English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ S ] / Saat 4

Saat 4 traducir inglés

3,743 traducción paralela
Saat 4'teki kurabiye servisine yetişmeliyiz ama.
But they put out cookies at 4 : 00 back at the home.
Suni bir yapı olsun ya da olmasın 7 dakika içinde Dekan ile müfredat toplantın var. Saat 4'teki ofis saatinden önce incelenecek 6 tane tezin olduğunu unutma. - O yüzden acele eder misin?
Artificial construct or not, you have a curriculum review with the Provost in 7 minutes, and don't forget you've got 6 thesis proposals to review before office hours at 4 : 00, so if you could pick up the pace?
Saat 4'te gidip yapmam gereken bir şey var.
But I have something I need to go do at 4 : 00.
Sabah saat 4 gibi çıkagelmişsin, iddia ettiğin şeyi iddia ederek.
at 4 am and claiming what you claimed...
Ve sen de, saat 4'te dişçide olmalısın.
And you have to be at the dentist at 4 : 00.
Saat 4'ten sonra klüp çıkışı at gibi yerdik.
Piggin'out after the clubs at 4 : 00 A.M.
Ama istersen bizimle saat 4 : 00'te bir şeyler içmek için buluşup, bir çırpıda kurtulabilirsin.
But you could also meet us for drinks at 4 : 00, get it over with.
Yarın saat 4'de Julie'ye yetişmek için bugün 500 kilometre yol almalıyız.
We have to cover 300 miles today to be there with plenty of time to catch Julie by 4 : 00 tomorrow.
Saat 4, haydi gel loto oynayacağız.
If's four o'clock, come and do the lottery.
Bugün öğleden sonra saat 4'te 311 nolu odada.
Today at 4 p.m. In Room 311.
Saat 4.30'da kampta olmalıyım.
I have to be at the camp by 4.30.
Saat 4'e ertelettim.
I had them move you to 4 : 00 p.m.
Haftanın beş günü, her sabah saat 4'te ofisimde olacaksın ve çalışacağız, Grey.
Every morning, five days a week, you are in my office at 4 : 00 A.M. and we work, Grey.
Tamam, saat 4'e 1 var.
Okay, it's 1 minute to 4 : 00.
- Ayrıca... - Saat 4 : 00!
- Ooh, I also have...
Bobby muhtemelen 3 veya 4 saat önce gitmiş.
And Bobby's probably been gone three or four hours.
4 saat var.
That's four hours.
Şu an gitmeyi isteme nedenin ise iyi bir yolculuk olmasının haricinde 4 saat 15 dakika içinde yapılacak uluslararası kontrol için kendine yeterince zaman tanımak olur. Zira ikinizin ismi de bir anda ülkenizin yurt dışına yolculuk edemez listesine girebilir.
The reason you're gonna want to go right now beside the fact that it's just good travel sense to give yourself enough time for international check-in, is in exactly 4 hours and 15 minutes, both of your names are gonna suddenly "pop up"
Saat sabahın dördü.
It's 4 : 00 in the morning.
Bir ile üç arası mesain var, bir de Dekan Haley ve Hathaway denen adamla saat dörtteki toplantını unutma.
All right. So you've got office hours from 1 : 00 to 3 : 00, and don't forget the meeting with Dean Haley and that Hathaway guy at 4 : 00.
Peter, saat sabahın 4'ü!
Dip, dip, dip, dip, dip. Peter, it's 4 : 00 in the morning.
Saat 04 : 15'i gösteriyor.
The time code is 4 : 15.
Sky National 684, Saat 2 yönünde 4 mil sonra hava akımına gireceksiniz.
National 684, we got a Sky Coast Aerostream four miles away at two o'clock,
Hannah 4 saat önce doğdu.
Hannah... Born four hours ago.
Sabah saat dörtten beri başım ağrıyor ve panik içindeyim.
I've had a headache since, like, 4 : 00 in the morning, and I-I just feel so panicky.
Saat dörtte merkezin önünde aralarına katılacaksın.
You'll be joining them on the lido deck at 4 : 00 P.M.
- Saat dörde kadar vakit var sanıyordum.
I thought I had till 4 : 00.
Bu yüzden bugün saat 16 : 00'da orada olman gerekiyor.
So you have to be there by 4 : 00 p.m. today.
Milton'dan çıksam bile saat 16 : 00'da orada olurum.
I could leave Milton now and be there by 4 : 00.
Gözlerdeki diskolorasyon ve boyun arteri ile şahdamarındaki pıhtılaşmaya bakarak en az 4 ya da 5 saat önce öldürüldüğünü söyleyebilirim.
From eye discoloration and the clotting inside the carotid and jugular, I'd say he was killed at least four, five hours ago.
Neredeyse 4 saat oldu.
It's been four hours.
Dört saat önce 18'imi doldurdum.
I turned 18 4 hours ago.
Saat 16 : 00. - biliyorum.
You know it's past 4 : 00.
4 saat sonra dolunay başlayacak.
- I know. Full moon's up in 4 hours.
Saat neredeyse sabahın dördü.
It's almost 4 : 00 in the morning.
Ama.. ama saat sabahın 4'ü
Uh... it's... it's... it's 4 : 00 in the morning.
Grup isimsiz yüz bin dolar bağış almış o parayı aldıktan dört saat sonra ve para 4 gün sonra çekilmiş.
The class action suit received an anonymous $ 100,000 donation four hours after he took out the money order, and left four days after that.
Saat sabahın dördü.
I'm sleeping. It's 4 : 00 in the morning.
Saat sabahın dördü baba.
It's 4 : 00 in the morning, Pop.
Saat neredeyse 4 olmuş.
It's almost 4 : 00.
East Rivers'de 4 saat toplum hizmetini tamamlamanız için 1 hafta süreniz var.
You have one week to complete four hours of community service in East Riverside.
Buranın, karlarını temizliyordum, o zamanlar Jack Bey'den saat başına 4 paund alabilmek içindi.... burası benim için çok özel bir yerdir, Ah Akira... değil mi?
Over here, I use to clean snow, for 4 pounds per hour for Jack sir... this is a very special place for me, uh Akira... right?
Beş saatlik antrenmana giriyorum. 4 saat toplantı yapıyoruz. Her gün üç yemek, iki defa tartılma var. Beş dakika duracak zaman yok.
I got 5-hour training sessions, 4-hour meetings, three team meals every single day, two weigh-ins, and no time for a partridge in a pear tree.
"Testten 4 saat önce al"
"Take 4 hours before testing."
48 saat, Mad Men'in 4. sezonunu izlemem için yeterli bir süre.
48 hours, enough time for me to get through season four of Mad Men.
Saat dörtte beni dişçiye götüreceksin.
You have to take me to the dentist at 4 : 00.
Abed, saat sabahın dört buçuğu ve sen de benim odamdasın.
Abed, it's 4 : 30 in the morning, and you're in my bedroom.
Başka bir gün olsa, bunu komik bulacağından eminim ama 4 saat içinde bir düğünümüz olacak.
On any other day, I'm sure she would find this hilarious, but we have a wedding in four hours.
İndirimli saat 16 : 00'da başlıyor.
Happy hour starts at 4 : 00.
Ölümünden önceki son randevusu saat 16 : 17'deymiş.
His last appointment before his murder was at 4 : 17 p.m.?
Ajandasına göre son randevusu dün saat 16 : 17'deymiş ama.
According to his calendar, he had a treatment yesterday at 4 : 17 p.m.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]