English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Açik

Açik traducir español

638 traducción paralela
- Açik misiniz?
- ¿ Está abierto?
HAVA DURUMU TAHMİNİ - -------------------- AÇIK VE DAHA ILIK.
PRONÓSTICO DEL TIEMPO - -------------------- BUENO Y CALUROSO.
" YoIun açik oIsun, Simonides.
" Que Dios te aligere, Simónides.
AÇIK ARTIRMA
Subasta Pública
KUZEYBATI ATLI DAĞ POLİSİ BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE GÖREV YAPARAK AÇIK BİR SAVAŞ ÇIKMASINI ÖNLEDİ.
Y SÓLO LA VIGILANCIA DE LA POLICÍA MONTADA DEL NOROESTE... IMPIDIÓ UNA GUERRA ABIERTA.
Bu sabah gördügümde açik gri bir takim elbisesi ve gri bir sapkasi vardi.
Cuando lo he visto esta mañana llevaba sombrero gris y traje gris claro.
IKartlarimizi açik oynarsak ikimiz için de daha iyi olacagini düsünüyorum.
Creo que será mejor para todos poner las cartas sobre la mesa.
Para cebimde duruyor demedim... onu ödemeye hazirim dedim. Bankalar açik oldugu zaman... birkaç dakika yeter bunun için.
No he querido decir que llevara el dinero encima, pero estoy dispuesto a conseguirlo en pocos minutos... en horario bancario.
Bu kadar açik konusmami affedin, ama gerçek bu.
Siento ser tan franco, pero es la verdad.
Evet... sade ve açik konusmanin serefine içelim.
Bueno, señor... por que hablemos sin rodeos y nos entendamos.
Benim gitmem kimin umurunda Gayet açik.
¿ Qué le importa que me vaya? ¿ No está claro por qué?
Kapiyi açik birakacagim.
Dejaré la puerta abierta.
ROEHAMPTON KULÜBÜ YETİMHANE YARARINA AÇIK HAVA TİYATRO PARTİSİ
FERIA DEL TEATRO PARA AYUDAR AL ORFANATO
AÇIK ARTIRMA TONY HUNTER - Özel Eşyalar
SUBASTA
KUMRAL, KAHVERENGİ GÖZLÜ, AÇIK TENLİ.
PELO Y OJOS MARRONES, TEZ CLARA.
- Cezasi gayet açik.
- El castigo ha prescrito claramente.
Olabilir... ama yine de açik alana gitme fikri bana cazip gelmiyor.
Quizá... pero no me gusta ir adelante en campo abierto.
Helen, kendini açik ettin.
Helena, te revelas a ti misma.
Fazla açik sözlüsün, kardesim.
Eres demasiado locuaz, hermano.
BUGÜN $ 25.000 MIAMI AÇIK TURNUVA PLAYOFFLARI
GRAN FINAL DEL TORNEO DE LOS 25.000 DÓLARES
AÇIK GÖKYÜZÜ
EL CIELO DESPEJADO
Manevraya açik.
Preparados para emergencia.
- Bundan daha açik konusabiliriz.
- Podriamos ser mas concretos.
Sonra yeni fikirlere açik olunmali diyen bir oğretmen var.
Y esa institutriz que dice que no hay que rechazar las nuevas ideas. Ella vive con ellos.
1903 yilinda Figaro'yu yayinladi Cumhuriyet'in baskanina açik mektup yazarak kocasini tutana demiryolu isçilerinin grevini protesto etti St. Lazare Gari'na resmini tamamlamak için girdi.
Mujer del célebre pintor Claude Monet, en 1 903 publica en Le Figaro... una carta abierta al Presidente de la República... protestando contra que los ferroviarios en huelga prohíban a su marido... entrar en la estación de St.
Açik konusmak gerekirse, sen de pissin.
Para ser f rancos, tú no eres limpia.
Yine de su nokta hala tartismaya açik : Saldirganlik ve siddetin azalmasi...
Pero es debatible que sea menos agresivo o violento, si quieres...
Carl'a söyle, hanginiz gelmek isterseniz kapimiz size ardina kadar açik.
Dile a Carl que si queréis venir a nuestra casa seréis bienvenidos.
KANITLANMAMIŞ OLAN MESELELERİN UCUNU İSE AÇIK BIRAKTIK.
LOS NO DEMOSTRADOS QUEDAN DE LIBRE INTERPRETACIÓN
Kullanim degeri önceleri degisim degerinin örtülü bir yönü olarak anlasiliyordu. Fakat artik gösterinin tepetaklak olmus dünyasinda kullanim degerinin açik bir sekilde ilan edilmesi gerekmektedir ;
El valor de uso, que estaba contenido implícitamente en el valor de cambio, debe ser ahora explícitamente proclamado en la realidad invertida del espectáculo, justamente porque su realidad efectiva está corroída por la economía mercantil superdesarrollada :
" 25 Subat'tan bu yana bin çesit tuhaf sistem öncülerin aceleci hayal güçlerinden çikmis ve toplulugun altüst olmus akillarina yayilmistir... Devrimin sokun tüm toplumu toza çevirmis gibiydi ve yeni yapinin yerine nasil yerlesecegini belirleme konusunda açik bir rekabet var gibi görünüyordu.
" Desde el 25 de febrero, mil sistemas extraños salieron impetuosamente del espíritu de los innovadores y se esparcieron en el espíritu desconcertado de la muchedumbre...
Herkesin kendi plani vardi. Bazilari gazetelerde basiliyor, digerlerin duvarlari kaplayan posterlerin üstüne ; bir kismi da açik hava mitinglerinde ilan ediliyordu.
Parece que, del choque de la revolución, la sociedad misma haya sido reducida al polvo y se hubiera convocado un concurso para determinar la nueva forma que hacía falta dar al edificio que se iba a levantar en su lugar.
Bir yanda Batili isçilerin sendika karsiti çabalari öncelikle sendikalar tarafindan bastirilmakta, diger bir yanda ise asi gençlik hala belirsiz ve karmasik olan ama sanatin, günlük yasamin ve eski özellesmis siyasetin açik bir reddini içeren yeni protestolarda bulunmaktadir.
Cuando las luchas antisindicales de los obreros occidentales son reprimidas en primer lugar por los propios sindicatos, y cuando las revueltas actuales de la juventud lanzan una primera contestación informe que implica de modo inmediato el rechazo de la antigua política especializada,
AÇIK
ABIERTO
"FERMUARINIZ AÇIK!"
iTiene la bragueta abierta!
AÇIK ARTTIRMA Candleshoe'da düzenlenecek.
SUBASTA Se celebrara en Candleshoe.
Harry'nin 24 SAAT AÇIK ARABA ÇEKME SERVİSİ
Harry's AUTOSERVICIO DE REMOLQUE 24 HORAS
- Açik renk saçli mahkum.
- El prisionero rubio.
UMUMA AÇIK
BIBLIOTECA DE FILOSOFÍA ADMISIÓN PÚBLICA
Zihni acïk yeni çïkmïs yumurta kadar taze.
Mentalmente alerta... Nuevo como un huevo recién puesto.
- Bu kapï niye açïk? - Ben gidiyordum...
- ¿ Qué hace esta puerta abierta?
Artïk oyunu bïrakïp açïk konuºalïm.
Dejemos este jueguecito y vayamos a los hechos verdaderos.
Ben acïk konustum. Ç Ç
Ya se Io he dicho.
DAVACININ İDDİLARI DAYANAKSIZ KATAOKA DAVADA BİR AÇIK BULDU
CAMBIA EL CASO DE LOS DEMANDANTES
Acik konus.
Habla con claridad.
KAPI AÇIK
ESTÁ abierto
Kapitalizmin bu koruyucu melekleri için emeğin açik bir yapisi vardir biri hastaliği bulur, diğeri tedaviyi.
Entre estos ángeles guardianes del capital... se instaura un sabio reparto de tareas :
Hey, su lanet olasi on kapiyi kim acik birakti..?
¿ Quien dejó la maldita puerta abierta?
Çok açïk.
Es obvio.
Açïk olmalïyïm ki, kusunuz benimkiyle aynï meydana yakïsmadï.
Seré franco : su gallo no tenía ninguna opción.
Savastan, bir pusuya gözüm açïk düsmek için sag çïkmadïm ben.
No me meto en una emboscada sin llevar los ojos bien abiertos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]