Hatırlamaya çalış traducir español
908 traducción paralela
Hatırlamaya çalışın, Helen!
¡ Intenta acordarte!
Egbert, sana bunları anlatmak için hatırlamaya çalışıyordum.
Egbert, eso es lo que quería decirte.
Ve hatırlamaya çalış, bana bir şey olacak olursa hep böyle korkutucu çirkinlikte olacaksın.
Y por favor trata de recordar, si algo me pasa... seguirás siendo un horroroso monstruo.
Bir şeyler hatırlamaya çalışıyorum.
Puedo tratar de recordar algo.
Hatırlamaya çalış Katherine. Joe'nun kardeşleri.
Intenta recordar.
Hatırlamaya çalışırım.
Trataré de recordarlo.
Hatırlamaya çalışıyorum.
Sólo intento recordar.
Eğer bana biraz zaman verirsen, hatırlamaya çalışırım.
Si me das tiempo, trataré de recordarlo.
Kimleri görüyorsun? Lütfen hatırlamaya çalış.
Por favor, intenta recordar.
Hatırlamaya çalış, David.
Trata de pensar, David.
Adımlarınızı yeniden hatırlamaya çalışın.
Vamos a hacer lo mismo.
Lütfen hatırlamaya çalış.
Por favor, intenta recordar.
Benzer bir rüya hatırlamaya çalışıyorum. Nasıl anlatsam! Gecenin bi yarısı sağanakta dışarda kalmak gibi!
Intentar acordarse de un sueño es como..... estar debajo de una tormenta.
Beni iyi bir şekilde hatırlamaya çalış sevgili Gladys,
Gladys, intenta recordarme sin resentimiento.
Hatırlamaya çalış, çocukluğuna geri dön.
Intenta recordar, deja que tu mente regrese a tu infancia.
- Hatırlamaya çalış.
- lntenta recordar.
Hatırlamaya çalış.
- lntenta recordar.
Edwardes olduğunu düşündüğün ilk anı hatırlamaya çalış.
Recuerda la primera vez que creíste que eras Edwardes.
- Devam et, ayrıntıları hatırlamaya çalış ne kadar saçma olursa o kadar işimize yarayacaktır.
Intente recordar los detalles. Cuanto más disparatado, mejor para su lado científico.
Edwardes düşmeden önce neler olduğunu hatırlamaya çalış.
Intenta pensar qué ocurrió... antes de que Edwardes llegara.
Hatırlamaya çalışıyordum.
Estoy intentando recordarlas.
Bu gece orada göreceğin insanların isimlerini hatırlamaya çalış.
Recuerde los nombres de todas las personas a quienes vea allí.
Tanık kürsüsünde öterken bunu hatırlamaya çalışırım.
Intentaré acordarme cuando esté en el estrado soplándolo todo.
- Ben başka bir şeyi hatırlamaya çalışıyorum.
Trato de recordar otra cosa.
Hatırlamaya çalıştığım her şey daha önce yaşanmış olmalı.
Recuerdo lo que ocurrió y lo que debía haber ocurrido.
Ne zaman hatırlamaya çalışsam, herşey birbirine karışıyor.
Cuando pienso en eso se confunde mucho mi mente.
Lisedeki şarkıyı hatırlamaya çalışıyorum.
Sólo trataba de acordarme de nuestra vieja canción del liceo.
Biraz daha hatırlamaya çalış.
- Recuerde más.
Ne olduğunu hatırlamaya çalış!
- ¡ Dime que pasó!
Evet, hatırlamaya çalış.
- Intente recordarlo.
Hangisinin o olduğunu hatırlamaya çalışıyordum. Evimizin yolunu arşınlayan çok çocuk oldu.
Por como hablaba del tal Buckley, se diría que era Moisés, Einstein y Gallup a la vez.
- Tamam. Benim suçlu olduğuma inanmana ramak kaldığını hatırlamaya çalış.
Recuerda que estuviste a punto de creerme culpable.
Hatırlamaya çalışırım.
Lo pensaré.
Rienzi'nin, Sally'nin odasına o üç haydudu götürmeni istediği zamanki sözlerini harfi harfine hatırlamaya çalış.
Intente recordar las palabras exactas de Rienzi... cuando le pidió que llevase a los 3 matones hasta Sally.
Hatırlamaya çalışıyorum.
Intentaba recordar.
Yaşamından küçük bir parça hatırlamaya çalış, bu sana yardımcı olur.
Eso ayuda.
Eğer sözlerim bir bilim adamından çok bir bankerinkine benziyorsa, hatırlamaya çalışın, bu bizimki gibi bir enstitünün devamı için.
Pareceré un banquero más que un científico, pero hace falta dinero para que funcione un instituto como éste.
Anahtarı ne zaman çantaya koyduğunu hatırlamaya çalışıyor.
Intenta recordar cuándo devolvió la llave ahí.
Bir rüya gördüm Hatırlamaya çalışıyorum.
Trataba de recordar un sueño que he tenido.
Sana nasıl aşık olduğumu hatırlamaya çalışıyordum.
Trataba de recordar en cómo me enamoré de ti.
Lütfen adını hatırlamaya çalışın.
Trate de acordarse del nombre.
Tanrım. Bir şeyler hatırlamaya çalışıyor. Ne olduğunu biliyorum.
Intenta recordar algo... y yo sé Io que es.
Ölü olmanın nasıl bir şey olduğunu hatırlamaya çalışıyor.
Intenta recordar qué es estar muerto.
Sadece fazlasını hatırlamaya çalışıyorum.
Estoy tratando de recordar más.
Hatırlamaya çalışırım.
Lo recordaré.
Evet, gelecek sefere hatırlamaya çalışırız.
Trataremos de recordarlo la próxima vez. Vamos.
Mose, hatırlamaya çalış. Yara'nın kampındaydın.
Estuviste en el campamento de Scar.
Hatırlamaya çalış!
¡ Anda, recuérdalo!
Hatırlamaya çalışın Yargıç Brisson.
UU. Intente recordar, juez.
Bazen hatırlamaya çalışıyorum ama ne bileyim.
A veces intento pensar en eso.
Hatırlamaya çalışıyorum.
No, intento acordarme.
hatırlamaya çalışıyorum 22
hatırlamaya çalışın 16
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
hatırlamaya çalışın 16
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalıştı 29
çalışmıyor 158
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmıyor 158
çalışıyor musun 55
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67