English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Z ] / Zamanımda

Zamanımda traducir inglés

2,579 traducción paralela
Benim zamanımda müdür yardımcısı beden eğitimi hocasının arabasında bir kızın bekâretini çaldığın için seni döven kıllı bir gorildi.
Well, in my day, the vice-principal was a hairy goon that slapped you around for taking a girl's cherry in the gym teacher's skylark.
Benim zamanımda daha çok penise benzerlerdi.
In my day, they were shaped more like penises.
Kendime hep derdim ki benim zamanımda bir savaş çıkarsa bunu çekmeyi talep edeceğim.
my generation's war, and I'd always said to myself that if a war came along during my time, I wanted to cover it.
Ama kendi boş zamanımda bitmeyen esaretimi bitirip bitirmeyeceğime karar veremezsin!
I, not you, will decide when I end my ceaseless thrall!
Benim zamanımda farklı aksan konuşan biri....... görüldüğünde fiyatlar % 20 artardı.
Back in my days, if you use a different dialect... in the Capital, everything is marked up by 20 %.
Benim zamanımda düzenli bir ordu vardı.
In my day, we were a regular army.
Benim zamanımda?
On my time?
Benim zamanımda kızla tanıştın mı, mail adresini alırdın.
Last time I was single you met a girl and got her email.
Benim zamanımda zordu pek sallamazdım zaten
I think that's roughly the time I dropped out, in fact.
O hiç bir zaman yanımda değildi.
He was never there for me.
Hiç bir zaman yanımda olmadı, anladın mı?
He was never there, understand?
Her zaman daha çok insanın gelişeceği fikrini destekledim, eğer grubun ihtiyacını kişininkinin üstünde tutarsak, ama daha yakından baktığımda, bu işin gerçekten de öyle yürümediğini gördüm.
I had always gone along with the view, that more people will thrive, if we consider the group's needs above the individuals, but when I took a closer look, I found that doesn't really work that way.
Ama bu ziyaret için iyi bir zaman değil tedaviyi reddeden genç bir kız var ve bir de takımımda AİDS ihtimali olan bir adam.
It's not a good time for a visit. I got a teenage girl refusing treatment, guy on my soccer team who may have AIDS.
- Hakkımda bilmen gereken şeylerden biri. - Tekerlek tak o zaman.
Something you should know about me.
Bunca yıldır doktorum, ne zaman bölme işlemi yapmak istesem etrafımda hesap makinesi olmaz.
In all my years as a doctor, I never not had a calculator in my pocket whenever I had to do long division.
Hayatımda her zaman beni koruyup kollayan çılgın kadınlar oldu.
I've always had an amazing woman in my life, taking care of me.
Masalarımda her zaman çok para vardır.
I always have a lot of money at my tables.
O zaman şans benim yanımda.
Then the odds are in my favor.
Şimdi kendisi benim yaşımda. Ne kadar zaman geçmiş siz düşünün.
That's how long ago that was.
Bunu öğrendiğim zaman- -... hayatımda özlediğim şeyin bu olduğunu farkettim.
And that's when I realized- - that's what I'm missing from my life.
Stüdyolar için çalışmaya başladığımda gördüm ki çoğu, kahraman filmiydi ve sinemacılığın ne olduğunu o zaman anladım.
When I started working for the studios, a lot of those were more heroic movies and I was aware of, you know, that's movie making.
O zaman bunun anlamı, yanımda seni ve piç oğullarını götürerek mutlu bir şekilde öleceğim demek oluyor.
Death for death, I take you with me, you and your fucking son.
Ama şunu bilmeni isterim ki hayatımda hiçbir zaman senden daha önemli bir şey olmadı.
But I just want you to know I've never been more proud of anything in my life than I am of you.
Yoksa hiç yalnız koymuyorum, çalışmadığım zaman hep yanımda.
Otherwise, I'II neverIeave him alone. When I'm not working he is with me.
Çok zaman kalmadığını düşündüğümde ve her bir saniyenin kıymetini bildiğimde bir de bizi bekleyen o zorlu yola baktığımda tabii ki arada fark var.
Hyungnim, what's the matter? All the letters for you are basically protests from Kim Hee Jin's fans.
Babamın hep yanımda olacağını umuyordum ama hiçbir zaman olmadı.
I always hoped Dad would be there for me, but he never was.
Bu maceraya korkusuzca atılmamın tek sebebi onun her zaman yanımda olması.
The reason why I can stumble so fearlessly into adventure is because she's always there.
Amerikalılar, Kuzey'deki dostumuz ve müttefikimize diplomatlarımızı oradan çıkarmak için yardımda bulunmalarından dolayı her zaman minnettar olacaklardır.
The Americans will be forever grateful to our great and ally to the North, for the protection and safe passage, provided to our diplomats.
Zaman benim yanımda.
Time is on my side.
Zaman, zaman, zaman benim yanımda.
Time, time, time is on my side.
Zaman Benim Yanımda'yı o yazdı.
He wrote Time ls On My Side.
Eğer garajımda Kretase Devrinden bir yumurta varsa, bu demek ki zaman yolculuğu gerçekleşti.
No eggs in my garage of Cretaceous age. It means the transfer system... function correctly.
Bazen, rüyalarımda bir takım şeyler görüyorum ancak bunların gerçek mi yoksa kendi kendime oluşturduğum şeyler olup olmadından hiç br zaman emin olamadım.
Sometimes things come back to me in dreams, but I'm never sure if they're real or if I'm making them up.
Bu sabah uyandığımda zamanın geldiğini biliyordum.
I woke up this morning and knew it was time.
Her zaman yanımda oldu.
He always stood by me.
Ama her zaman ona baktığımda gördüğüm havalı adam tipini unutamıyorum.
But he's that guy who's always on, he's superslick.
Benim hakkımda bilmediğin çok şey var ve benim bunları sana açmam biraz zaman alıyor.
There are a lot of things you don't know about me and it takes a while for me to open up. I can see that.
Zaten hatırladığım kadarıyla, çıktığımda allak bullak olmuştum ve kendime gelmem epey zaman almıştı.
In any case, I remember that I was completely shaken up when I went out and that I needed some time to calm down.
Göle gittiğimiz zamanı hatırlıyor musun? Ne olursa olsun yanımda olacağını söylemiştin.
So, you remember that time at the lake, when you told me you'd always have my back, no matter what?
Çünkü sen benimle tanışsan uzun zaman hastanede kalmış garip çocuk olduğumu düşünmezdin ve yanımda rahatsız olmazdın.
Like, ifyou met me you wouldn't... think I was the weird kid who spent time in the hospital. And I wouldn't make you nervous.
Kızım New York'ta okumaktan bahsediyor, ülkenin diğer ucuna kaçmak istiyor ve bu beni çok korkutuyor çünkü o zaman yanımda olmayacak.
And then my daughter is talking about going to school in New York City and she wants to run across the country, which is really terrifying to me because then she's not gonna be near me and I don't know how quickly this all happened
Aklımda her zaman onları yok etmek var.
I think about crushing them at all times.
Evimden uzakta olmaya aldırdığımdan değil her zaman yanımda horlayan biri olduğundan.
Not because I minded being away but because there was always some mouth breather next to me.
Bir kaç yıl önce hayatımda bir kadın vardı ama ona hiç zaman ayırmamıştım.
A couple of years ago there was a woman in my life, but I never had time for her.
Babam her zaman krepleri yakardı yani, sanırım bu kısımda da benzer yanlarınız var.
Dad always burns the pancakes, so I guess you have that in common, too.
Annem hiçbir zaman yanımda olmadı.
My mother was never there for me.
Hayatımda her zaman olduğu gibi, her şey ailemle başlıyor.
As always in my life, everything begins with my family.
Burayı devraldığımda zaman zaman bazı adamlar gelip Rodney'nin onlara borcu olduğunu söylüyordu.
'Yeah, before I knew it, I was a teenager. Yeah, when, uh... When I took over, guys would come in from time to time, saying Rodney owed'em money for this and that, pulling some shit.
kız arkaaş o zaman. - Kız arkadaşımda yok.
Girlfriend, then don't have a girlfriend.
Hiçbir zaman yanımda olmadın.
You were never there for me.
Her zaman aklımda ve kalbimde olacaksınız.
You remain in my heart and head.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]