Kimsenin traducir español
24,967 traducción paralela
Kimsenin zihni kontrol altında değil.
Tengo que contarles a James y a Winn.
Kimsenin... Kimsenin sınıfında değil Mariana.
Ninguno... ninguno tiene a Mariana.
Kimsenin beni bulamayacağı ya da kanı görmeyeceği bir yer bulmalıydım.
Donde nadie pudiera encontrarme ni ver la sangre.
Sanki sen Kate Hudson'sun ve Josh da adını kimsenin duymadığı ama süper tatlı, İngiliz bir aktörmüş. Ve Valencia da sonunda hak ettiğini alan sıska sürtükmüş.
Es como si estuvieras Kate Hudson, y Josh es este actor británico que, al igual, que nadie ha oído hablar, pero es super lindo, y Valencia es la perra flaca que termina recibiendo justo lo que se merece,
Kimsenin ilişkisinde böyle bir evre yok, biliyorsun.
Ya sabes, eso no es una etapa en la relación de nadie,
Kimsenin sana bakamayacağı bu uzak yere.
Este lugar remoto... con nadie para cuidar de ti.
Ayrıca Taç Giyme Töreni ile etkin bir şekilde ilgilenirken kimsenin istifa konusunu açmayacağını da biliyorum.
También sé que nadie pondrá su renuncia sobre la mesa mientras esté planificando mi coronación.
Kimsenin hayatını kolaylaştırmadığımın farkındayım.
Sé que le estoy complicando la vida a todo el mundo.
Kimsenin gelmediği bir konserin resimleri her yerde dolaşsın istemiyorum!
¡ No puedo tener instantáneas de un espectáculo vacío por todo Internet!
Tek başıma "Carson Daly" izlemek zorunda kaldım ve dedim ki "Kimsenin izlemediği bu program hala yayınlanıyor mu?"
Tuve que ver'Carson Daly'sola y decirle '¿ Siguen echando este programa? 'a nadie.
Kimsenin göz yumduğu yok.
Nadie está viendo hacia el otro lado.
Kimsenin girmesine ve çıkmasına izin verilmiyor.
No permite que nadie entre ni salga.
Sahip olduğumuz şeye, kimsenin sahip olmasını istememe nedenimizi çok iyi anlıyorum artık.
Ahora entiendo perfectamente por qué no queremos que nadie más... tenga lo que tenemos nosotros.
- Sonuçta dersimiz aldık. Kimsenin işine karışmayacağız.
Lo importante es que aprendimos la lección.
Benim olmazsan, o zaman kimsenin olamazsın.
Si no puedo tenerte, entonces nadie podrá.
Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa... O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya...
Pero el temor a algo de después de la muerte... el país desconocido...
Kimsenin dönmediği...
de cuya frontera... ningún viajero vuelve.
Kimsenin gidip de dönmediği...
Ningún viajero vuelve.
Bu yüzden kimsenin onu yenemeyeceğini düşünüyor.
Si lo desea, puede detenernos cuando quiera.
Şimdiye kadar kimsenin çalamadığı Tesoro Money'i çalacağız.
¡ Robaremos el "Tesoro Money" que nadie ha podido robar!
Kimsenin Tesoro'yu yenebileceğini düşünmemiştim.
¡ Con esto Tesoro nunca más podrá retenernos!
Bizi kimsenin kontrol edemeyeceğini zaten sana söylemiştim!
¡ Ya te dije que jamás permitiré que alguien me controle!
Bunun için kimsenin iznine ihtiyacım yok, Jesse.
No necesito permiso de nadie para esto, Jesse.
O saçmalıklar kimsenin umurunda olmaz... dinlemesinin tek sebebi Happy ve Cabe'in yakıt odasında fırlatmayı engellemek üzere bulunmasıydı.
A nadie le importa esa basura... solo escuchó porque sabía que Happy y Cabe estaban en la sala de combustible para detener el lanzamiento.
Kimsenin sandıkları önemli değil.
No importa lo que nadie crea.
- Hiç kimsenin.
Nadie.
Kimsenin haberi olmamalı.
Y nadie debe saberlo.
Kimsenin portre çizmek için resme başladığını sanmam.
No creo que nadie empiece queriendo ser retratista.
Ve hiç kimsenin altından kalkamayacağı bir işin ağırlığı altında ezildiğinde bu işi ona bıraktığım için tekrar bana lanet okuyacak.
Luego se verá abrumado por un trabajo en el que nunca jamás se tiene éxito, y volverá a maldecirme por pasárselo a él.
Bu saatte gelmem gerekiyordu kimsenin görmemesi için.
Tenía que venir a esta hora, para que nadie me viera.
Geçmişini kimsenin öğrenmesini istemedi.
No quería que nadie se enterara de su pasado.
İçeride olanları kimsenin görmesine izin vermiyor.
Las cosas en allí que él nunca va a dejar que nadie vea.
Arap Dünyasının liderine kimsenin bıçak dokundurmasına müsaade edemem.
No puedo permitir... simplemente que cualquiera pueda poner un cuchillo en el líder del mundo árabe.
İlk kurtulduğunda kimsenin ona dokunmasına izin vermedi. Hem de haftalarca.
Después de que ella primero se escapó, ella no dejaba que nadie la tocara, no por semana.
Kimsenin benim onun gerçek kızı olmadığımı bilmesini istemiyordu.
Tenía que asegurarse de que nadie más lo sabía Yo no estaba realmente su hija.
Çünkü bu, kimsenin Richard'ın işlediği suçu ortaya çıkartamayacağını garanti eder.
Porque eso garantizaría nadie podría descubrir el crimen de Richard.
Öyleydi, ama FBI kızın bir nevi vahşi durumda olduğunu söyledi. Kimsenin yaklaşmasına izin vermemiş.
Sería, pero el FBI dijo que estaba en un estado tan salvaje, no dejaría que nadie se acerque a ella.
Şey, eğer o ise, kimsenin kurbanlara ne olduğu ile onun arasında bağlantı kurulamayacağını bilir.
Bueno, si es él, sabe que nadie lo puede relacionar con lo que le pasó a las víctimas.
Kimsenin yardımına ihtiyacım yok.
No necesito la ayuda de nadie.
Kimsenin umurunda bile değil!
¡ A nadie le importa!
Ben kimsenin başını belaya sokmak istemiyorum.
No quiero... que nadie tenga problemas por esto.
Çünkü 10 dakika önce içeri kimsenin girmemesini söyledi.
Porque justo hace diez minutos, me dijo que no dejase entrar a nadie.
- Çünkü operasyonumu kimsenin duymaması lazım.
Porque necesito este programa se mantuvo en silencio.
Eğlenmesini bilmeyen kimsenin sana kızım demesine izin vermezdin.
No deje que nadie le diga la chica no sabe cómo divertirse.
Guangzhou... Hani şu kimsenin bilmemesi gereken yer.
Guangzhou... ese pequeño infierno del que se supone nadie sabía.
Sadece sıradan bir aile babasıydı. Kimsenin aklına gelmezdi.
Un hombre de su casa vulgar, así que nadie se lo imaginó.
Kimsenin dalga geçemeyeceği bir isim bulmalıyız.
Elijamos un nombre del que nadie se burle.
Söyleyeceklerimi kimsenin umursamayacağı konusunda daima güvensizdim ama o kadın anlamamı...
Siempre he sentido que a nadie le importa lo que digo, pero...
Biyomolekül katlamayla ilgili bilinen son bilimsel modelleri aldık ve bir oyun oluşturarak ne olacağını bilmeden internete koyduk. Eğlenceli olup olmayacağını, kimsenin oynayıp oynamayacağını bilmiyorduk.
Tomamos los últimos modelos científicos... de un plegado de biomoléculas... creamos un juego... y lo subimos a la web sin saber qué ocurriría... si sería divertido en lo más mínimo... si alguien entraría.
- Kimsenin bizi görmesini istemiyorum.
- ¿ Por qué?
- Kimsenin.
- Nadie.
kimsenin umurunda değil 26
kimsenin suçu değil 17
kimse 362
kimse bilmez 26
kimseye güvenme 28
kimseye ihtiyacım yok 23
kimseye 60
kimse yok 236
kimse yok mu 633
kimse var mı 301
kimsenin suçu değil 17
kimse 362
kimse bilmez 26
kimseye güvenme 28
kimseye ihtiyacım yok 23
kimseye 60
kimse yok 236
kimse yok mu 633
kimse var mı 301
kimseyle 40
kimseyi incitmek istemiyorum 17
kimse bilmeyecek 25
kimse yoktu 35
kimseye söyleme 61
kimseyi 33
kimse bilmiyor 174
kimsem yok 19
kimse bilemez 24
kimse mükemmel değildir 31
kimseyi incitmek istemiyorum 17
kimse bilmeyecek 25
kimse yoktu 35
kimseye söyleme 61
kimseyi 33
kimse bilmiyor 174
kimsem yok 19
kimse bilemez 24
kimse mükemmel değildir 31