English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ E ] / Endişelenecek bir şey yok

Endişelenecek bir şey yok traducir inglés

1,111 traducción paralela
Endişelenecek bir şey yok.
Don't worry about it.
Hanımefendi, endişelenecek bir şey yok.
There's nothing to worry about, miss.
Endişelenecek bir şey yok.
It's nothing to worry about.
Endişelenecek bir şey yok.
There's nothing to worry about.
Endişelenecek bir şey yok.
It's nothing to be alarmed about.
Endişelenecek bir şey yok.
Nothing to be worried about.
Endişelenecek bir şey yok, Kaptan-san!
Not to worry, Captain-san!
Senin için endişelenecek bir şey yok.
Nothing for you to worry about.
- Endişelenecek bir şey yok.
- No worry at all.
Endişelenecek bir şey yok.
Nothing to worry about.
Endişelenecek bir şey yok
No need to worry about too much.
Endişelenecek bir şey yok!
There's nothing to worry about!
Bazılarınızda geçici olarak metabolizma değişikliği olabilir ama endişelenecek bir şey yok.
Some of you might experience a temporary metabolic change, but there's nothing to worry about.
Endişelenecek bir şey yok.
There is nothing to worry about.
Lovelace Kliniği, Albuquerque, New Mexico, Şubat 1959 Endişelenecek bir şey yok.
There's nothing to worry about.
Her şey yolunda. Endişelenecek bir şey yok.
Nothing to worry about.
Endişelenecek bir şey yok. Ufak bir sivil savunma meselesi.
Nothing to fret about here, just a little civil defence matter.
- Endişelenecek bir şey yok.
- Oh, nothing to worry about.
Endişelenecek bir şey yok.
You don't have to worry.
Endişelenecek bir şey yok.
No cause for concern.
Çok endişelisin Maddie endişelenecek bir şey yok.
You're worried. Maddie, there's nothing to worry about.
Endişelenecek bir şey yok.
There was nothing to worry about.
- Endişelenecek bir şey yok.
- There's nothing to worry about.
Endişelenecek bir şey yok.
We've got nothing more to worry about.
Endişelenecek bir şey yok. Güzel.
Nothing to worry about.
Endişelenecek bir şey yok.
Don't be alarmed. This is not a cold.
Endişelenecek bir şey yok mu?
Nothing to worry about?
Endişelenecek bir şey yok.
What's so different about tonight?
Unutma, endişelenecek bir şey yok.
Now remember, you have nothing to worry about.
Yasushi, dediğim gibi endişelenecek bir şey yok.
Yasushi, I said there's nothing to worry about.
Endişelenecek bir şey yok.
There isn't any need for concern.
Endişelenecek bir şey yok.
There`s nothing to be alarmed about.
Bence endişelenecek bir şey yok.
I don't think there's too much to worry about.
Endişelenecek bir şey yok.
There is no need to worry.
Endişelenecek bir şey yok Bir Numara.
That's no concern, Number One.
- İyi. Endişelenecek bir şey yok.
Well, we won't worry about this.
- Endişelenecek bir şey yok, Bayan Thompson.
- No need to get upset, Mr. Thompson.
- Endişelenecek bir şey yok.
There's nothing to worry about.
Ben de "Endişelenecek bir şey yok mu?" dedim.
And I said, "You mean it's nothing to worry about?"
Endişelenecek bir şey yok Bayan Black. Sadece akünün bir kısmında korozyon meydana gelmiş.
That's nothing serious, Mrs. Black, just all the corrosion here on your battery terminals.
Endişelenecek bir şey yok, Roger.
Nothing to worry about, Roger.
- Endişelenecek bir şey yok. Bak.
Oh, don't worry.
Endişelenecek bir şey yok Marv.
There's nothing to worry about, Marv.
Endişelenecek bir şey yok.
There is nothing to be upset about.
Ama endişelenecek bir şey yok.
But there's nothing to worry about.
Endişelenecek bir şey yok.
Nothing to really worry about.
- Hey, endişelenecek bir şey yok.
We just need to take a film and make sure we're hitting the right spot.
Endişelenecek bir şey yok artık.
THERE'S NOTHING TO GET SO WORKED UP ABOUT.
Yakaladım, yakaladım, endişelenecek bir şey yok.
I got you, I got you, don't worry about it.
İnan bana, endişelenecek hiç bir şey yok.
Believe me, there's nothing to worry about.
Endişelenecek hiç bir şey yok.
There is no reason to worry about.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]