English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Içeri girdik

Içeri girdik traducir español

204 traducción paralela
Konuşmayı bıraktı ve bizde bir saniye sonra içeri girdik.
Luego dejó de hablar, y un segundo después, entramos nosotros.
Kapıyı açık bulduğumuzdan, içeri girdik.
Encontramos la puerta abierta, por eso entramos.
Eğlence olsun diye içeri girdik ve ben fiyatları sormaya başladım.
Entonces entramos para divertirnos y pedí los folletos.
Şimdi içeri girdik.
Acabamos de llegar.
Bir sorun olduğunu düşünerek içeri girdik.
Pensamos que tal vez había habido algún problema, así que entramos.
20 mil içeri girdik, akabinde birkaç sniper beni yakaladı.
Habíamos andado unos 32 kilómetros, cuando nos descubrieron unos tiradores.
O sırada köpeğimin dönmesini bekliyordum, biliyor musun sadece içeri girdik ve Saugus Cafe'ye gittik ve birkaç kadeh içmeye Karar verdik.
Mientras esperaba a que volviera mi perro, fuimos al Saugus Café y decidimos jugarnos unas monedas.
Cesetleri almak üzere içeri girdik.
Fuimos a sacar a todos los cadáveres.
20 : 30'da o da geldi ve birlikte içeri girdik.
Él llegó a las 8 : 30 y todos entramos juntos.
Masaya şamdan konduğu için görebiliyorduk içeri girdik.
Podíamos ver la vela encendida sobre la mesa y entonces entramos.
Bardan içeri girdik ve hoş bir bayan gördük.
Su señoria, nosotros entramos al bar, y vimos esta linda señorita.
Zaten içeri girdik.
Ya estamos adentro.
Farz et ki içeri girdik ve öldürüldük.
Suponte que nos maten.
Direk içeri girdik.
Espero que no te moleste, acabamos de entrar.
Dartlarımız indirdik ve hiçbir direnişle karşılamaşdan içeri girdik.
Aterrizamos nuestros Dardos y entramos sin problemas.
Sonunda içeri girdik.
Capitán, ya conseguimos entrar.
Biz de içeri girdik.
Entonces entramos.
Doğrudan içeri girdik, rezervasyona ihtiyacımız olmadı.
Ni tuvo que reservar.
İkimiz de içeri girdik ama bize bir şey olmadı.
Estuvimos allí y no ocurrió nada.
Kapıyı açtı, içeri girdik, işte oradaydık o sonsuz sessizlikten sonra.
Abrió la puerta, entramos, y allí estábamos después de tanto tiempo de silencio.
Az önce içeri girdik.
Acabamos de entrar.
Bağlantı kopunca içeri girdik ama gitmişlerdi.
En cuanto recibimos estática entramos, pero ya no estaban.
Biz masum masum içeri girdik.
Llegamos de manera totalmente inocente.
Kapı açıktı. İçeri girdik.
( HABLANDO MUY BAJO ) La puerta estaba abierta.
İçeri girdik ve kimseyi bulamadık.
Entramos y no hallamos a nadie.
İçeri girdik ve ev sahibinin öldüğünü gördük.
Nos encontramos con una señora muerta arriba. Entonces aparecieron los seres esos.
İçeri girdik.
Estamos dentro.
En azından içeri sessiz girdik.
Bueno, al menos entramos tranquilamente.
Davul solosunun ortasında girdik içeri.
Llegamos a mitad del solo de batería.
İçeri girdik.
Entramos.
İçeri girdik ve bir kızı aldılar.
La recorrimos y tomaron a la chica.
İçeri girdik!
¡ Estamos adentro!
- İçeri girdik.
Lo logramos.
İçeri girdik.
Así que entramos.
Hayır, oturamayız. İçeri izinsiz girdik.
Somos ladrones.
İçeri girdik, sonra o madeni şey açıldı, içinde ölü adam vardı.
¡ Entramos y una cosa de metal se abrió! ¡ Había un muerto adentro! ¡ Cállate!
İçeri girdik, ve kabin deli gibi dönüyordu.
Entramos, y esa cosa giraba a toda velocidad.
En azından kapıdan içeri girdik.
Por lo menos nos fuimos por dentro,
İçeri girdik.
Estamos adentro.
İçeri girdik!
¡ Estamos dentro!
İçeri girdik. Babam yatağın birinde yatıyordu. Kollarına boynuna borular takmışlardı.
Entramos y el tipo estaba acostado con tubos en sus brazos....... todo a lo largo de sus brazos.
İçeri girdik tatlım.
Entramos, nene.
Daha sonra ne oldu? - Beni evine, kahve içmeye çağırdı. İçeri girdik.
Me invitó a tomar café en su casa.
İçeri girdik el sıkıştık...
Entonces entramos le damos la mano...
İçeri girmek istedi ve biz de girdik.
Quiere entrar a su casa y lo hicimos.
Kafamız kesilmeden, iblise dönüşmeden ya da öyle bir şey olmadan dans etmeye başlasak iyi olacak. İçeri girdik.
Entramos.
- Belki de içeri erken girdik.
- Quizá hayamos entrado muy pronto.
İçeri girdik!
- ¡ Sí entramos!
İçeri girdik. - Onu tanımıyorum!
- Yo no lo conozco.
Bölgelerinden içeri 250 km. girdik.
Estamos a 50 leguas dentro de su territorio.
Tamamdır, girdik içeri.
Ya está. Adiós.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]