English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ D ] / Değil mi frank

Değil mi frank traducir inglés

339 traducción paralela
Sana yardım etmemden rahatsız olmuyorsun değil mi Frank?
You mind me helping you, Frank?
• Pekala • Bunu bilmiyorduk, değil mi Frank?
- All right. - I didn't know that, Frank. Did you?
Her şey yolunda değil mi Frank?
But it's all right, isn't it, Frank?
Ne tesadüf, değil mi Frank?
Does that look familiar, Frank?
İki arabalık bir garaj, değil mi Frank?
That's a two-car garage, isn't it, Frank?
Güzel bir resim, değil mi Frank?
That's a nice picture, isn't it, Frank?
Ah, evet, senin için küçük, değil mi Frank?
Oh, yeah, it's little to you, isn't it, Frank?
İyi fikir değil mi Frank?
That's an idea, ain  ft it, Frank?
Ama beraber küçük bir iş yapıyoruz, değil mi Frank?
But we're going to do a little business together, aren't we, Frank?
Onun için 75 frank alırdın, değil mi?
And no doubt you'd take 75 for it. Would you?
Bildiğiniz gibi size çok küçüklüğünüzden beri Bay Frank diyorum etrafta kimse yokken Bay Frank dememin bir sakıncası yok, değil mi?
Well, seein'as I been calling you Mr. Frank ever since you were knee-high to nothin'... ain't no harm in calling'you Mr. Frank when ain't nobody around here, is there?
Biz bir can aldık, değil mi, Frank?
We took a life, didn't we, Frank?
Olanların sebebi buydu, değil mi, Frank?
OH, IT WAS, WASN'T IT, FRANK?
değil mi?
WOULDN'T HE? WHERE IS HE, FRANK?
O büyük bir adam, değil mi, Frank?
He is a great man, ain't he, Frank?
Söylesene, Frank, dün gece yanlış bir şey yapmadım, değil mi?
Say, Frank, I didn't do anything wrong last night, did I?
İhtiyar Frank Patch'i hatırlıyorsun değil mi Howie?
You remember old Frank Patch, don't you, Howie?
Arabadan çaldığımız paraları Frank almıştı, değil mi?
Frank took the money when we got it off the stage, didn't he?
Hiçbir şey görmedik, değil mi, Frank?
No, we ain't seen nothin', have we, Frank? .
Bu kadar açık sözlü olmamdan rahatız olmadın değil mi?
But you don't mind my being this frank, do you?
Daha önce hiç bir kadına ateş etmedim, değil mi, Frank?
I ain't never shot me a woman before, have I, Frank?
Doğru değil mi? Frank.
Ain't that right, Frank?
Durmadan yaşlandığına yemin ederim, Billy, öyle değil mi, Frank?
I swear you're getting older all the time, Billy. Ain't he, Frank?
Kardeşiniz Frank başka bir bankanın yönetim kurulunda değil mi?
Your brother, Frank, isn't he on the board at the other bank?
Onu satmak istemezsiniz, değil mi Bayan Frank?
You wouldn't want to sell that, Mrs. Frank, would you?
Frank ve çocukların yukarıdan dolanıp beklediklerini sanmıyorsun, değil mi?
You don't suppose Frank'n the boys circled high around and are waitin'do you?
Frank bir kadına ateş etmez, değil mi?
Frank wouldn't shoot a woman, would he?
Değil mi, Frank?
Ain't that right, Frank?
Güzeller değil mi? Her birine dört yüz frank ödedim. Pahalı değil.
400 francs... a bargain.
Oradaki Frank Machin değil mi?
Isn't that Frank Machin?
Sen Frank Machin'sin değil mi?
You're Frank Machin, aren't you?
Bu Frank Machin değil mi?
Isn't that Frank Machin?
- Yine bana kazık attın değil mi?
Well, Frank, you've slipped it to me again, haven't ya?
Yakında 25 milyon frank bizim olacak. Harika, değil mi?
25 million francs can be expected soon!
Ben doğru anladım, değil mi, Frank?
You did mean it, didn't you, Frank?
Clanton çetesinin üyelerini temsil ediyoruz - sen Ike Clanton, ben Frank McLowery - sonra Bay Chekov diğer Billy olmalı, öyle değil mi?
You, Ike Clanton, I, Frank McLaury. - Then Mr. Chekov would be the other Billy, would he not?
Sana 30 frank borcum var değil mi?
I owe you 3,000 francs, right?
- Hem de nasıl! Sana 50 frank borcum var değil mi?
I owe you 5,000 francs, right?
- Sana 100 frank borcum vardı değil mi? - Bana mı?
- l owe you 1 0,000, right?
- Kendi kendine yapmaktan daha iyi değil mi?
- No, Frank. ls she better than self-abuse?
40.000 frank bir hırsızlık değil tabii... 40.000 mi bayım?
$ 9,000 is financial manipulation! $ 9,000?
Adın Frank, değil mi?
Your name's Frank, right?
Charlie, Frank Harmon'ı tanıyorsun değil mi?
Charlie, you know Frank Harmon?
Frank, Candice'i benim seni koruduğum gibi koruyor, değil mi?
Frank's protecting Candy the same way as I protected you, isn't he?
Öyle değil mi, Frank?
Aren't you, Frank?
- Frank geliyor değil mi?
- Isn't Frank coming?
Bizi vurmayacaklar değil mi?
They're gonna shoot us, aren't they, Frank?
Adın Frank değil mi?
That's your name, isn't it?
Frank'di, değil mi?
Frank, is it?
Öyle değil mi, Frank?
Isn't it, Frank?
( Çavuş Dedektif Frank Arriola ) Ona sen tuzak kurdun, değil mi?
And you set him up.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]