English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ S ] / Saat 6

Saat 6 traducir inglés

3,743 traducción paralela
Saat 6 gibi odama gittim.
I got back to the room at, like, 6 : 00.
Andre Dawson saat 6'ya kadar imza dağıtacağına göre, önce bir Chicago Sağlık'a uğramamızın mahsuru var mı? - Chicago ne?
Since Andre Dawson's gonna be signing until 6 : 00, would it be okay if we swung by Healchicago first?
Saat 6.
It's six.
Gövde, saat 6'da Putney Bridge'deki nehirde bulundu.
The torso was found in the river, at 6am by Putney Bridge.
ve saat 6 : 00'da seni göreceğim tamam mı?
So I will see you at 6 : 00, yes?
Dün sabah saat 6 civarında.
About 6 : 00 just yesterday morning.
Saat 6'ya kadar vaktimiz var.
We've got till six.
Saat 6 : 14.
Electronic voice : It is 6 : 14.
Sana karşı bir şeyler hissetmeye başladığım gün, seni sabah saat 6'da Leyland Sokağı'nda bisiklet sürerken görmüştüm.
The day I fell for you, I saw you cycling up Leyland Street at six o'clock in the morning.
Bu ceset üzerinde şu an için bir kimlik yok, ama ölüm saatinin bahsi geçen günün akşamı saat 6 civarında olduğunu düşünüyorum.
Don't have an I.D. On this fella yet, but I believe his time of death was approximately 6 : 00 P.M. On the day in question.
Saat 6'da evimde buluşalım
Meet me at the condo at 6 : 00.
Haskell'le saat 6da ikinci haftamızı kutlamaya yoğurtçuda buluşmak için anlaşmıştık.
Haskell and I were supposed to meet up at the yogurt shop at 6 : 00 to celebrate our two-week anniversary.
Saat 6'ya dogru gel. Kapiyi senin için açik birakacagim. Karsi komsumuz seni görürse, hemen anneme söyler ve o zaman biterim.
Come exactly at 6 I'll leave the door open for you lf the next door lady sees you she'll tell mom and I'll die
Saat 6'da burada ol.
Be here by 6 : 00.
Saat 6'da biriyle buluşmam lazım.
I'm supposed to meet some guy at 6 : 00.
Eğer takıma girebildiyseniz, benden bir telefon gelecek, yarın saat 6'da, ve telefon başında beklemek nasıldır bilirim.
Now if you make the squad, you'll be getting a call from me tomorrow by 6 : 00 P.M., and I know what it's like to wait by the phone.
Saat 6 : 00'da?
At 6 : 00 A.M.?
Hayır, daha saat 6 bile değil.
- No, it's just it's not even 6 : 00.
Ona yardım etmek istiyorsak bunu davacılar saat 6'da anlaşmayı kabul edene kadar halletmeliyiz.
Look, if we're gonna help him, we need to do it by 6 : 00 before the plaintiffs are forced - to settle.
Bu arada, bilin bakalım dün saat 6'da, Café Beaubourg'da kimle içki içtim.
Hey! Guess who I had a drink with yesterday! 6 PM at the Café Beaubourg.
Eşim beni saat 6 : 00'da alacaktı ama bazen çok aptal olabiliyor.
What are you still doing here? Well, my husband was supposed to pick me up at 6 : 00 but he can be such an idiot.
Saat 6 iş çıkışı olduğundan çalışan kesim ve taksi şoförleri düşünülmelidir.
6 o'clock is all about people getting off work and taxi drivers.
Saat 6'ya kadar bitirmiş olurum.
I'll be done by 6 : 00.
Suni bir yapı olsun ya da olmasın 7 dakika içinde Dekan ile müfredat toplantın var. Saat 4'teki ofis saatinden önce incelenecek 6 tane tezin olduğunu unutma. - O yüzden acele eder misin?
Artificial construct or not, you have a curriculum review with the Provost in 7 minutes, and don't forget you've got 6 thesis proposals to review before office hours at 4 : 00, so if you could pick up the pace?
Saat daha 8 : 00 bile değil ama şimdiden Gray'den gelen 6 tane e-mailim var.
It's not even 8 : 00 and I already have six e-mails from Gray.
Hem de sabah postasının çıkmasına 6 saat var.
And it's only, what? Six hours before the morning post comes'round.
Saat 18 : 00'ı geçmiş, o yüzden tamamen farklı menülerimiz var.
It is past 6 : 00 p.m. , so we do have a completely different menu.
- 5,6 saat kadar.
- Five, six hours.
Haftanın altı günü günde yedi buçuk saat.
7 1 / 2 hours. 6 days a week.
Kız ölmeden bir saat kadar önce içki sersemi halde, annesinin evinden 6 km uzakta.
About an hour before she died he was in a drunken stupor four miles away near his mother's house.
Yarın sabah saat altıda onunla buluşacaksın.
You'll meet him tomorrow morning at 6 : 00.
Emin değilim, ama öleli çok olmamış, belki 5-6 saat.
Not sure, but it didn't happen very long ago - - maybe five, six hours?
Saat sabahın altısı hasta uyanıyor ve gördüğü ilk şey -
So, at 6 : 00 a.m., the patient wakes up, and the first thing he sees...
6-7 saat.
6-7 hours.
Sabah ibadeti, saat tam altıda.
Morning devotionals are at 6 : 00 a.m. sharp.
Dur, eğer Ali seninleyse.. .. bizim düşündüğümüzden 6-7 saat kadar önce şehirdeydi.
Wait, if Ali was with you, she was in town six, seven hours before we thought she got there.
Vücudun katılığına bakarsak ölüm zamanını 6 veya 7 saat öncesi olarak tahmin ediyorum.
Judging by the rigor, the time of death, I'd estimate, was about six or seven hours ago.
Saat tam 6 : 00'da.
Oh, yeah. 6 : 00 A.M. sharp.
Adamdan gözümü ayıralı daha 6 saat oldu.
He was out of my sight for six hours.
Geçen sene 2200 saat faturalandırdım, 6 yeni müşteri kazandırdım, ve tam olarak Hirsch ve Hanson'dan geçerli bir teklif aldım tahmin et ne için, ortak olmak için.
Last year I billed 2,200 hours, brought in six new clients, and got exactly one standing offer from hirsch and hanson to be, guess what, a partner.
Bu gece saat 6'ya kadar vaktimiz var.
We have until 6 : 00 tonight.
Kuzeydoğuya 6 saat..... Kore'ye yarım gün, Japonya'ya da 1 gün süre alacak.
It'll take 6 hours to the Northeast, half a day to Korea, one day to Japan...
Saat altıda Bud ve Melon'la buluşuyoruz.
- We're meeting Bud and Melon at 6 : 00.
Bize onu bulmamız için 6 saat verdi.
He's given us six hours to find it.
Saat daha 6 bile değil!
We're leaving. It's not even 6 : 00 yet!
Kuwu İyi Seyirler... 6 saat önce.
Buluşmamızdan 6 saat sonra filan güvenli eve sızdık.
We breached a safe house, what, six hours after meeting each other for the first time?
Akıntı yüksekti ve saat altıya kadar da gerilemiş olamaz.
The tide was high and it doesn't turn until 6 a.m.
Yani, katil kırmızı başlıklı kızı öldürdü, 6 saat sonra yeniden mi öldürdü?
So he kills Red Riding Hood, then six hours later, he strikes again?
Bekleme süresi 6 saat 52 dakika.
The wait time is 6 hours and 52 minutes.
Sizin gazete dağıtan çocuğa çiçeklerin... saat tam sabah 6'da sulandığını on kez söyledim.
I've told your paperboy ten times... the flower bed sprinklers go on at 6 : 00 A.M. sharp.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]