Hey sen traducir español

Hey sen.

Tú.

Hey sen, onları çıkar.

Oye, quítatelos.

Hey sen!

¡ Oye...

Hey sen, Bayan Bacak.

Gracias a Dios. Por un momento... pensaba que me había pasado.

Hey sen!

¡ Eh, tú!

Hey sen.

Mira tú.

Hey sen.

Hey usted.

Hey sen, buraya gel. Bu kadar şaşırmış ve iğrenmiş numarası yapma lütfen.

Ven aquí.

- Hey sen koca adam, bana biraz yer açmalısın!

- Deme un poco de espacio, Sr.

"Hey, sen Kolya, Kolya, Nikolay, evde ya da dışarda"

"Ey, tu eres Kolya, Kolya, Nikolay, que se queda en casa y no sale"

Sen iyi misin?

Hey. ¿ Estás bien?

- Sen ne düşünüyorsun? Hey.

¿ Qué opinas? Hola.

.Hey, Sen, Tamam, Neyin var senin?

Oye, tú, vale ya, que veo que te animas.

Sen iyi misin?

Hey. ¿ Está..? ¿ Estás bien?

Hey, eğer Akon'la sen kanka olursanız o uçağa ben de binmek istiyorum.

Eh, si es Akon y os convertís en buenos amigos, quiero volar en su avión.

Hey, sen iyi misin?

Oye, ¿ estas bien?

Hey, sen ve Rigby arasındaki o bakışma neydi?

Oye, ¿ de qué iba esa miradita de antes entre tú y Rigby?

Hey, Laycee, hadi sen git biraz temiz hava al.

Oye, Layce, vamos a tomar el aire.

- Energon! - Hey, sen oradaki...

¡ que has sido galardonado con más posibilidades para la redención que nadie en la historia Decepticon!

Hey, sen, kalk.

Oye, tú, levántate.

Hey, sen.

Oye, tú.

Hey, yoksa sen...

Tú... Acaso eres...

Hey, sen!

¡ Oye, tú!

Sen...

¡ H-Hey!

Sen... Hey! Hey hey hey, sakıncalı nesneler!

Vas a... ¡ Oye, oye, oye, objetos afilados!

Hey sakar, sen burada ne yaptığını sanıyorsun.

Eh, dedos de mantequilla. ¿ Qué crees que haces?

Hey, sen iyi misin?

Eh, ¿ estás bien?

Sen iyi bir adamsın. Hey, şekerim- -

Eres un buen hombre.

Hey, sen kime rakun diyorsun?

Oye, ¿ a quién llamas mapache?

Hey, evlat, şunu bil, eğer sen Sam'in bir arkadaşıysan bizi de arkadaştan sayabilirsin.

Oye, chico, para que lo sepas, sí eres amigo de Sam, consideranos también tus amigos.

Hey, eğer Zodiac ailenin uçağına saldırdıysa, sen nasıl kurtuldun?

¿ Y si Zodiac atacó al avión de tus padres, ¿ cómo sobreviviste?

Hey, sen!

¡ Eh, tú!

Bu gezegen ve müziği yok mu. Hey, sen!

Este Planeta y su música. ¡ Oye, tú!

Önemli olan- - Hey, sen pis serseri.

- Lo que importa... - Oye, hijo de puta.

Hey, sen şu dinozorları izlersen daha iyi olur, adamım.

Oye, será mejor que vigiles esos velociraptor

Sen belki benim gibi değilsin, ancak sen yapacak... hey!

Puede que yo no te guste, pero lo harás... ¡ Oye!

Hey, sen ölüsün, kıpırdama.

Estás muerto, no te muevas.

Hey, sen iyi misin?

¿ Estás bien?

Hey, sen her şey için teşekkürler.

Hola. Gracias por todo.

Hey, sen!

¡ Usted!

Hey, sen.

¡ Oye, tú!

Hey, sen!

¡ Tú!

Hey, ben kitaptan kazandığım parayla gündelikçi tuttum ama sen beğenmedin.

Hey, contraté a un ama de casa con las ganancias de mi libro, pero dijiste que te hizo sentir incómodo.

Hey... sen...

O-Oye... Oye... Reiner... tú...

Hey. Sen iyi misin?

¿ Estás bien?

Hey, dangoz falan değilsin sen.

No estás siendo idiota.

Mm. Hey, onu yakmamış mıydın sen?

Oye, ¿ no quemaste eso?

Hey, sen.

Hola.

Hey, sen, cebimin yıldırımı.

Eh, tú, Thunder. - Hola Jack.

Hey, sen de duydun mu?

¿ Oíste eso?

Hey. Sen iyi misin?

Hey. ¿ Estás bien?