Buradaydım traducir inglés
1,899 traducción paralela
- Buradaydım.
- Right here.
Orada değildim, buradaydım.
Well, I wasn't up there. I was down here.
Hakkında söylenenleri duyamaya yetecek kadar uzun zamandır buradaydım.
I've been here long enough to hear it all about you.
Tüm zamandır buradaydım.
I have been here the whole time.
Bugün buradaydım.
I was here today.
Dün gece buradaydım.
I was here the other night.
Buradaydım.
I'm here.
Öncelikle, ne ben buradaydım ne de benimle konuştunuz.
Okay, first of all, I was never here and we never spoke.
Az önce buradaydım.
I was just here.
Dürüst olmak gerekirse, daha önce de buradaydım, birçok kez Tanrı'dan yardım dilenmek için.
Well, to be honest with you, I've been here before, all right, asking for God's help a lot of times, okay?
Beni hasta etti, atımdan düştüm sonra kendime geldiğimde tam buradaydım, bu yatakta.
It made me sick, I fell off my horse, and when I came to, I was right there, on that bed.
Ben hep buradaydım ve sana daha önce de kimseyi aptal yerine koymaman gerektiğini söylemiştim.
I am here, and I told you before... You're not fooling anyone.
- Ben buradaydım. Sen de orada.
You were standing there.
Evet, buradaydım.
Yes, I was there.
Onca zahmete seninle tanışmak için katlandılar. Bense buradaydım ve beni önemsemediler.
They went to all that trouble to meet you...... and I was right there, but they didn't care about me.
Bu sadece... Buradaydım, Jessi'ye ulaşmaya çalışıyordum, Gerçekten ona ulaşma fırsatı bulmuştum
It's just... here I was, trying to reach out to Jessi, something I rarely get a chance to do.
Başından beri buradaydım!
I was here all along!
- Ben buradaydım, çok şey feda ettim..
Fifteen years I've been here, and I have sacrificed a lot.
Uyandığımda buradaydım.
When I woke up, I was here.
Senden önce de buradaydım tatlım, senden sonra da olacağım.
Hey, I was here before you, sweetie ; I'll be here after.
Melinda, ben... ben daha önce buradaydım.
Melinda, i've--i've been here.
Sayım yapmak için buradaydım.
We're here doing inventory.
Hayır. Bütün gece buradaydım.
No, I've just been here all night.
Uyandığımda buradaydım.
I woke up and here I was.
Girdiğinde fark etmedim bile seni. Senden önce buradaydım.
You didn't notice me when you came in I was here before you
Peki, ancak ben de buradaydım şu şey, yani otobüs -
Yes, but I was here when the thing... The bus with... The tunnel thing...
Buradaydım.
I was here.
Buradaydım.
Here.
- Buradaydım.
- I was here.
Buradaydım, çalışıyordum.
Working, here.
Polis, ofisi aradığında buradaydım.
I was here when the police called the office.
Hayır, tüm gece buradaydım.
No, I was here all night.
Ben Allison. Allison Dubois. Dün buradaydım.
Oh, i'm allison. i'm allison dubois.
- Bütün bir gün buradaydım.
- I've been here all day.
Allahtan buradaydım.
- Yeah. Thank God I was here.
Merhaba, bir kaç dakika önce buradaydım.
Hi, I was here two seconds ago.
1971'de buradaydım.
I lived here in'71.
Her zaman buradaydım.
I've always been here.
Sezonu kapattık fakat 4'e kadar buradaydım.
We're done for the season, but I was here till about 4 : 00.
Burada oturuyordum ki dışarıda birini gördüm. Önce Rob sandım, fakat konuştuğunuzu duyduğumda adam hala buradaydı.
I was just sitting here, and I saw someone out in the yard, and I thought it was Rob, but then you guys were talking, and the guy was, like, still there.
Arkadaşlarım buradaydı ama artık yoklar ve geri dönmeyecekler.
My friends were here and now they're gone, and they're not gonna come back.
Sabahtan beri buradaydım!
What do you make of this photo?
Geçen hafta da buradaydık Hatırlamadınız mı?
- No? You were all here last week. You guys remember, like...
Ama buradaydım.
I sleep during the day.
Bu taşındığımızda buradaydı.
This was here when we moved in.
Aklım orada olması gerekirken buradaydı.
- This is where my head was, instead of where it was supposed to be.
Bunca zaman seni istemedim ama buradaydın şimdi ise gelmeni istiyorum.
All the times I didn't ask for you, and you were here. Now I'm asking. Please.
Her gün buradaydım.
I am here!
Bilgisayarım buradaydı, saatim de orada, ve karımın mücevher kutusu... içini tamamen boşaltmışlar.
My laptop was right here, my watch right there, and my wife's jewelry box- - they completely cleaned that out.
Bu olay gerçekleştiğinde Federal Bilim Kurumu neden buradaydı, merak ediyorum sadece.
I'm just curious why the federal science foundation is in the middle of nowhere, when this happens.
Evde yapılan tıbbi havuç. Taşındığımda buradaydılar. Bir arkadaş için saklıyorum.
Personal use medicinal carrots that were here when I moved in, and I'm holding it for a friend.
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
burada ne yapıyorsun 1049
burada neler oluyor 706
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradan git 21
buradaydı 142
buradasınız 63
burada dur 141
buradan gidiyorum 95
burada neler oluyor 706
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradan git 21
buradaydı 142
buradasınız 63
burada dur 141
buradan gidiyorum 95