English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Iyiler

Iyiler traducir español

3,177 traducción paralela
Fakat... iyiler, düşünüyorum da
Pero son buenos...
Gösteri kızları iyiler mi?
¿ Las chicas del desfile están bien?
- Hepsi iyiler.
- Bien, gracias, bien.
- Evet, iyiler işte.
Sí, son buenas.
Aslında izin verirsen bu kasabanın insanları işlerinde çok iyiler.
La gente de esta ciudad es realmente buena en sus trabajos, cuando los dejas.
- Bizim kadar iyiler mi peki?
- ¿ Son tan buenos como nosotros?
Ev iyiler her zaman zirveye yükselir, Mercedes.
La crema va siempre arriba, Mercedes.
Bu oymağa sadece en iyiler katılır.
Sólo los mejores forman parte de esta tropa.
Gayet iyiler.
Están bien.
Ama şimdi üniversitedeler ve daha iyiler.
Pero ahora están mejor y se fueron a la universidad.
Bilemiyorum Paige, bence gayet iyiler.
No lo sé, Paige, me parece que les va muy bien.
Gayet iyiler.
Ah, están bien.
- Evet. - Dave'yle Lindsay iyiler.
- Dave y Lindsay están bien.
Çok iyiler.
Son buenas.
Gerçekten çok iyiler.
Son muy buenas.
Anne, Maya yeni okulunda caz grubuna katıldı, ve gerçekten de çok iyiler.
Mamá, Maya se ha unido a la banda de Jazz de su nuevo colegio, y son realmente buenos.
Onlar birbirleriyle çok iyiler.
Parecen perfectos el uno para el otro.
- Evet, oldukça iyiler.
- Si, son muy calientes.
İyi taraf hep kaybeder çünkü iyiler adil dövüşür.
Los buenos pierden. Los buenos siempre pierden. porque el bien siempre juega limpio.
İyiler, kötüleri alt edemezler çünkü iyiler bu tarz yöntemlere başvurmazlar.
El bien no puede vencer al mal porque los buenos no hacen este tipo de cosas.
İşte iyiler böyle kazanır.
Así es como los buenos ganan.
İnsanları tutmada iyiler.
Con personas, buenas.
Gençler bir şeyler saklamada çok iyiler, değil mi?
Los adolescentes son buenos en esconder cosas, ¿ no es cierto?
Evet. Çok iyiler.
Sí, son geniales.
En az Fransa'dakiler kadar iyiler üstelik ucuzlar.
Son tan buenos como los de Francia. pero más baratos.
Bizden neredeyse milyonlarca kat daha iyiler.
Son millones de veces mejores.
Oldukça iyiler.
Muy buenas.
Yani, iyiler.
Quiero decir, que es genial.
iyiler kazanacak.
El bien ganará.
En iyiler su yüzünde kalmayı başarır, ama Memur Ben Sherman gibi güçlü bir yüzücü için bile akıntıyla uğraşmak zor olabilir.
La mejor manera es mantenerse a flote pero aún para un fuerte nadador como el Oficial Ben Sherman la contracorriente puede ser difícil.
Çok iyiler, çocuklar kocaman oldu.
Bien. Los niños crecen tanto.
Çok iyiler.
Muy bien.
İyiler.
- Bien.
İyiler. Oğlanlar... adam oldular artık, ve Lauren'da neredeyse vahşi bir hayvan gibi bana saldırmaya başlayan genç kız.
Bien. los muchachos son hombres ya, y Lauren es casi una adolescente así que empieza a volverse contra mí como un animal salvaje.
Tabi ki iyiler.
Por supuesto que están bien.
İyiler mi?
¿ Están bien?
İyiler.
Ellas están bien.
Anlıyorum, Gayet İyiler.
Entiendo que lo están haciendo muy bien.
İyiler genç ölüyor değil mi?
Los buenos mueren jóvenes, ¿ verdad?
- İyiler.
- Bien.
İyiler.
Están bien.
İyiler.
Bien.
İyiler, sorduğun için teşekkürler.
¿ Cómo está tu familia en Chicago?
İyiler için savaşacaktım masumiyeti koruyacak, suçluları hapse tıkacaktım.
Pensé... Pensé que lucharía una buena batalla para... proteger al inocente y procesar al culpable.
Hepsi yaşıyor ve gayet de iyiler.
Están todos sanos y salvos.
İyiler.
Lo están haciendo bien.
İyiler mi?
¿ Eran buenas?
- İyiler miymiş?
- ¿ Cómo están ellos?
- İyiler.
- Están bien.
- İyiler.
Están bien.
İyiler.
Son buenos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | translate.vc.com@gmail.com