Kalkma zamanı traducir español
189 traducción paralela
Kalkma zamanı!
Pero si el tío...
Çünkü kalkma zamanı, Boris!
¡ Ya me levanté, Boricito!
Madam, kalkma zamanı.
¿ Madame? Es hora de levantarse.
Teşekkürler, sanırım artık kalkma zamanı.
Gracias. Supongo que ya es hora de levantarme.
Kalkma zamanı, bayan.
Es hora de levantarse, señora.
Uh, kalkma zamanı geldi.
Es hora de levantarse.
Hayır, kalkma zamanım gelmişti.
De todos modos ya tenía que levantarme.
- Hayır. Şimdi oturma zamanı değil. Haklarınız için ayağa kalkma zamanı.
- Es hora de ponerse en pie y reivindicar.
Kalkma zamanı!
¡ Sasha, levántate!
Haydi, kalkma zamanı.
¡ Vamos, es hora de levantarse!
Kalkma zamanı!
¡ Diana, diana!
Kalkma zamanı.
Bien, hora de levantarse.
Kalkma zamanı Jacques.
Es hora de levantarse.
Hadi. Kalkma zamanı.
Vamos, el sol está brillando.
Kalkma zamanı, Tanrı'ya bolca şükredin.
Es hora de levantarse a dar gloria a Dios.
Kalkma zamanı geldi küçük cüce.
Levántese y brille, amo duende.
Kalkma zamanı.
- ¡ Hora de levantarse!
Kalkma zamanı.
Tiempo de despertar.
Sadece kalkma zamanı o kadar.
Es hora de levantarse.
Doktor, kalkma zamanı.
Doctor, es hora de levantarse.
Kalkma zamanı.
Hora de despertarse.
Monteiro Rossi, kalkma zamanı.
Monteiro Rossi, hora de levantarse.
Yataktan kalkma zamanı.
Hora de que saques el culo de la cama.
Kalkma zamanı.
Hora de levantarse.
Saat 7 kalkma zamanı Kahvaltı 8 de. Öğle yemeğine kadar grup terapisi
Bien, el sol sale a las 7.00, desayuno a las 8.00 terapia de grupo hasta la hora de comer
Haydi kalkma zamanı.
Vamos, es hora de que te levantes, cariño.
Kalkma zamanı, canım.
Arriba, cariño.
Bayan Nicole, kalkma zamanı.
Srta. Nicole, hora de levantarse.
Kalkma zamanı.
¿ Qué? Hora de levantarse.
Benim de kalkma zamanım gelmişti zaten.
Ya es casi la hora de levantarme.
Kalkma zamanı...
- Es hora de... - ¿ Carter?
Hey çocuklar sanırım kalkma zamanı.
Chicos es hora de levantarse.
Kalkma zamanı.
Es hora de... levantarse.
Kalkma zamanı.
¡ A levantarse!
Kalkma zamanı dostum.
Levántate y brilla, viejo amigo.
Kalkma zamanı...
Es hora de levantarse...
Kalkma zamanı.
¡ Levántense!
O zaman kalkma.
No te pongas de pie.
Kalkma zamanı geldi.
Es hora de levantarse.
Yani yavaş yavaş kalkma zamanı değil mi?
No.
Kalkma zamanı Uyuyan güzel.
¡ Vamos, arriba!
Kalkma ve işe gitme zamanı!
¡ Hora de levantarse e ir a trabajar!
Sağ ol, ama bana ders vermeye kalkma o zaman.
Deja de sermonearme.
Bu, ayağa kalkma ve sayılma zamanıdır.
Es el período en que uno debe responsabilizarse.
Kalkma o zaman!
No te levantes!
Ama faturayı gördüğün zaman sakın söylenmeye kalkma.
Bien. Pero no protestes cuando veas la cuenta.
Beki de kalkma zamanı gelmiştir, ha?
Bueno Kitty. ¿ No crees que es hora de que te levantes?
20. yüzyıl boyunca hep bunu gördük. Şimdi 21. yüzyıldayız... ayağa kalkma ve kendimizi bu fare labirentine sıkıştırdığımızı anlama zamanıdır.
Lo vimos durante el siglo XX, y ahora en el siglo XXI, es hora de levantarnos, y darnos cuenta... de que no debemos permitir que nos apretujen en este laberinto de ratas.
Ve bütün bu zaman boyunca beni özlemiş gibi yapmaya kalkma bile.
Y no finjas que te has pasado todo este tiempo echándome de menos.
O zaman aramaya kendin katıl. Ve eğer formülü ya da bana ondan bahsedecek yaşayan bir Tok'ra bulamazsan, dönmeye kalkma.
Entonces, únete tú a la búsqueda y si no consigues encontrar la fórmula... ni tampoco a los sobrevivientes...
Kalkma zamanı.
Es hora de levantarse.
zamanı 41
zamanında 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanın var 16
zamanım olmadı 22
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanımız tükeniyor 18
zamanında 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanın var 16
zamanım olmadı 22
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanımız tükeniyor 18