English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ E ] / Endişe etmeyin

Endişe etmeyin traducir inglés

460 traducción paralela
Endişe etmeyin, Bay AHN.
Don't worry, Mr. AHN.
Endişe etmeyin.
Don't worry.
Endişe etmeyin, Monsenyör Chanut.
Do not fear, Monsieur Chanut.
Endişe etmeyin.
You're safe.
Endişe etmeyin, Bayan Regina.
Don't worry, Miss Regina.
Endişe etmeyin.
You don't need to worry.
Endişe etmeyin efendim.
Don't worry, sir.
Pekala, endişe etmeyin Doktor, kanepede uyuyacağım.
Well, you can stop worrying, Doctor. I'm going to sleep on the couch.
Onun için endişe etmeyin. o sadece bana yardım eden bir şahıs.
Don't worry about him, he was the only man with sand enough to help me.
Kartımı kaybederseniz endişe etmeyin. Bende daha çok var.
If you happen to lose the card, don't worry, I have plenty more.
Endişe etmeyin Bayan Simmons.
Now, don't you worry, Mrs. Simmons.
Endişe etmeyin Bay Walters.
Don't worry, Mr. Walters.
Sevgi hakkında endişe etmeyin, çünkü sizin gibi bir bayan böyle günlerin birinde onunla kafa kafaya çarpışacaktır.
Don't you worry about love, because a girl built like you is gonna collide head-on with it one of these days.
Onun için endişe etmeyin.
Don't worry about it.
- Hiç endişe etmeyin.
- Don't worry about a thing.
Endişe etmeyin.
Well, don't worry about it.
Endişe etmeyin, kitabımı değiştirmeyeceğim. Kimseye söylemem.
Don't worry, I'm not going to change my book, and I won't tell a soul.
Pekala beyler, beni dinleyin. Endişe etmeyin.
All right men, listen to me.
Endişe etmeyin, kuralımız böyle.
Don't worry, we have our customs.
- Bir de, endişe etmeyin.
THANK YOU.
- Bunun için endişe etmeyin.
- Don't worry about that.
Endişe etmeyin Bay Foster.
But don't worry, Mr. Foster.
Benim için endişe etmeyin Müfettiş.
Don't you worry yourself about me, Inspector.
Endişe etmeyin hemşire.
Don't be concerned, nurse.
Öyleyse, daha canlı dans edelim..... ve birden fenalaşıyor gibi yaparsam endişe etmeyin.
I think perhaps a little livelier. And don't be alarmed if I suddenly pretend to be ill.
Endişe etmeyin...
Don't be afraid.
Şimdi eve gidin ve endişe etmeyin.
Go on home and don't worry.
Ama endişe etmeyin.
Don't worry.
Altına ihtiyacım olursa ben sizi bulurum endişe etmeyin, hoşçakalın!
If I need money, I'll find you. Adios.
Endişe etmeyin.
Do not worry
- Endişe etmeyin, ben ilgilenirim.
- Just a minute. I'll get it going.
Endişe etmeyin, dostlar.
Have no fear, friends.
Endişe etmeyin... Önemli değil
Don't worry about it
Bu yüzden Roma'ya giden 2 numaralı uçağın yolcuları endişe etmeyin.
So those of you on flight two to Rome, don't worry.
Bu konuda endişe etmeyin.
if anything happens. I-I'm sure it's just part of the play. Don't worry about it.
Evet, efendim sınıra gidip tüm işin icabına bakacakmış, hiç endişe etmeyin.
They drove to the bordering... we solve this, and Sheriff.
Endişe etmeyin, kocamla konuşma şansınız olacak tamam mı?
Don't worry you'll get a chance to speak to my husband alright?
Endişe etmeyin.
You have nothing to worry about.
endişe etmeyin!
Don't worry
Ama endişe etmeyin, onu yakalayacağız!
But don't worry, we'll catch him!
Dostlarım, endişe etmeyin.
Friends, don't worry.
Endişe etmeyin.
Don't you worry.
Usta, endişe etmeyin ne şans ki biri yardım edip.... hayatımı kurtardı
Teacher, don't worry Fortunately someone helped me and saved my life
Endişe etmeyin.
Do not be concerned.
Plays için endişe etmeyin.
Don't worry about the plays.
Bay Treves, benim için endişe etmeyin.
Mr. Treves, don't worry about me.
Ve eğer Çinlilerden endişe ediyorsanız, etmeyin.
And if you're worried about the Chinese, don't be.
Endişe etmeyin, yara merhemim var!
Don't worry.
Daha fazla endişe etmeyin.
You can stop sweating.
Endişe etmeyin diye.
- He didn't want to worry you.
Endişe etmeyin.
I think.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]