English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ H ] / Hast

Hast traducir español

93 traducción paralela
Elden ayaktan kesilene kadar bu işleri yapmaya devam edeceksin.
Seguirás llevando esos apaños hast que te dejen KO.
Manhattan'ın kendine hastır temposu
Manhattan tiene un ritmo que es todo suyo Manhattan tiene un ritmo que nace ahí
Şu an bir hast... Ne?
Por favor no... ¿ Qué?
O çok iyiydi, kendine hastı.
Para mí, era el mejor o el más original.
Gözlem altına alınacaksın. Düzelene kadar hastanede kalacaksın.
Te vas a comprometer... irás al hospital hast que te mejores.
Seni hast etmeye yeter.
Es suficiente para enfermarte.
Operasyonumuzun ilk ve belirleyici olan adım... .. hastılıklı yeri kesmek.
El primer paso en una operación de este tipo en particular... es rasurar al paciente.
Yanıldığını kabul etmek büyük adamlara hastır.
Sólo los hombres grandiosos reconocen sus errores.
Pek kendine hastı, çünkü biz de onun ne söylediğini hiçbir zaman anlayamadık.
Lo cual era apropriado, pués nosotros nunca supimos lo que él cantaba.
hatta saray adamlarının durumu hepsi satın alınabilir
hast ala posición de cortesano puede ser comprada.
Çünkü Harold Hast in babası nın onu takdir edecek bir sebebi yok.
Porque Harold controle a tu padre no es razón para admirarlo.
- Hastır! Yine de, tamamıyla ayrılmalılar.
Aun así, debe terminar con eso por completo.
Merhamet etmemek de hayvanlara hastır yabanilere, kötülere hastır.
No ceder es brutal salvaje horrendo.
Dindarlık, Pazar gününe hastır!
¡ La devoción es para el domingo!
Hast.r. Bir havari...
Mierda. El apóstol.
( hastır.. )
REGISTRO, SEGURIDAD
Bu ısırma şekli ve çenenin kare şeklindeki izi Danua'ya ya da Danua kırmalarına hastır.
El alcance de la mordedura, lo cuadrado de la mandíbula sólo puede ser de un danés o una mezcla de danés.
Her devir kendine hastır.
Cada ciclo es único.
Ya da genel olarak denebilir ki bir sır, tek başına kalmış Ötekisi'ne ait veya hastır.
O decir, en general, que un secreto "pertenece" Que es adecuado "para", o pertenece a alguien... o para algún Otro que sigue siendo alguien.
Hast du diesen Eindruck?
¿ Tienes esa impresión?
Hast du nicht den Eindruck, dass das sogenannte Europa von Schengen, das heißt ein Europa, dass sich nach außen verschließt,
No tienes la impresión de la llamada Europa de Schengen significa una Europa que se cierra hacia el exterior,
Öncelikle, Evan Yavşak'ı tebrik etmek istiyorum pardon, Hastır'ı, yani Baxter'ı.
Primero, quiero felicitar a Evan Basura. Perdón, Bastardo... Baxter.
Ama dediğiniz gibi, her vaka kendine hastır.
Y como usted dice, cada caso es único.
Yani beyin faaliyeti. Herkesin beyin dalgası kendine hastır.
Básicamente cada individuo tiene un patrón cerebral único una firma, y...
Ama makasla kesilmiş, bu da adam kaçırma olaylarına hastır.
Lo cortaron con tijera ; típico de un secuestro.
Hast...
Carajo.
Hast... Tanrım!
dios mio.
Hastır.
Maldición.
Her tuşun sesi birbirine benzer ama aslında kendine hastır.
Cada tecla hace un sonido similar pero único.
Travma Sonrası Stres, savaştan dönen askerlerde uzun zamandır görülmesine rağmen bir sendrom olarak başlangıç safhasında. Savaş bunalımı.
Como sindrome, el estres postraumático, es de su infancia incluso anunque los sintomas no se hayan manifestado hast el retorno de los soldados.
Üzülmek suçlulara ve beceriksizlere hastır.
Solo los torpes y los criminales se disculpan.
Hast...
¿ Que co?
Hast...
¿ Qué co?
Bu da iyi bir şey ancak herkesin geleceği kendine hastır.
Es bueno pero cada uno debe pensar en su futuro.
Bu buraya nasıl geldi?
Cómo llegó esto hast aquí?
Hast due mals gehabt ein unterdrucktes Gedachtnis?
Hast due mais gehabt ein unterdrucktes Gedachtnis?
Sabah 6 ya kadar sorumluluk bana ait.
Estoy a cargo del caso hast las 6 a.m. Qué?
O seviyeler o şarkıya hastır ve
Están dedicadas para esa canción, y el nivel de esa guitarra es...
Hastırga.
Un huracán peludo.
"Hastırga gibi estir beni" *
Sacúdeme como un huracán peludo.
Sagada'ya hastı sanki, şuan olmuyor.
Y en Sagada no llegaba a entender. Era como si...
- Akıl hastılığı mı?
¿ Otro caso mental?
Neden ona hast aolduğunu söylemedin...
¿ Por qué no le dijiste que estás enfermo...
Herkesin psikolojisi tıpkı gözü gibi kendine hastır.
La fisiología de todo el mundo es tan única como sus ojos.
Oh doğru, hastır. Diğerini unuttum. İş mi?
Oh sí, mierda he olvidado la otra es esto trabajo?
Hastır.
Duro.
Her biri farklı bir mumdan yapılmış her biri kendine hastır.
Cada una es única.
Ve hast sen Uyarılar ve katledilen?
" ¿ Has matado al Jerigóndor?
Hastırr * *...
Mierda...
- Her vaka kendine hastır.
Cada caso es único.
Hastır be!
¡ Maldicion!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]