Daha iyi değil mi traducir español
1,615 traducción paralela
"Sektör Altı'lar" dan daha iyi değil mi?
- ¿ No es mejor que los "Sector Seis"?
- O geceyi unutsak daha iyi değil mi?
Deberíamos despedirnos, Coronel. ¡ Déjeme!
Senden daha iyi değil mi?
¿ Mejor que la tuya?
Burada, sehpanın üzerinde daha iyi değil mi?
¿ Qué? ¿ Te parece bien aquí o mejor encima de la mesita?
Böylesi sapık olmaktan daha iyi değil mi?
¿ No es mejor eso, que ser un pervertido?
Daha iyi değil mi?
¿ No es mejor así?
E daha iyi değil mi işte. Temiz temiz mis gibi.
Es que están limpias
Val, söylesene şunlara, Nobu, Matsuhisa'dan daha iyi değil mi?
Val, ¿ les dirías? ¿ No es Nobu mejor que Matsuhisa?
Daha iyi değil mi?
- ¿ No es mejor?
Kadın şok geçirecek. Önceden arasan daha iyi değil mi?
Es un golpe duro. ¿ No llamas primero?
Ama bu sanırım senin yarığın için biraz daha iyi değil mi Alice?
Pero pienso que esto es más de tu gusto Alice?
Barışçıl şekilde bitmesi ikimiz için daha iyi değil mi?
¿ No sería mejor para ambos si termináramos en paz...
Tamam, daha iyi değil mi?
Está bien. Mejor, ¿ eh?
Önce terörist saldırısına konsantre olsan daha iyi değil mi?
¿ No crees que deberías concentrarte en el ataque terrorista primero?
- Daha iyi değil mi?
- No esta mejor?
Yüksek risk garanti, gece devam etsek daha iyi değil mi?
En un operativo arriesgado como éste, ¿ no deberíamos ir de noche?
Birbirlerini yoketmelerine izin vermek daha iyi değil mi?
¿ No es mejor que los dejemos destruirse entre ellos?
Böylesi daha iyi değil mi?
¿ No es mejor así?
Hayır, biz öyle düşünmesini istedik. Böylesi daha iyi değil mi?
Mejora el olor del cuarto un poco.
Ferrari'den daha iyi değil mi?
Mejor que un Ferrari, eh?
Onu öldürmek daha iyi değil mi?
¿ No será mejor matarle?
Baksana Wilbur'ın bu çiftlik için neler yaptığına. Jambondan daha iyi değil mi bu?
Wilfrido le ha ayudado a la granja más que un poco de jamón.
- Bu daha iyi değil mi?
Será lo mejor, ¿ no?
Bunun yavaştan daha yavaş olduğunu düşünebilirsiniz, Kusursuz bir beleşçinin gelişmemiş ışık ve taksi parası yaymasından çok daha iyi değil mi?
puedes pensar que es lo más bajo pero no es mejor que abrirse de piernas para cualquier tipo por una cerveza barata?
Şimdi olması sonra olmasından daha iyi değil mi baba?
Iba a pasar más temprano que tarde, ¿ no, papá?
- Bu daha iyi değil mi?
- ¿ No sería mejor así?
Sırtın şimdi daha iyi, değil mi?
Ya estás mejor de la espalda, ¿ no?
Apansız ölmek daha iyi, değil mi?
Mejor darse un tiro, ¿ no?
Onların hamlelerini de eski bir hırsızdan daha iyi kimse tahmin edemez değil mi?
¿ Y quién mejor para adivinar su próximo movimiento que un ex ladrón de joyas?
Ama, onu kötülükle yetiştirmek, daha iyi olacak, sence de öyle değil mi?
¿ no crees?
Vay, artık daha iyi hissediyorsun değil mi?
¿ No te sientes mejor?
Daha iyi oldu, değil mi?
Mejor. ¿ Verdad?
Peter, biliyorum biraz aşırı oldu, ama çocuklarımız için güvenli tarafta hata yapmak daha iyi, değil mi?
Peter, se que es un poco extremo, pero cuando se trata de nuestros... hijos, es mejor estar del lado seguro. ¿ No es cierto?
Birbirimizi biraz daha iyi tanımalıyız, değil mi?
Bueno, hemos tenido la oportunidad de conocernos un poco mejor ¿ no?
Yani, kendi başlarına yapacaklarına bize gelmeleri daha iyi, değil mi?
Es mejor que recurran a nosotros... a que intenten hacerlo ellos mismos, ¿ no? ¿ Y después qué?
Bunun için, orjinaliyle yatan bir erkeğe gitmekten daha iyi birşey ne olabilir ki, değil mi?
Qué mejor que el hombre que duerme con el original, ¿ verdad?
Bu kesinlikle hep-evde-kalan-anne olmandan daha iyi, değil mi?
Es mucho mejor que ser un ama de casa, ¿ no?
Ama siz daha iyi bilirsiniz, değil mi?
Pero usted lo sabía mejor, ¿ verdad?
İyi bir insan olmak için bundan daha önemli özelliklere sahip olmak gerekir. Öyle değil mi?
Entiendes que hay cosas más importantes para ser una persona, ¿ verdad?
Bizden daha iyi olduğunu düşünüyorsun, değil mi?
¡ Crees que eres mejor que nosotros!
Kırmızı ben de daha iyi gözüküyor, değil mi?
El rojo se me ve mejor, huh?
Kırmızı ben de daha iyi gözüküyor, değil mi?
Rojo se ve mejor en mi, huh?
Onun için daha iyi, değil mi?
Mejor para ella, ¿ no?
Böylesi daha iyi değil mi?
- Es mejor, ¿ verdad?
En azından aranıldığınızı bilmekten daha iyi, öyle değil mi?
Siempre es un consuelo el sentirse apreciado, ¿ no?
Vurmak kendini daha iyi hissettiriyor, öyle değil mi?
No se siente muy rico el toque, ¿ verdad?
Sen beni kendimden daha iyi anlıyorsun, öyle değil mi?
A caso entendéis mejor que yo lo que estoy pasando?
Sanırım bu çok daha iyi profesyonel asker gibi hareket edersen eğer, değil mi?
Creo que es mucho mejor si actuamos como soldados profesionales. - ¿ No es cierto?
Evet bu daha iyi, değil mi?
Sí, más rápido está mejor.
Şimdi intikamını aldığına göre, derslerini daha iyi çalışabilirsin, değil mi?
Ahora tienes tu venganza ¿ y puedes estudiar, correcto?
Artık daha iyi sır saklıyordur, değil mi?
Ahora guarda los secretos mucho mejor, ¿ no?
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyiyim 141
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68
daha iyi 561
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyiyim 141
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68