English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Bakın hele

Bakın hele traducir español

798 traducción paralela
Şu konuşana bakın hele!
Míralo. Este enano de mierda se cree que lo sabe todo.
Bir adama adaleti veren ve şu tahtta oturan mahluka da bakın hele.
Que ser debe estar en el trono... que deja que un hombre como usted imparta justicia por el.
Şu yerde yatanlara da bakın hele, beşikteki bebekler gibi tatlı ve huzurlular.
Míralos a los dos, tendidos ahí, dulce y pacíficamente...
Şuna bakın hele.
¡ Vaya, fíjate!
Şu şapşala bir bakın hele.
Mira a ese tonto.
Minik güvercinime bakın hele!
A ver, guapa.
Bakın hele, Dr. Watson, bu ne sürpriz.
Vaya, Dr. Watson, qué sorpresa.
Bakın hele!
Muy bonito.
Bay Don Birnam, şu işe bakın hele.
Vaya, el Sr. Don Birnam, si no me equivoco.
Dedeye yaptıkları muameleye bir bakın hele.
¡ Qué manera de portarse con su abuelo!
Tesadüfe bakın hele!
¡ Si esto no es una sorpresa...!
Şuna bakın hele!
Vaya, vaya.
Vay canına, şu mutfak zeminine bakın hele!
Vaya con el suelo de la cocina.
Bakın hele şu işe.
Bueno, bueno.
Şu konuşana da bakın hele! Ona bir haller olmuş.
¿ Me oyes?
Bakın hele, uyuyan güzel gelmiş.
Ah, si se trata de la bella durmiente.
Hey, şuna bakın hele!
¡ Caramba, mirad!
Şuna bakın hele!
¡ Miren!
Bakın hele!
¿ Lo ves? ¿ Lo ves, Marta?
Şu küçük dövüşçüye bakın hele.
¿ Parece un terremoto, eh?
Bakın hele, bu güzel kız da kimmiş?
¿ Quién es esta belleza?
Şu ateşli ufaklığa da bakın hele.
Bueno, escuchen al pequeño fierabrás.
Şu konuşana da bakın hele!
Mire quién daba lecciones de ley y orden.
Şuraya bir bakın hele.
Eh, mira eso.
Pazarlamaya çalıştığınız şu zavallı küçük haplara bakın hele.
Miren estas pobres pildoritas que quieren vender.
Bir ara oranın sahibine alıcı gözle bakın hele.
Mire bien al propietario.
Şuraya bakın hele!
¡ Válgame el Cielo, mire eso!
Şu kadına bakın hele.
Ahora, mira a este gato.
Bir bakın hele. Aklıma siz geldiniz.
Mire que maravilla, he pensado en usted
Kimi seçtiğine bir bakın hele.
iMiren a quién fue a escoger!
Şuna bakın hele, bütün kadınlarmış!
¡ Todas las mujeres!
Açlıktan söz edene bakın hele.
¡ Mira quién habla!
Şu kamuflajlı ahmaklara da bakın hele! Son bir direnişmiş!
¡ Estos malditos soldados vestidos con sus uniformes!
- Ve şuna bakın hele.
¡ Mírate nada más!
Şuradaki memişlere bir bakın hele.
Echemos un vistazo a esas tetitas.
- Bakın hele kim varmış burada.
- Mira quién está aquí.
Şu kuşlara da bakın hele.
Mire cuántos "primos" Sr. Jarrett.
Şuna da bakın hele, inkar da etmiyor.
Mirad... ¡ No lo niega!
Hanzomuza bakın hele.
Escuchen al gilipollas.
Şuna da bakın hele,
Mira esto.
İşe yaramaz şeyler! Bir bakın hele kiminle uğraşıyorsunuz!
¡ Te demostraré quién soy!
Şuna bakın hele.
Fíjate en esto.
Bakın hele! Bizim öğretmen aklını kaçırdı.
¡ Nuestro maestro se ha vuelto loco!
Bakın hele şuna!
¡ Miradla!
Bebeklerin elinden şekerlerini kim aldı bakın hele.
Mira quién se lleva el postre de los "bambinos".
"Hele bir bakın, New York'tan kim gelmiş, Birnam kardeşler."
'Mira quiénes han venido de Nueva York, los hermanos Birnam'.
Bakın hele!
Despacio, despacio...
"İçki içiyormuşum", bakın hele!
"Estuvo tomando", ¿ eh?
- Bakın, hele...
- Mi querida...
- Bakın kim gelmiş hele, kardeşim...
Ahora mira, hermana.
Hele bakın, kimi görüyorum?
¡ Vaya, caramba!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]