Ama nasıl olur traducir español
470 traducción paralela
Burası Geofront, ama nasıl olur da gökyüzünü görebiliyoruz?
A pesar de que es el GeoFront, se puede ver el cielo.
- Ama nasıl olur, hiç görmediyse?
- ¿ Cómo? ¿ Si nunca los ve?
Anlıyorum, ama nasıl olur da Harker bu çeteye takılır?
Parece imposible que Harker tuviera que ver con esa gente.
Ama nasıl olur da...
Pero, ¿ cómo puedes hacerlo si...?
- Ama nasıl olur?
- Cómo es eso?
Ama nasıl olur da altı milyon kişinin katili için..... olayları görmezden gelmemi istersin?
Pero, por Dios, ¿ cómo me pide que mire hacia otro lado ante el asesinato de seis millones de personas?
- Ama nasıl olur?
- ¿ Pero cómo?
- Ama nasıl olur, Therese.
Encantado. ¿ Dormir en mi casa?
Usta, nihayet eyleme geçtiğimiz için memnunum ama nasıl olur...?
Maestro, estoy contento, finalmente entraremos en acción, ¿ pero cómo...?
- Bisikletçi Uzman? - Bisikletçi Uzman? - Ama nasıl olur?
Reparador de bicicletas Man?
- Ama nasıl olur?
Pero, Cómo?
- Ama nasıl olur? - Bilmiyorum.
- ¿ Cómo puede ser?
Ama nasıl olur?
Claro que sí.
Ama nasıl olur, Galya.
No, Galia, eso sería inoportuno.
Ona birkaç dakika gülecekler sonra ben çıkacağım. Benim de güldürmem gerek. Ama nasıl olur?
Ya llevan riéndose un par de minutos, y luego yo he de salir, y he de hacerles reír también.
Ama evi ne kadar yıkılmış olsa da nasıl olur da hiç kimse taziyede bulunmaz?
Pero, no importa qué tan mala fuera su vida... ¿ cómo es que ni una persona haya venido a darle sus condolencias?
Ama, nasıl olur da, Challenger'ın hikâyesi doğru olabilir?
" ¿ Pero cómo puede ser cierta la historia de Challenger?
Gerald, nasıl olur bilmem ama nasılsa söz verdim, neler olduğunu bileceksin.
Vamos, Jerry. Gerald, no sé cómo lo haré, pero me pondré en contacto contigo y te mantendré al tanto.
Ama Barry nasıl bu işin içinde olur?
¿ Y cómo es que está involucrado?
Ama bir gelin nasıl, hem yeni, hem de tecrübeli olur, bilmiyorum.
Pero no sé cómo una novia va a ser nueva y va a tener experiencia a la vez.
Ama bu nasıl olur? Anneniz ve babanız amcamı teşvik- -
¿ Pero cómo, si sus padres le han dicho a mi tío que no...?
Ben bekar biriyim. O yüzden karı koca ilişkileri nasıl olur bilmem. Ama siz bu konuyu aranızda sakince konuşursanız iyi bir çözüm bulabilme şansınız olabilir.
Yo soy soltero y no sé nada del matrimonio... pero si hablan de ello con calma
Kesmek ister misin? Yanlış anlamayın beyler ama tüm elleri hep aynı kişi dağıtsa nasıl olur?
Que uno de ustedes no juegue y reparta.
Ben okula falan gitmedim ama iyi hikaye nasıl olur bilirim.
Yo no he pisado una escuela, pero sé qué hace una noticia.
Ama nasıl olur?
Pero no lo sé, exactamente.
- Ama insan evli değilse nasıl olur?
- Si no estoy casada.
Ama bu imkansız, bugün olanlardan sonra nasıl olur?
Es imposible, ¿ cómo puede? ¿ Después de lo de hoy?
Ama bu nasıl olur?
¿ Cómo puede ser?
Konuyu değiştirmiş gibi olmayayım, ama bir kız nasıl el ilanına konu olur?
No es por cambiar de tema, pero, ¿ cómo llega una chica a ser tan buscada?
- Ama bu şekilde, kabul edemem. - Oh, fakat nasıl olur, Prens!
- Pero, dado el peso real de la casa Salina, no puedo. - ¡ Oh, príncipe!
Bak, bugüne kadar söyleyecek çok şey, biriktirdiğinin farkındayım ama bunları zamana yaysan nasıl olur?
Ahora, sé que has ahorrado mucho para decir, pero podrías hacerlo afuera
Nasıl olur bilmiyorum ama çalışırım. Senin için ter dökerim.
No se en qué pero trabajaré, sudaré.
Bu acımasız sözcük insan sevince nasıl da korkunç olur değil mi? "
Cuán horrible es esta palabra cruel cuando se ama...
Evet. Ama nasıl benim olur?
Si, pero eso qué tiene que ver conmigo.
Nasıl isterseniz ama öyle de çok sıkıcı olur.
Si es lo que desea, pero la cosa entonces será muy aburrida.
Bir sekreterin daktilosunu açık bırakmış olması mümkün, ama beşi birden nasıl olur?
Una secretaria puede dejar destapada su máquina, pero, ¿ las cinco?
Ama nasıl olur?
.
Ama baba, nasıl olur da sen götürmezsin?
Papá, es tu proyecto,
Ama bu nasıl olur?
Pero, ¿ por qué...?
Ama, nasıl olur?
Pero, ¿ cómo es posible?
Ama bu nasıl olur?
No puede ser.
Nasıl olur bilmiyorum ama gidebiliriz belki.
Bueno, no se como Pero quizas podriamos ir.
Ama Gale nasıl olur?
¿ Pero Gale?
Ama bu nasıl olur, Sonny?
Pero como puede ser... Sonny.
Ama, nasıl olur?
Todos!
Ama daha iyi bir hayat nasıl olur, dersen bunu hayal bile edemiyorum.
Pero si me preguntas qué sería una vida mejor, no puedo ni imaginarlo.
Buraya sağlık teknisyeni çağırsanız iyi olur. Nasıl olduğunu sormayın ama bu adamlar yaşıyor.
No me pregunten cómo, pero han sobrevivido.
Nasıl olur bilmiyorum ama bir yolunu bulurum.
No sé cómo, pero te encontraré algo.
- Ama nasıl olur?
- Pero, ¿ porqué?
Karışmak istemediğini biliyorum. Ama en azından onunla konuşsan, nasıl olur?
Lo sé, pero, ¿ al menos hablarás con él?
Ama Mary'le Sam'in konuşması nasıl suç olur, anlamıyorum.
No entiendo qué delito cometen Mary y Sam hablando.
ama nasıl 295
nasıl olur 360
nasıl olursa olsun 17
nasıl olur da 45
olur 2653
ölür 44
olurum 97
ölürüm 63
ölürsün 95
olursun 23
nasıl olur 360
nasıl olursa olsun 17
nasıl olur da 45
olur 2653
ölür 44
olurum 97
ölürüm 63
ölürsün 95
olursun 23
olur mu 2534
ölürüz 22
oluruz 16
olurdu 43
ölürsünüz 19
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olursa 17
olur efendim 53
olur biter 25
ölürüz 22
oluruz 16
olurdu 43
ölürsünüz 19
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olursa 17
olur efendim 53
olur biter 25
olur mu hiç 40
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
ama neden ben 22
ama ne zaman 32
ama neden 695
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
ama neden ben 22
ama ne zaman 32
ama neden 695
ama ne 242
ama neyse 22
ama niye 82
ama ne oldu 16
ama nereye 53
ama ne olursa olsun 24
ama new york 23
ama ne için 23
ama nerede 60
ama ne yazık ki 61
ama neyse 22
ama niye 82
ama ne oldu 16
ama nereye 53
ama ne olursa olsun 24
ama new york 23
ama ne için 23
ama nerede 60
ama ne yazık ki 61