Hala öyle traducir español
1,015 traducción paralela
- Hala öyle.
- Y todavía sigue ahí.
Hala öyle düşünüyorum. Buldum.
Aún lo creo.
Hala öyle düşünüyorum.
Y aún lo creo.
Hala öyle.
Y siguen siéndolo.
- Hala öyle.
- Sí.
Hala öyle mi?
¿ En serio?
Hey, telefonda kadının kurtulacağını sanıyorum demiştiniz. Hala öyle mi düşünüyorsunuz?
Dijo que creía que sobreviviría, ¿ sigue creyéndolo?
Hayatlarımızı, hala öyle! Ama sorun değil.
También ahora podemos permitirnos ese lujo
Hala öyle.
Sigue siéndolo.
Hala öyle sanırım.
Y supongo que siguen viniendo.
Hala öyle yerler var mı?
¿ Existe un sitio así?
Hala öyle.
Sí, y todavía lo es.
Sanırım hala öyle.
Supongo que aún le quiero.
- Evet. Hala öyle.
- Sí, allí voy.
Gerçekten de öyle ve yumruğu da hala içindeydi.
Sí, y su duque estaba ahí.
Öyle de yaptım. Ama hala yaşıyor.
Lo he intentado y ha sido inútil.
Evet, hala öyle.
Sí.
Öyle olsun. Ama teklifim hala geçerli.
Perfecto, pero sigue en pie.
Sanıyorum hala Carlton Arms'da yaşıyormuş, öyle duydum.
Sé que vive en Carlton Arms.
Hala çok alımlı, sahibi de öyle.
Bueno, aún es muy bello, al igual que su dueña.
Ve sen hala Timuçin'den korkuyorsun, öyle değil mi?
De todos modos, no te atreves a enfrentar a Temujin.
- Hala güzel diyorum. - Ben de öyle derdim eger senin kadar çirkin olsaydi.
- Y yo también lo diría si él fuera tan poco atractivo como tú.
Baban hakkında gerçeği söylediğimden hala emin değilsin, öyle mi?
No estás seguro de que te dije la verdad sobre tu padre.
Hala kamyonumu yüklemeye başlamadılar bile. Öyle görünüyor ki buraya takıldım kaldım, yapacak bir şey de yok.
Estoy atrapado aquí.
Bu cinayet şok ediciydi ve hala da öyle.
El crimen continúa sin aclarar.
- Makul bir şüphe için hala yer yok öyle mi?
- ¿ No hay una duda razonable?
Hala dışarı çıkıyorsun, öyle değil mi?
Pero sigues saliendo, ¿ no?
Öyle mi... olabilir, ama ben hala birazcık hassasım.
¿ En serio? Bueno, podría ser... Pero yo soy más delicado.
Hala da öyle.
Aún lo son.
Hala da öyle düşünüyorum.
Y aún lo sigo creyendo.
Öyle ki, belediye ekipleri geldiğinde asfalt hala sıcaktı ve kanalı kazmak için yeni yapılan asfaltı geri kazdılar.
El asfalto estaba todavía caliente cuando una brigada municipal llega y nos deshace todo para abrir una zanja.
Ya, öyle mi? Taguchi hala Akiko'yu tercih ediyor.
Habla con él y trae su foto y resumé.
Öyle olmasaydı, annen bu yüzden herşeyi abartırdı, hala bir erkeğim.
Y si no fuese porque tu madre hace tragedia de todo, aún soy todo un hombre.
Sicilyalılardan hala hoşlanmıyorlar, çünkü bir Romalılardan daha parlağız ve onlar kendilerini öyle sanıyorlar.
A los sicilianos siguen sin apreciarnos, porque somos más listos que ellos y los que se creen mejores.
Alışmamız için bize zaman tanıman gerek. Öyle değil mi Harriet Hala?
Danos un poco de tiempo para adaptarnos, ¿ no, tía Harriet'
Öyle dediğim için özür dilerim ama, benim hala biraz uykum var.
He dicho así porque todavía estoy un poco pasmado.
Hala veriyorsun, öyle değil mi?
Todavía lo tienes bajo las faldas, ¿ verdad?
Hala iyi. Öyle mi, huh?
Aún te valen, aunque una pierna es más corta que la otra.
Sen hala benim torunumsun ve hep de öyle olacaksın ama artık bir kadınsın da.
Pero ahora eres una mujer también.
Bana öyle geliyor ki hala buluşuyorlardı.
Creo que siguieron viéndose.
Pekâlâ, hala geri gidebilirsin Öyle mi?
- Bueno, todavía está a tiempo de volver.
- Stevens sağlıklı olsaydı, hala burada olurdu, öyle değil mi?
- Si Stevens estaba apto... debería estar vivo, ¿ no?
Öyle olsa hala arıyor olmazlardı.
Entonces, no seguirían buscándolas.
Hala öyle Tor.
Y todavía lo hace, Tor.
Hala genç, biz... yani bana öyle bakma..
Actúas como si esto fuese un entierro.
"Bu durum her günümü bir öncekinden daha güzel ve mutlu kılıyordu." "Ve hala da öyle. Hayatımda Dora olduğu sürece."
Hizo mi segundo año mucho más feliz que el primero... y, mejor aún, hizo de la vida de Dora un sol constante.
Hala onu koruyorsun, öyle mi?
Aún Io encubres, ¿ no?
Öyle yerler hala var mı?
¿ Existen esos sitios?
- Hala zor elde edileni oynuyorsun, öyle mi?
- ¿ Todavía jugando duro para conseguir?
Ama hala nefes alıyoruz, öyle değil mi?
Aún respiras, no?
Hala da öyle.
Todavía me tiene miedo.
hâlâ öyle 16
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyledir 296
öyleyiz 77
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyledir 296
öyleyiz 77
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öylece 26
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öylece 26
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50