Zamanım var traducir inglés
6,524 traducción paralela
Biraz boş zamanım var.
I've got some time to kill.
Artık uyumadığıma göre endişelenecek bir sürü zamanım var.
And now that I don't sleep, I have plenty of time to do it.
Doktor, ne kadar zamanım var?
Doctor, how much time do I have?
Şimdiyse dünya kadar zamanım var ama harcayacak yeterli param yok.
Now I've got all the time in the world and not enough money to spend.
Şöyle söyleyeyim o zaman, benim de senin kadar şansım var.
I'd say at this point, my chances are about as good as yours.
Karneni ne zaman göreceğimize dair bir bilgin var mı?
- Any word when we can expect to see your report card?
İki tane üniversite derecem var, boş zamanımda spor kampına gidiyorum.
I'm not. I got two college degrees, I got a sports camp that I work at on my free time.
Burada kullanacağımız zaman kayıtları falan girebileceğimiz bir defter var mı ki?
Is there some kind of sign-in sheet for when we can use these?
- Sana her zaman ihtiyacım var.
( SOBBING ) I will always need you.
Hades'e gitmem gerekse bile aşk yalnızca sen vazgeçtiğinde ölür nefes alıyorsam, o zaman bilirim ki hâlâ umut var yaşlı ve bitkinim, yatağa ihtiyacım var.
We shall be together again, even if I must journey to Hades. Love only dies when you give up on it. As long as I have breath in my body, then I know there is still hope.
Zamanımız var.
We have time.
Zaman var da ne paramız ne de planımız yok.
Time, but neither money nor a plan.
-... bir fırsat olarak görüyorum. - Buna yeterince zamanımız var, Martin.
About this so-called angel... – And we will absolutely have time for that, Martin, but it would be remiss of me not to begin the interview
Az zamanımız var ve çok fazla çalışıyoruz.
We have very little time, and so much work to do.
Konuşmadığın zaman yan odada senin gibi bir adama neler olduğu hakkında bir fikrin var mı?
Do you have any idea... what happens... in this room next door here, to a man like you, when you don't talk?
Siber saldırganlarımızın kontrolünü sağlamak için çok az bir zamanımız var.
We have a small window to gain control of our cyber intruder.
Zamana bırakmalıyız. Bir sorun da olmaz. Yeteri kadar zamanımız var çünkü.
We need time... and it's okay,'cause we got time.
- Öğle yemeğine zamanın var mı?
Do you have time for lunch today?
Ama biraz zamanımız var.
But since we have a little time...
- Zamanın var mı Robby?
Hey, Robby, you got a second? Yeah.
Sana ihtiyacımız var zaman, biz...... Bir huni içine döllenmiş yumurtayı emme Ve sonra biz o kadar shuck senin... ( KLASİK MÜZİK ÇALMA )
By the time we need you, we're sucking the fertilized egg up into a funnel and then we shuck it up your... ( CLASSICAL MUSIC PLAYING )
Çünkü oldukça kısıtlı bir zamanımız var.
'Cause we're kind of pressed for time.
Bebek bakıcılığı yapacak zamanımız yok. Toplamamız gereken sığırlar var.
We ain't got time for baby-sitting, we got longhorns to round up.
Yeri geldiği zaman uygulayacağımız bir takım acil durum planımız var gönül rahatlığı sağlamak için.
We have a number of contingency plans... in place, mainly to provide peace of mind.
Bekle, daha fazla zamanımız var sanıyordum.
- Wait. I thought we had more time.
- Dondurma için zaman var mı?
Do you have time for ice cream?
Senin de her zaman bir nedenin var mıydı?
You always had a reason? Or were you just...
- Burası büyük bir bina, biraz zamanımız var.
It's a big building.
- Ben ne zaman gelecek bilen var mı?
Does anybody know when Ben's coming? Why?
- Herhangi bir fikrin var mı? Bunu görüşmek, benim çok zamanı aldı Sadece kontrolsüz bir alanda görüşmek,
Do you have any idea how much It has taken me time to negotiate just see it unsupervised in a public space?
burada, Ariel'in kim olacağı ile ilgili büyük müzakere var "Little Mermaid." oynadığımız zaman ve kayda geçsin, daha önce hiç benim sıram olmamıştı.
Here, the big negotiation is who gets to be Ariel when we're playing "Little Mermaid."
- Konuşmak için zamanın var mı?
- Do you have time for a little chat?
Oldu o zaman, tatlı isteyen var mı yoksa son bir içkiyle geceyi bitirelim mi?
All righty. Anyone for dessert or shall we go for a nightcap?
Sweetbread ve burrata için ne kadar zamanımız var?
How long on the sweetbread and the burrata?
Hayır, çok zamanımız var.
No, we got plenty of time.
Fazlasıyla eğlenecek zamanımız var.
More than enough time for us to have fun.
Bu heykel dikildiği zaman, oğlunuz, Kralımız Bhallaladeva'nın şanı... tüm dünyada sonsuza kadar var olacak.
Once this is erected, your son, our King Bhallaladeva's prestige... will live on forever in the entire world.
Hasbro'da her çalışanın yeni fikirlerine her zaman açık olduğunuz bir şirket politikanız var sanıyordum.
I'm told that you have an open-door policy here at Hasbro for new toy ideas from any and all employees?
Bunları biriktirmeye çok uzun zaman önce başladım neden bilmiyorum fakat şimdi bir nedenim var.
I started collecting them so long ago, I didn't know why and now I have a why.
- Bulana kadar ne kadar zamanımız var Cor?
So, Cor, how long we got before they do?
güneyde takılıyordum geri dönme zamanım geldi diye düşündüm yolculuğun birkaç gün sürmesi gerekiyordu ama kıtlık var resmen
I've been down south, just hanging out. Thought it was time to get back. The journey should've taken me a couple of days
Zamanımız yok, o yüzden koymamız gereken muhtemelen birkaç temel kural var.
We don't have any time, so there's probably some ground rules we need to go through.
Pekâlâ diyelim ki varım, ne zaman olacak? - 2 hafta sonra.
All right.
Sonra dedim ki "hey, zaman makinesi olan bir tanıdığın var mı?"
And I said, "Hey, do you know anybody who has a time machine?"
O zaman sıradaki soruya geçelim, sakıncası var mı?
You know, why don't we just go on to the next question, would that be ok?
Bir takvime bakayım ve zamanımız var mı diye bakalım.
Let me, you know, check the schedule and see if the timing works out.
Ben ben birlikte olduğum zaman bu sadece var, izah edemez.
I can not explain it, it's just when I'm with you...
Her zaman yanımda olacak birine ihtiyacım var, Dani.
I need someone who's always there for me, Dani.
- Bennet, zamanın var mı?
Bennet! A moment?
Çünkü benim bir aylığım var, çünkü annem zamanla ikna oldu, beni bu halimle de sevmesi biraz zaman aldı.
Because I have a salary, because my mum has proven with time, it took time, that she'll love me anyway.
- Zamanın var mı?
Have you a minute?
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zamanım olmadı 22
zaman geldi 92
zamanımız tükeniyor 18
zamanı gelince 71
zamanın var 16
zamanı geldi 236
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zamanım olmadı 22
zaman geldi 92
zamanımız tükeniyor 18
zamanı gelince 71
zamanın var 16
zamanı geldi 236
zamanını boşa harcıyorsun 43