Ikisi de değil traducir inglés
648 traducción paralela
- Şu an ikisi de değil.
- Neither, right now.
Bence, ikisi de değil.
To my mind, you are neither.
Her ikisi de değil.
Neither.
Çocukların çoğu aptal veya can sıkıntısıdır ama Cedric ikisi de değil
Nonsense. Most children are idiots or bores. It so happens that Cedric is neither.
Vahşice katledilen adamların ikisi de... Masum sivillerdi. Sırf bu da değil, insanların güvendiği entelektüeller de.
Both the men who were so brutally murdered were innocent civilians, not only that, but intellectuals trusted by those around them.
İkisi de değil. Biz bir ansiklopedi hazırlıyoruz.
Neither, we are writing an encyclopedia.
İkisi de şu an ziyaretçi kabul edecek durumda değil.
Well, neither one of them are quite up to a visit just now.
İkisi de değil.
In neither way, actually.
- İkisi de değil.
- Then what is it?
İkisi de rokette değil demek.
I mean they're not in the rocket, either one of them.
- Saçma. Venüs de olsa, Adonis ile Merkür'ün her ikisi de olsa umurumda değil.
I don't care if he's Venus, Adonis and Mercury both.
İkisi de midene giren çelik parçası sonuçta... ama makineli daha çabuk, temiz ve daha az acı verir, değil mi?
They're both pieces of steel ripping into your guts... only the machine gun is quicker, cleaner and less painful, isn't it?
İkisi de, eş, anne, hatta sorumlu bir insan modeli değil.
Neither of them is really qualified to fill the role of wife, mother... or even a responsible human being.
İkisi örnek bir çift olmuş. Sizce de öyle değil mi? - Ne?
A couple to be taken as an example, in my opinion.
İkisi de aynı kapıya çıkar, değil mi?
Well, it comes to the same, doesn't it?
İkisi de pek gözde değil ama bu bizim suçumuz değil, değil mi?
Neither of them is up to much but it's not our fault, is it?
Anahtar ve mühür, ikisi de çantanda değil mi?
Aren't the key and seal in your briefcase either?
Şimdi ikisi de Florida'da başarılı işadamları hâline geldi, öyle değil mi?
Now they're in Florida packaging instant borscht. Right?
Hayır John, ikisi de benim için değil.
No, John, these are not both for me.
Dışülke'de ikisi de aynı şey değil midir Bay Johnson?
lsn't it the same in the Outlands, Mr. Johnson?
İkisi de umurumda değil.
I don't care either way.
İkisi de burada değil.
Not here either.
Her ikisi de uygun değil.
That's not it either.
- İkisi de değil.
- It's not either of them.
- İkisi de değil.
- It's neither.
İkisi de değil.
Neither.
İkisi de değil.
Born here, or did I buy you?
Boksun da sınırları olmalı, ama ikisi de zinde. Bu yüzden güçlü bir adamın bir kızı dövmesi yanlış değil. Hızlı ve eğlenceli.
Obviously boxing must have its limits, but providing they're both perfectly fit I can see nothing wrong with one healthy man beating the living daylights out of a little schoolgirl ; it's quick and it's fun.
- İkisi de değil.
- Neither of them.
İkisi de değil.
It ain't neither.
Her ikisi de kilitli değil.
Both were unlocked.
- İkisi de değil.
- I'm not either.
İkisi de değil Aziz Paul'un Roma Tarihi'nde de yok.
It is neither from Baudelaire nor Nietzsche nor in Saint Paul's Epistle to the Romans
İkisi de değil ProfesÖr.
Neither, Professor.
- İkisi de senin oğlun değil.
- Neither boy is yours.
İkisi de bacağını açıyor ama aynı şey değil.
Their spreading their legs doesn't make the terms interchangeable.
Ama her ikisi de Jane Eyre kadar iyi değil.
However, they are both inferior.
İkisi de değil.
You can't, or you won't?
İkisi de umurunda değil.
You don't care either way.
- Zührevi hastalığınız falan mı var yoksa gezmeye mi geldiniz? - İkisi de değil.
- Do you have V.D., or are you here as tourists?
- Ama kurbanların ikisi de sapkın. - Hayır değil... - Katil de...
2 of the victims are deviants The killer's trying...
İkisi de değil Toni.
Neither, Toni.
İkisi de umurumda değil.
Sod the pair of'em.
- İkisi de değil.
- Neither.
Biri hayatta, biri değil ancak ikisi de acı içinde.
- One alive, one not, yet both in pain.
İkisi de sempatik bir durum değil.
Neither is a conditi on for sympathy.
İkisi de değil.
Neither one.
İkisi de değil mi?
Neither! Come on, how unusual.
İkisi de iyi değil.
Neither of them is good.
İkisi de komandoymuş, değil mi?
He and Clell were in combat together.
Bence her ikisi için de değil.
Actually, I believe it's neither.
ikisi de aynı 16
ikisi de 163
ikisi de mi 21
ikisi de öldü 27
de değil 53
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
ikisi de 163
ikisi de mi 21
ikisi de öldü 27
de değil 53
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66