Değil mi george traducir inglés
299 traducción paralela
Kadınlar kimi zaman tuhaf şeyler yapıyorlar, değil mi George?
Women do strange things sometimes, don't they, George?
Seninle ben ikimiz o yeri alabiliriz değil mi George?
You and me get that little place, won't we George?
Beni terk etmeyeceksin, değil mi George?
You wasn't gonna go away and leave me, was you, George?
Gemidekileri kilit altına aldınız, değil mi George?
Changed your quarters, have ye, George? Aye.
Paylaşmak zor olacak değil mi George?
Hardly worth dividing, is it, George?
Papazın yok, değil mi George?
Wouldn't have the king, would you, George?
- Değil mi George?
DO YOU, GEORGE?
Doğru değil mi George?
Isn't that right, George?
Bu güzel, değil mi George?
That's nice, isn't it, George?
Öyle değil mi George?
Aren't you, George?
Öyle değil mi George?
Don't you, George?
Değil mi George?
Do they, George?
Burası kavruluyor, öyle değil mi George?
Boy, it's so hot in here, ain't it, george?
- Öyle değil mi George? - Evet. Evet.
It just might be that this is the only real security there is.
Değil mi George?
You're a swine. Isn't he, George?
Ama ters giden bir şey oldu, değil mi George?
But one thing went wrong, didn't it George?
Kazandın, değil mi George?
You've won, haven't you, George?
Sen kaçamak yapmıyorsun, değil mi George?
You're not on a dirty weekend, are you, George?
Sessiz, değil mi George Michael Dolenz?
Quiet, isn't it... George Michael Dolenz?
Sessiz, değil mi George Michael Dolenz?
George Michael Dolenz?
George'un nerede olduğunu sen bilmiyorsun, değil mi?
You don't know where George is, do you?
Seninle ben oraya gider bir güzel yaşarız değil mi?
You and me can go there, and live nice. Can't we George?
- Hayatım. - George melek gibi biri, değil mi?
- Isn't George an angel?
Willie amca, George'a söylemek benim görevim değil mi?
Uncle Willie, isn't my duty to tell George?
Baba, sence de George aşırı kibirli ve dediğim dedik, değil mi?
Papa, do you think George is terribly arrogant and domineering?
Bir acemi için fena sayılmam değil mi?
Not bad, am I, for a beginner? George Parratt, handicap 18!
Bu işin George'a para kazandırması onu bize biraz daha yakınlaştırır, değil mi?
That made him worth playing up to, didn't it?
Buraya gelir, değil mi, George?
He will come over here, though, won't he, George?
Bu gece kulübü maymunları buradan zevk alıyorlar, değil mi, George?
These night club monkeys do all right for themselves, don't they, George?
Eminim çok pahalıya mal olmuştur, değil mi, George?
I bet she cost plenty, huh, George?
Sizler George ve Buzz'sınız, değil mi?
You're George and Buzz, aren't you?
Gittiğim yer orasıydı, değil mi, George?
That's where I went, wasn't it, George?
Başka biriyle konuşmuyorsunuz değil mi?
You wouldn't mind that, would you, George? Would I?
Harry'nin olayı harika değil mi? Meşhur olduk, George.
Isn't it wonderful about Harry?
George, eğer bu delikanlı Bay Lermontov tarafından davet edilmişse onu içeri geçirebilirsin, değil mi?
Well, George, if this young man is invited by Mr. Lermontov, you can pass him, yes?
Erkeklerin, sadece Addie Ross ve George Washington için hemfikir olabilmesi ne tuhaf değil mi Deborah?
Isn't it fun, Deborah, when the boys all agree? On Addie Ross and George Washington... nobody else.
- George bir melek, değil mi?
- Yes, George is an angel.
- Evet, George bir melek. - Yakışıklı mı değil mi?
- Now, is he handsome, or is he not?
George, onu önemsemiyorsun, değil mi?
George? You don't really mind him, do you?
George'u iyi tanımıyorsun, değil mi?
You don't know George very well, do you?
- George kumar oynamaz, değil mi?
- George doesn't gamble, do you?
George Kaplan sizsiniz, değil mi?
You're George Kaplan, aren't you?
Vi Yenge'nin, Sebastian'ın giysilerini George'a vermesi ne incelik değil mi?
Wasn't it sweet of Vi to give George Sebastian's wardrobe?
Değil mi, George?
Right, George?
Adın George idi, değil mi?
George is your name?
Siz George Banks'siniz değil mi?
- You are George Banks, are you not?
George Rowton'u kastediyorsun, değil mi?
By him, you mean George Rowton, don't you?
George, onun hiç mi hiç umurunda değil.
Doesn't care for George at all.
- George pek umursamaz, değil mi, tatlım?
- George wouldn't mind, right, dear?
Evliliğin iyi gitmiyor değil mi zavallı George?
Obviously marriage does not suit you, my poor George.
George, ne güzel yarış, değil mi?
George, fantastic race, isn't it?
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25