahte bu kadinin!
She's a phony.
Bütün bu evlilik olayı tamamen sahte.
I mean, the whole marriage would be a complete sham.
- Bu güller sahte gibi duruyor.
- Those roses looked like, flat.
Bu çok sahte.
( All breathing heavily ) Rachael : This is so fake.
Sahte gökyüzünü görmekten daha önce hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
I've never been so happy to see fake sky before.
Bütün bu şov tamamen sahte.
This whole show's a fraud.
sahtekar 85
sahtekâr 21
sahte 81
sahte mi 16
sahtekarlık 26
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu şarkı 23
bu sana 142
bu saçmalık da ne 22
sahtekâr 21
sahte 81
sahte mi 16
sahtekarlık 26
bu sabah 343
bu sabah nasılsın 16
bu şarkı 23
bu sana 142
bu saçmalık da ne 22
bu sana ders olsun 23
bu saçmalık 450
bu sadece bir oyun 48
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu sadece başlangıç 61
bu şartlar altında 79
bu sadece 212
bu sadece bir rüya 16
bu saçmalık 450
bu sadece bir oyun 48
bu sayede 46
bu saatte 37
bu saatte mi 92
bu sadece başlangıç 61
bu şartlar altında 79
bu sadece 212
bu sadece bir rüya 16