English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Buradaymış

Buradaymış traducir inglés

2,587 traducción paralela
Bakın kimler buradaymış. Shelley McGuinness!
Well, well, well, Shelley McGuinness!
- Parti buradaymış demek.
- So this is where the party's at.
Bayan Du da buradaymış. Müsaadenizle.
There's Madame Du.
Bebeğim buradaymış.
There's the baby,
- Tinker Bell de buradaymış.
Hey, tinker bell.
İşte o da buradaymış.
Oh, there she is.
Ya liman ustasının vücut kıllarıyla ilgili bir sıkıntısı vardı ya da iblis buradaymış.
Either the harbourmaster had a problem with body hair, or a fiend was here.
Bağış için buradaymış.
He's here for a donation.
Ve buradaymış. Pişmanlık duymuyorum.
And here I am, with no regrets.
Uzun zamandır buradaymış.
It's been here a long time.
Haskell da buradaymış.
And here's Haskell, too.
İlk Sutton buradaymış.
Sutton was here first.
Pekâlâ, araba en azından birkaç saattir buradaymış.
All right, the car's been here at least a few hours.
Hâlâ buradaymış.
It's still here.
Pamuk buradaymış.
Snow was here.
Benim kristal kraliçem buradaymış.
There is my crystal queen.
Evet, bütün gece buradaymış ama hiçbir şey duymamış.
Yeah, he was here all night. He didn't hear a thing.
En sevdiğim ebe de buradaymış.
Well, well, well. If it's not my favorite midwife!
Bu sabah buradaymış.
He was here this morning. BECKETT :
Geldiğinde buradaymış.
Came in and here he was.
- Aman Tanrı'm! - Kart okuyucu bayan da buradaymış.
Hey, it's the card-reader lady.
Çıta birkaç yıl önce buradaymış.
This is where the bar was just a few years ago.
Eric, cep telefonları buradaymış. Harika.
Eric, we got the cell phones here.
Neredeyse 3 saat buradaymış.
He was here nearly 3 hours.
Bak kimler buradaymış.
Look who's here.
Buradaymış.
Oops! There it is.
Kimler buradaymış kanepemde oturuyor ve benimle taşak geçiyor.
Well, look who's here, sitting here on my couch, mocking me.
Adam kesinlikle buradaymış.
Ooh. Adam is definitely up here.
Hâlâ buradaymış.
He's still here.
Seksi bombamız da buradaymış.
Oh, and there's little miss hot potato.
Az önce buradaymış.
He was just here.
Ama ferk ettik ki takılmak istediğimiz tek dinozor zaten buradaymış.
But we realized the only dinosaur we want to hang out with is right here.
Henüz odanın her yerini taramadım ama ilk incelemelerime göre Todd Margaret kesinlikle buradaymış.
I'm not done thoroughly scouring the room yet, but I did deduce from my initial test that Todd Margaret has definitely been here.
Hey hey, yerel sembolümüz de buradaymış.
Hey hey, there's the moon man hisself.
Birkaç saattir buradaymış.
He's been out a few hours.
Yok, buradaymış.
No, oh, here we go.
Hâlâ buradaymış. O yapıyor.
He's still here.
İşte buradaymış.
There she is.
- Aptal sürtük buradaymış.
- Here's the stupid slut!
Savurgan oğlum da buradaymış.
Ah, the Prodigal Son.
Onun ailesi de buradaymış tatlım.
His family's here, too, Honey.
Buradaymış.
There she is.
Buradaymış!
Hey, you...
İşte, aradığımız adam buradaymış.
Ah, there you go. Just the man we're looking for.
Saç kurdelem de buradaymış.
And here's my hair ribbon.
Michael da buradaymış.
Um, Michael is in here, too.
Yani Bayan King merdivenden çıkıyormuş nişancı da buradaymış ve bir şeye şahit olamadan onu öldürmüş.
So Mrs. King is coming up the stairs with her groceries, and the shooter's here and he takes her out before she has a chance to witness anything.
- Biri buradaymış.
Someone's been in here.
Bakın kimler buradaymış.
Oh, look who's here.
Uşaklar da buradaymış.
Hey, it's the flunkies.
Buradaymışsın.
There you are. What's wrong?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]