Yakalanacağız traducir inglés
241 traducción paralela
Böyle giderse, bu saldırıya hazırlıksız yakalanacağız.
we'll be on the receiving end of a saturation bombing.
Görünüşe göre küçük bir fırtınaya yakalanacağız.
Looks like we're in for a little storm.
Yakalanacağız!
We'll get caught.
- Yakalanacağız.
- We'll be caught.
- Bir gün yakalanacağız.
- We'll be caught one of these days.
Yakalanacağız.
We'll be spotted.
Uyandırın onu, çocuklar, yoksa yakalanacağız!
We must awaken.
Hayır, demek istediğim kime yakalanacağız?
- No. Who's gonna catch on?
Oh, buradan kısa zamanda çıkamazsak her türlü yakalanacağız zaten.
Oh, we'll get caught anyway if we don't get out of here soon.
Burada kalırsak, yakalanacağız. Harika.
If we stay here, we will be captured.
"Bu küçücük ayrıntı yüzünden yakalanacağız."
We'll get caught over this tiny detail. "
Böyle yapa yapa yakalanacağız! Kim yakalayacak?
- There's nobody here.
Yakalanacağız.
We'll be caught.
Hepimiz hıyarcıklı vebaya yakalanacağız!
My God! We'll all be down with bubonic plague!
- Yakalanacağız!
- We're gonna get caught!
Er ya da geç, bunu anlayacak, hazırlıksız yakalanacağız.
Sooner or later, he'll find out and we'll be taken unprepared.
Yakalanacağız.
We'll be discovered.
Yakalanacağız!
We'll be caught!
- Yakalanacağız. - Şişt.
- We're gonna get busted.
Bu delilik. Yakalanacağız.
We're gonna get caught.
- Yakalanacağız.
We're gonna get caught.
Kahretsin! Yakalanacağız!
Oh, damn, if we get caught...
Annemlere yakalanacağız, hadi çabuk ol!
my parents are going to catch us!
Yakalanacağız ve bize gülecekler!
We'll get arrested, and they will laugh!
Beni de kurtarmaya çalışırsa hepimiz yakalanacağız.
If he tries to save me too then we'll all be captured.
Haydi, gidelim buradan yoksa papazlara yakalanacağız.
Let's go somewhere else. The monkeys will catch us here.
Sayenizde hepimiz yakalanacağız.
You'll get us all arrested!
Niye mi heyecanlanıyorum? Senin yüzünden hepimiz yakalanacağız.
Because you're going to get us all fucking pinched.
Yağmura yakalanacağız diye korkmuştum, fakat hava iyi olacak gibi.
I was afraid we might have rain, but it looks like we're be just fine.
Yağmura yakalanacağız!
We're gonna get caught in it!
Eğer silah kullanmadıysan, nasıl yakalanacağız?
How can we get caught if you didn't use the gun?
- Yağmura yakalanacağız.
- It's starting to rain.
Yakalanacağız, gidelim buradan.
We're gonna get busted, let's get out of here.
Başka bir şey yapmalıyız yoksa yakalanacağız.
We gotta do somethin'else or we're gonna get nailed.
Yakalanacağız.
We're not gonna get caught.
- Yakalanmayacağız. - Yakalanacağız, biliyorum.
I know we're gonna get caught.
Yakalanacağımızı düşünüyorum.
I think we're going to get caught.
Az kalsın yakalanacağımız uçak olmalı.
That must be the one that almost nailed us.
Fakat bir hırsız yakalanacağına ya da bir hırsız olacağına asla inanmaz.
But a thief never believes he's going to get caught or he wouldn't be a thief.
Yalnız başıma devam edeceğim ve ilk işimde yakalanacağım Ve bundan sen sorumlu olacaksın Belki de ölürüm.
I'll continue on my own and I'll be caught quickly and you'll be responsible for my death.
Bununla beraber, sonunda yakalanacağınızı da biliyorsunuz.
You know, you'll be caught in the end.
Er ya da geç yakalanacağımızı hep biliyorduk.
We always knew we'd get caught sooner or later.
Yakalanacağız.
They'll catch us.
Yakalanacağımızı biliyordun.
You knew we'd be caught.
Yakalanacağınızı çok iyi biliyor olmalıydınız.
You knew you'd be caught.
Bu akılsızın yakalanacağını söylemiştim.
I told that idiot he'd get caught.
Aptalların yakalanacağına inandığımız şeyler.
Things that they think will foil the crooks, you know, in your mind.
- Kapatın, yakalanacağız.
- Hang up.
Şey yani, onun o amansız hastalığa yakalanacağını ve ölene kadar benim ona bakacağımı.
That, you know, he'd catch that dreadful disease, and I'd be the one nursing him to the grave.
Ama en çok zararı şu aşamada yakalanırsak görürüz dolayısıyla şu anda yakalanacağımız garanti.
But right now would be the worst time to be discovered so it was logical it'd happen now.
- Polis oradayken ağlamadım, belki ama onlar gittikten sonra, ağladım. - Yakalanacağınız belli olunca mı?
The truck was not running at the time.
yakalandın 36
yakalayacağız 17
yakalandı 21
yakalayacağım 23
yakaladım 595
yakalandım 32
yakala 462
yakaladık 100
yakaladı 27
yakalandık 16
yakalayacağız 17
yakalandı 21
yakalayacağım 23
yakaladım 595
yakalandım 32
yakala 462
yakaladık 100
yakaladı 27
yakalandık 16
yakaladın 24
yakalayalım 28
yakalayın 546
yakaladılar 18
yakaladım seni 179
yakala beni 35
yakaladım sizi 16
yakala onu 288
yakalayacağım seni 20
yakaladım onu 60
yakalayalım 28
yakalayın 546
yakaladılar 18
yakaladım seni 179
yakala beni 35
yakaladım sizi 16
yakala onu 288
yakalayacağım seni 20
yakaladım onu 60