English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ D ] / Doktor bey

Doktor bey traducir inglés

867 traducción paralela
Doktor bey, lütfen Joong Won'un durumuna bakın.
Doctor? Please keep a close watch on Joong Won.
"Çok özür dilerim, Doktor Bey dışarıdalar!"
"I am very sorry, the Doctor is out!"
Doktor bey, bir şeyler oldu...
Dear Doctor, something has happened to your...
Doktor Bey!
Doctor!
Kalbim buna dayanamaz Doktor Bey.
My heart will never stand it, Herr Doctor.
- Doğru bildiniz, Doktor Bey.
That's right, Doctor. Beautiful.
Hasta hazır Doktor Bey.
Ready, doctor.
Tünaydın doktor bey.
Good afternoon, Doctor.
- Günaydın doktor bey.
- Good morning, Doctor.
- Doktor bey...
- Doctor... - Terry!
Ne düşünüyorsun doktor bey?
What do you think, doc? Really?
Müthiş bir tesadüf doktor bey.
Quite a coincident, doctor.
- Nasılsınız doktor bey?
- How are you, doc?
Korkacak bir şeyimiz yok doktor bey. Gizlice hayatımızı araştıranlar haricinde.
We have nothing to be afraid of, doctor, nothing but snoopers.
- Güle güle doktor bey.
- Goodbye, doctor. We will call you.
Yine de işimize yaradı doktor bey.
Much obliged anyway, doc. Yeah...
- İyi akşamlar doktor bey.
- Good night, doc.
- O kadar da alçak gönüllü olmayın doktor bey.
- Don't be too modest, doc.
Üzgünüm doktor bey ama size kötü bir haberim var.
- Sorry, doc, but I have bad news.
Çok üzgünüm doktor bey ama...
I'm terribly sorry, doc, but...
Sağ ol doktor bey.
- Thank you, doc.
Gördünüz, Doktor bey şuan uyuyor.
You see, the doctor is asleep right now.
Dün, gece yarısı cezaevindeki idamı da Doktor Bey gerçekletirdi.
There was an execution at the prison late last night and he's the officiating doctor.
- Omzumda, Doktor Bey.
- It's my shoulder, doctor.
- Günaydın, Doktor Bey.
- Oh, good morning, Doctor.
- Günaydın, Doktor Bey.
- Good morning, Doctor.
Bay Pelletti, Doktor Bey şimdi size bakacak.
Mr. Pelletti, the doctor will see you now.
- Fakat, Doktor Bey...
- But, Doctor...
Pekala, Doktor Bey.
All right, Doctor.
Tamam o zaman Doktor Bey.
Oh, okay.
- Doktor Bey, emin misiniz?
- I never minimize at a time like this.
- Peki Doktor Bey.
- Yes, Doctor.
- Bana bunlardan bahsetmek ister misiniz? - Doktor Bey, onunla ilk kez Chicago'da karşılaşmıştım.
- First time I met her, Doctor... was... was in Chicago.
Tesadüf değildi Doktor Bey.
It wasn't a coincidence, Doctor.
Gerisi biliyorsunuz Doktor Bey.
The rest you know, Doctor.
Nereyi imzalayacağım Doktor Bey?
Where do I sign, Doctor?
- 23, Doktor Bey.
- Twenty-three, Doctor.
- Tabii, Doktor Bey.
- Yes, Doctor.
Teşekkür ederim Doktor Bey.
Thank you, Doctor.
Tamam Doktor Bey.
Yes, Doctor.
Peki Doktor Bey.
Yes, Doctor.
Tüm bunların yanı sıra burayı idare etmekle görevli olduğumu biliyorum Doktor Bey ama ne kadar hastamız ve onlarla ilgilenecek ne kadar hemşiremiz olduğunu size söylememe gerek yok.
I know, Doctor, that in addition to all this, I'm supposed to be supervisor here... but I don't have to tell you how many patients we have here and nurses to take care of them.
- Elbette Doktor Bey.
- Very well, Doctor.
- Tabii Doktor Bey.
- Yes, Doctor.
Üzgünüm Doktor Bey.
I'm sorry, Doctor.
Söyledim Doktor Bey.
Indeed I did, Doctor.
- İyi günler Doktor Bey.
- Good day, Doctor.
Doktor, müdür bey arýyor.
Doctor, it's the Warden.
Sizi görmek isteyen bir bey var doktor, adı Bay Marsen.
There's a gentleman to see you, Doctor, a Mr. Marsen.
- Evet Doktor Bey.
- Yes, Doctor.
Hayır, Doktor Bey.
No, Doctor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]