English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ H ] / Hayat devam ediyor

Hayat devam ediyor traducir español

547 traducción paralela
Ne diyebilirim ki. Zaman geçiyor, hayat devam ediyor.
Bueno, ya sabes el tiempo pasa, la vida continúa.
Tabii, hayat devam ediyor, insanlar...
Sí, la vida sigue, la gente...
Sonuçta hayat devam ediyor, ne olursa olsun.
Se tiene que vivir, no importa lo que suceda.
Hayat devam ediyor.
Y ya ves que hablo y hablo.
Hayat devam ediyor.
La vida continúa.
Savaşta bile, hayat... hayat devam ediyor.
Hasta en la guerra, la vida continúa.
Sadece yeni hayat devam ediyor.
Es una nueva vida.
Çocuklarımız beyazlarla birlikte ve hayat devam ediyor.
Nuestros hijos están con los blancos y la vida sigue adelante.
Bunları unutmak zordur, ama hayat devam ediyor.
Es difícil olvidar algo así, pero la vida sigue.
- Hayat devam ediyor, değil mi Marian.
Bueno, la vida sigue normal, ¿ no, Marian?
Hayat devam ediyor.
La vida sigue, Indy.
Her zaman bir şeyler kaybediyoruz ama hayat devam ediyor.
pero la vida sigue.
Hayat devam ediyor.
Después, la vida sigue.
Hayat devam ediyor.
La gente sigue adelante.
Unutuyorsun ve hayat devam ediyor.
y la vida sigue.
Ama hayat devam ediyor.
Pero la vida sigue.
Ama biz yeni bir kedi aldık, Snowball 2. Yani hayat devam ediyor.
Pero compramos un gatito nuevo, Bola de Nieve II... así que supongo que la vida continúa.
Hayat devam ediyor.
La vida sigue su curso.
Dışarıda hayat devam ediyor...
Hay tantas vidas ahí fuera :
Hayat devam ediyor.
El mundo sigue girando.
- Hayat devam ediyor.
- La avaricia rompe el saco.
Hepimiz hatalar yapabiliriz, ama hayat devam ediyor.
La vida debe seguir.
Subay adayları bilmelidirler ki, böyle bir trajediden sonra bile hala yapmaları gereken görevleri var ve hayat devam ediyor.
Los cadetes deben saber que incluso tras una tragedia sigue habiendo obligaciones que cumplir y que la vida continúa.
Bayan Krabappel, Stinky ve Wrinkles`in zamansız ölümü hepimizi derinden sarstı ama hayat devam ediyor.
Todos estamos afectados por la muerte prematura de Apestoso y Arrugado pero la vida continúa.
O gitmiş olabilir, ama hayat devam ediyor.
Ella se ha ido pero la vida sigue.
Ama hayat devam ediyor...
Pero la vida continúa.
Hayat devam ediyor.
La vida continúa...
- Biliyorsun, hayat devam ediyor.
- Ya sabes, la vida continúa.
Chuck öldü, yem dükkânı kapandı, hayat devam ediyor.
Chuck se fue, la tienda de carnadas se fue, la vida continúa.
Hayatın aynı tas aynı hamam devam ediyor.
No es hoy cuando va a cambiar tu vida.
- Kafamda hâlâ devam ediyor. - Yaşaman gereken bir hayat var.
- El recuerdo permanece.
Hayat devam ediyor.
La vida sigue.
Hayat devam ediyor!
La vida continúa igual.
Yine de hiçbir şey olmamış gibi... hayatını yaşamaya devam ediyor.
Y sin embargo, sigue como si nada hubiera pasado... vive su vida igual que antes.
Sevgi dolu ya da değil, hayatın saçmalığı devam ediyor,... ve kimse Birinci Sahne'de ne olduğuyla ilgilenmiyor.
El amar, o no amar, la farsa de la vida vuela... y a nadie le interesa qué sucedió en el primer acto.
Yoksa birbirimizin arasında gizli bir şey bir nesneden diğerine mi akıyor, bu şekilde mi hayatına devam ediyor ama sosyal ilişkiler en baştan beridir belirsizdir fikirler ayrılıklara yol açabildiği gibi birleştirici de olabilirken kelimeler anlamlarına ve ya yorumlarına göre farklıyken bilinç dünyamı bir sürü boşluğa ayırabilirken nesnel gerçekliğimin, beni diğerlerine temsil etmesi üstelik hem kendimden pişman olurken hem de kendimi masum gibi görmem günlük yaşantımı etkileyen her olay iletişim kurmamı engellerken yaptığım her hata yalnızlığımın farkında olmama neden olurken...
Tal vez un objeto es un lazo entre sujetos que les permite vivir en sociedad, de estar juntos. Pero como las relaciones sociales son tan ambiguas y los pensamientos dividen tanto como unen y las palabras unen por lo que expresan y separan por lo que omiten, hay un gran abismo que separa mi certeza subjetiva de la realidad objetiva de otros. Sé que soy culpable aunque me siento inocente.
Ama hayat devam ediyor, maratonumuz da öyle!
pero la vida sigue, igual que el maratón.
Hayat kendiliğinden devam ediyor.
La muerte se encargará de todo.
Kötürüm bir akıl hastası olarak hayatına devam ediyor.
Lisiado y demente hasta hoy.
Hayat herkes için devam ediyor.
La vida sigue para ti y para mi.
Ama ormanda, dışarıyla bağlantısız kesimlerde henüz canavarın tahribatına uğramamış yerlerde hayat ve ticaret, her zamanki gibi devam ediyor.
Afuera del bosque en aislados huecos aún no tocados por los destrozos del monstruo la vida y los negocios continúan de manera usual.
Hayat bizim için Yine devam ediyor
La vida vibra a tu alrededor y en tu interior
Oğlum kaçırıldı ama hayat devam ediyor savaş zamanında da olduğu gibi.
Mi hijo fue secuestrado pero la vida sigue su curso,
Dışarıda, herkesin hayatı devam ediyor. Çalışmak, para kazanmak, sevişmek, tüm bu güzel şeyler.
Afuera, todos siguen con sus vidas trabajando, haciendo dinero, teniendo relaciones, toda esa buena mierda.
Bir düşünce beni rahatsız etmeye devam ediyor, Watson, Roylott, Hindistan'daki profesyonel hayatında o kadar başarılı olmuşsa, bunu neden sıkıntı içinde geçirilecek bir aristokratik yaşam için değiştirsin?
Un pensamiento se mantiene persistente en mí, Watson. Si la vida profesional de Roylott en la India... fue tan exitosa, ¿ por qué la cambiaría... por una aristocrática de penuria?
Kaderin cilvesi işte ve burada hayat hala devam ediyor.
Esto también es la vida. Eso ocurre, esto también debe seguir.
Hayat devam ediyor!
La vida sigue!
- Hayat devam ediyor.
La vida continúa.
Böyle bir kapanma olayı insanı üzüyor ama hayat da devam ediyor.
Nunca es agradable cuando algo así se termina pero la vida sigue.
Uzun bir aradan sonra, eve döndüm. Sanki her şey ebediymiş gibi... hayat, çocukluğumun harabeleri üzerinden devam ediyor. Ama ben, kaybedilenlerin çaresizliğini hissettim.
Regreso a casa después de mucho tiempo La vida en las ruinas de mi niñez continuaba como si todo fuera eterno Pero yo sentía la inevitabilidad de la pérdida.
Hayatımın verirdim dünyadaki sessiz bir köşe için Ama bu rüzgar, bana eziyet etmeye devam ediyor.
Quisiera vivir en un lugar tranquilo de la Tierra... pero ese viento... sigue soplando.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]