English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Içeri giremezsin

Içeri giremezsin traducir español

294 traducción paralela
Ben yol göstermeden içeri giremezsin.
No podrás entrar sin que yo te ayude.
Yasak, içeri giremezsin.
Está prohibido. Debe irse, no se puede pasar.
"Ben izin vermeden içeri giremezsin! .." " Ben çok güçlüyüm.
"No intentes entrar sin mi permiso", dice el Guardián.
Artık içeri giremezsin.
Ya no se puede entrar.
Vurmaya devam et ama içeri giremezsin...
"Continua golpeando, pero no entrarás" ¡ Ey!
Asla içeri giremezsin
No podrás entrar en él, nunca.
Çok kötü kokuyorsun, içeri giremezsin
Usted esta oliendo, no puede entrar dentro
Seni affedinceye değin, içeri giremezsin.
Un vez que te perdonen, puedo dejarte entrar.
İzinsiz içeri giremezsin.
No puedes entrar sin permiso.
Elinde bunlardan biri olmazsa kapıdan içeri giremezsin.
No puedes entrar al banco agarrándote las pelotas.
Fran, içeri giremezsin.
Fran, no puedes entrar ahi.
Hayır, içeri giremezsin.
No, no pueden entrar.
Bess, içeri giremezsin.
Bess, no puedes pasar.
- Ama bu şekilde içeri giremezsin.
- Pero no puede entrar así.
İsimliğin olmadan içeri giremezsin.
No puede entrar sin una etiqueta.
- İsimliğin olmadan içeri giremezsin.
- Vete a la mierda.
Özür dilerim ama içeri giremezsin, ufaklık, çünkü, ailen televizyonda çok iyi görünmediğini düşünüyor.
Lamento que no pudieras entrar pero por alguna razón la familia cree que la tele no les favorece.
- İçeri giremezsin.
- No puedes entrar ahí.
İçeri giremezsin, misafiri var.
- ¡ No puede entrar, tiene una visita!
İçeri giremezsin.
No puedes venir.
İçeri giremezsin, Billy.
¡ No vas a entrar ahí, Billy!
İçeri giremezsin!
¡ No puedes entrar ahí!
İçeri giremezsin!
¡ No puedes entrar!
İçeri giremezsin.
No puedes entrar.
Muhafız seni içeri bırakmadıysa.. ... o kapıdan elini kolunu sallayarak giremezsin.
No pudiste entrar por esa puerta, a no ser que te lo permitiera el guardia.
İçeri giremezsin.
Usted no puede entrar
İçeri giremezsin.
No está permitido entrar.
İçeri giremezsin.
- No se puede entrar.
İçeri giremezsin.
No entre. Espérenos aquí fuera.
İçeri giremezsin Danny.
No puedes entrar, Danny.
- İçeri giremezsin.
- No queremos entrar.
İçeri giremezsin.
No entrará.
İçeri giremezsin.
Tú no puedes entrar ahí.
İçeri giremezsin!
No puedes entrar
Ama içeri asla giremezsin.
Pero nunca ingresarás.
Böyle içeri giremezsin!
¡ No puede pasar!
Silahını içeri at. Yoksa giremezsin.
Tíralas y te dejaré entrar, ¿ de acuerdo?
İçeri giremezsin.
No puedes entrar aquí.
İçeri giremezsin.
No puedes pasar.
- Herhâlde içeri de giremezsin.
- Y supongo que no podremos entrar. - Así es.
Neredesin? - İçeri giremezsin.
- No puede volver a entrar.
Lois, İçeri giremezsin. Orası...
Lois, no puedes entrar así.
İçeri giremezsin. Pekâlâ... Ne kadar?
Muy bien, ¿ y si pago?
- İçeri giremezsin, henüz yatağı toplamadım.
Todavía no la he arreglado.
Dur, içeri giremezsin!
- Buenas noches.
İçeri giremezsin. İçeride gaz odası var.
No puedes pasar, es como una cámara de gas.
Ön kapıdan içeri asla giremezsin.
No podrías pasarlo por la puerta.
İçeri giremezsin, annem evde.
No entres, mamá está aquí.
İçeri giremezsin!
- No, señor. ¡ No puede entrar!
Giremezsin içeri.
No puedes entrar.
İçeri giremezsin
No puedes entrar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]