Değil mi hayatım traducir inglés
677 traducción paralela
Değil mi hayatım?
Don't you think so, Honey?
Çok can sıkıcı, değil mi hayatım?
It's all just a great bore, isn't it, darling?
Sen de daha gitmek istemiyorsun, değil mi hayatım?
You don't want to go yet, honey. She'll stick around, too.
Öyle değil mi hayatım?
Could they, my dear?
Değil mi hayatım?
Is it, baby?
Ciddisin, değil mi hayatım?
You mean that, honey?
Aslını sorarsanız, şu tarafa doğru giden bir kadın gördük, değil mi hayatım?
As a matter of fact, we just saw a woman going that way. - Didn't we, my dear?
Henri seni getirir, değil mi hayatım?
Henri will bring you, won't you, darling?
Büyüleyici, değil mi hayatım?
Fascinating, eh, darling?
Onlar biraz uzun değil mi hayatım?
Aren't they a little long, dear?
Değil mi hayatım?
Don't we, honey?
Evet, boyunsuz oldukları için boğazlarını da sıkamıyorsun, değil mi hayatım?
Especially'cause, if they have no necks you can't wring them. Right, honey?
Burası birdenbire çok soğudu, öyle değil mi hayatım?
It's suddenly turned very cold in here, dear, don't you think?
- Böyle demiştin değil mi hayatım.
- Weren't those your words, my dear?
Pekala, sana söylediğim herşeyim anladın, değil mi hayatım?
Now, you understand everything I told you, don't you, dear?
Öyle değil mi hayatım?
Isn't that so, my dearest?
Değil mi hayatım?
Aren't you, my dear?
Öyle değil mi hayatım?
Isn't that so, my dear?
Değil mi hayatım?
Right, dear?
Senin için bir sorun yok, değil mi hayatım?
- Will you be all right?
Hayatım, o kadar da kötü değil. Değil mi?
Dear, it isn't as bad as all that. ls it, now?
Ama hayatındaki tek kadın ben değilim, öyle değil mi?
But I'm not the only one, am I?
Hayatım boyunca sadece bir uşak olarak kalmamı istemezsiniz, değil mi?
You don't want me to go on being just a butler all my life, do you?
"Hayatım, yüzük harika değil mi?"
"Darling, isn't my ring lovely?"
Hayatım, ne büyük utanç değil mi?
Darling, isn't it a shame?
Onun hayatıyım, bu yeterli değil mi?
I'm his life. Isn't that enough?
- Hayatım. - George melek gibi biri, değil mi?
- Isn't George an angel?
Hayatımızın en güzel çağlarını bekleyerek geçirmek aptalca değil mi?
Isn't it silly to spend the best years of our lives waiting?
Hayatım, beni merak etmiyorsun, değil mi?
Darling, you're not worrying about me, are you?
Söyleyeceksin, değil mi, hayatım?
You will, won't you, my darling?
- Hayatım, yaşamak istiyorsun değil mi?
- Darling, you want to live, don't you?
Ivır zıvır. Hayatın dertlerine basit yaklaşımımı hep küçümsedin. Ama bu konudaki ketumluğumuzun bir bedeli olmalı, değil mi?
You were always inclined to despise my simple approach to the problems of this life, but our silence on the matter would be worth something, would it not?
İyi geçmemişti, değil mi, hayatım?
Oh, no, you didn't, did you, dear?
Micky, gelip benimle tekrar sevgili olursun, değil mi, hayatım?
Micky, come and hook me up, will you, dear?
Biliyorum bu korkunç, Ralph amca, hayatımın geri kalanını mutsuz geçirmekten daha iyidir, değil mi?
Oh, I know it's awful, Uncle Ralph, but it's better than being unappy for the rest of my life, isn't it?
Ve hangi aileyi kast ettiğini biliyorsun değil mi, hayatım?
And you know which family he means, don't you, honey?
- Bunlar hoş, değil mi? - Liste, hayatım.
- Aren't these pretty?
Beni bununla tüm hayatım boyunca tehdit edeceksin, değil mi?
You're gonna hold that over me all my life, aren't you?
Korkuyorsun, değil mi, hayatım?
You're afraid, ain't you, deary?
Öyle değil mi, hayatım?
Don't we, dear?
Herhalde şaka yaptığımı anlamış - sındır değil mi Otto, hayatım.
You do understand I'm only joking, don't you, Otto, dear?
Hayatımız boyunca neredeyse 50 yıl sigorta pazarlamacısı olarak çalıştık, doğru değil mi?
All our lives, for almost 50 years... we've been insurance salesmen, right?
Evet Bay Gauge hayatı yargılamak bana düşmez değil mi?
Well, it just goes to show you, Mr. Gauge I'm not a very good judge of life, am I?
"Yalnız, hayatım, Arkansaslı küçük Annie'ni unutmuyorsun, değil mi?"
"Lonesome, darling, you ain't forgetting your little Arkansas Annie?"
Öyle değil mi hayatım?
Ain't that so, honey?
Anlıyorsun değil mi, hayatım?
Now you do understand, darling, don't you?
Diğer bütün maymunlardan daha akıllıyım. Hayatım boyunca bu işi yaptım. Öyle değil mi, Kraliçem?
Ever since I escaped from that orphanage.
Değil mi, hayatım?
Is it, sweetheart?
Oh hayatım, çok fazla yedin öyle değil mi?
Ooh, sweetheart, you ate a lot didn't you?
6000 insanın hayatını eğlence düşkünü... bir bilimadamının fikrine uyarak kurban edeceğimi düşünmüyorsun, değil mi?
Do you think that I'm going to sacrifice the lives of 6,000 people on the opinion of a playboy scientist?
Özgür ve heyecan verici bir hayat yaşamak için para lazım, değil mi?
To live a free and exciting life you need money, right?
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil misin 154
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil misin 154
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25