Hayatin traducir español
165 traducción paralela
Hayatin bu ikinci sahnesinde bazi insanlar çocuk sahibi oluyor.
En esta segunda etapa, en la vida... Algunas personas tienen hijos.
iyi birisin. Ve umarim hayatin hayal ettigin gibi olur.
Creo que eres encantadora, y espero que tu vida resulte igual a lo que imaginas.
" Seni hayatin kendisinden daha çok seviyorum.
" Te amo más que a la vida.
Hayatin tadini çikarip, gerçekten gülebilirim.
Me divertiré y me reiré.
Tuem sikintilari, tuem isi, hayatin tuem acilarini.
Las preocupaciones, el trabajo, el sufrimiento de la vida.
HAYATIN DEĞERSİZ OLDUĞU YERDE
DONDE LA vida NO TENÍA VALOR...
SUSKUN OLMAK MUTLU BİR HAYATIN SIRRIDIR.
"Lengua quieta, vida feliz."
Fakat gösterinin asil niteligini idrak eden bir elestirmen, onun hayatin görünür bir inkari oldugunu ortaya çikarir... görünür bir hal alan bir inkar.
Pero la crítica que alcanza la verdad del espectáculo lo descubre como la negación visible de la vida ; como una negación de la vida que se ha hecho visible.
Ekonominin, sosyal hayatin maddi temeli olarak gerçeklestirdigi rolü fark edilmedikçe veya anlasilmadikça ( çok tanidik oldugu için bilinmezligini sürdürdükçe ), metanin ekonomi üzerindeki egemenligi kapali bir sekilde gerçeklesti.
La dominación de la mercancía fue ejercida inicialmente de una manera oculta sobre la economía, que a su vez, en cuanto base material de la vida social, seguía sin percibirse y comprenderse como un familiar desconocido.
Senin aºk hayatin ne âlemde?
¿ Qué tal tu vida amorosa?
Her haftasonu Shinjuku'da biraraya gelen gençlik biliyor belli ki, gerçek hayata atilmak üzere bir firlatma rampasi üzerinde olmadiklarini hayatin ta kendisi olduklarini, taze halka tatlilari gibi yerinde yenmek üzere...
Los jóvenes que se reúnen cada fin de semana en Shinjuku, obviamente saben que no están en una plataforma de lanzamiento hacia la vida real ; pero ellos son la Vida, para ser comidos al momento, como donuts frescos.
HAYATIN ANLAMI DOĞUM MUCİZESİ
EL SENTIDO DE LA VIDA PARTE I - EL MILAGRO DEL NACIMIENTO
HAYATIN ANLAMI 2. BÖLÜM
EL SENTIDO DE LA VIDA PARTE II
HAYATIN ANLAMI 3. BÖLÜM
EL SENTIDO DE LA VIDA PARTE III
HAYATIN ANLAMI 4.
EL SENTIDO DE LA VIDA PARTE IV - MEDIANA EDAD
HAYATIN ANLAMI 5. BÖLÜM
EL SENTIDO DE LA VIDA PARTE V
HAYATIN ANLAMI 6. BÖLÜM
EL SENTIDO DE LA VIDA PARTE VI
- HAYATIN SONBAHARI
- EL OCASO
HAYATIN ANLAMI 6. BÖLÜM B
EL SENTIDO DE LA VIDA PARTE VI B
- HAYATIN ANLAMI
- EL SENTIDO DE LA VIDA
HAYATIN ANLAMI 7. BÖLÜM
EL SENTIDO DE LA VIDA PARTE Vll
İŞTE HAYATIN
TU VIDA
Lyi bir hayatin olmus.
Viviste bien.
Hayatin, hiç birseyin yok!
¡ Ni vida ni nada!
ikiniz de bu iksiri alirsaniz ve sen ona gerçekten asikken o sana hiç asik olmamissa, onu hayatin boyunca seversin. O da hayati boyunca senden nefret eder.
Si los dos se la toman y tú la amas pero ella nunca te amó realmente tú la vas a amar el resto de tu vida y ella te va a odiar el resto de la suya.
Mesele sadece dogru takimi yollamak sonra bir gecede hayatin degisebiliyor.
Solo se trata de formar el equipo adecuado y luego... de la noche a la mañana. Tu vida puede cambiar.
sirketin hayatin senin, benim hakkinda bildigim tek sey.
Yo lo sé todo sobre tu empresa, porque yo soy tu brillo de luna.
Hayatin her ani senindir.
Cada momento de mi vida te pertenece.
Senin hayatin.
Mi vida tu vida.
Iyi bir hayatin tadini alabilirsin.
Pueden probar un poco de la buena vida.
HAYATIN TEHLİKEDE!
Vida en peligro! " Esto ha sido Howard W. Campbell, Jr...
''Yazarin biri demis ki, senin gerçek hayatin... hiç kimsenin yönlendirmedigi hayattir. "
"Alguien dijo que la vida real es la que uno no vive..."
Hayatin sensiz ne anlami var?
¿ Qué es la vida sin ti?
ET FUARI HAYATIN KUTLAMASI
FERIA DE CARNE CELEBRANDO LA VIDA
Oh... dogru, hayatin kendisinden cok.
Si, cierto... más que la vida misma.
Extreme sporlardan başka şeyler içinde hayatin olduğunu düşünüyorum... and trying to get laid.
Pensé, quizá hay algo más en la vida que deportes de riesgo... e intentar tirarme a alguien.
HAYATIN DEĞERİ
Seguro, así solo me decías que no...
Melllvar, bir televizyonun sovunun tüm hayatin olmasina izin veremezsin.
Melllvar, no puedes dejar que un programa de TV sea toda tu vida.
Sanki hayatin tekduzeligi bana cok agir geliyor.
El día a día de la vida me resulta jodido.
Belki bu senin tum hayatin boyunca boyle olacak?
¿ Podría que fuera así toda vuestra vida?
FIFA, DÜNYAYA, ŞİLİ'DEKİ HAYATIN NORMALE DÖNDÜĞÜNÜ AÇIKLADI.
Diario El Mercurio : "La FIFA informó al mundo que la vida en chile es normal"
O Hayatin temel zorluklari icin binlerce ölüyü mahkum etti.
Luchando por lo básico de la vida... ¡ condena a miles a la muerte!
Bütün hayatin boyunca.
- Sí, de toda tu vida.
Burada hayatin nasil peki?
¿ Y cómo te está yendo aquí?
HAYATIN MAÇI
EL JUEGO QUE HIZO HISTORIA
- Hayatïn boyunca egitim aldïktan sonra.
- Toda la vida preparándote...
- Kendi hayatïn yok mu?
- ¿ No tiene una vida que vivir?
Sen hayatin boyunca birine yük olmak ister miydin?
Te harías una carga para alguien?
60'ina kadar gelebildigim icin, hayatin sorularina cevabim oldugunu düsünüyorlar. Harika, yani umut yok.
es suficiente para que tenga todas las respuestas a las preguntas de la vida.
Hayatin en saglikli, en güclü adami.
He estado casada con este tonto por 42 años.
Ama simdi bu senin hayatin, onlarin degil.
Pero es tu vida ahora, no la de ellos.
hayatını 28
hayatın 30
hayatını yaşa 16
hayatını kurtardım 33
hayatının zamanı 17
hayatın tehlikede 18
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayatın 30
hayatını yaşa 16
hayatını kurtardım 33
hayatının zamanı 17
hayatın tehlikede 18
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatımda 29
hayata 34
hayat dolu 30
hayatımı 47
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatımda 29
hayata 34
hayat dolu 30