Kä traducir español
5,493 traducción paralela
Daha fazla sabıka ve şahide ihtiyacım olacak.
Voy a necesitar más pruebas, más testigos.
- Sonunda sabıka kaydınız...
¡ Finalmente lo hiciste!
Cephe hattıyla savuma hattı arasında kalan geniş bölge, yoğun çatışmaların ve düşman birliklerinin olduğu tarafsız bir bölgeyle ayrılmış durumda ki bu mıntıka "Boşluk" olarak adlandırılıyor.
La avanzada extendida entre la línea de frontera en la retaguardia crítica, está llena de un grado de batalla intenso, y los enemigos, más tiezos que perro muerto, yacen en la tierra de nadie. Al territorio se le ha llamado : El Vacío.
Ne sıklıka koyun kaybediyorsunuza?
Con que frecuencia ¿ usted tipos que pierden ovejas?
Angelina Timmins, kasabada ki tek barın sahibi.. Ediyorum. onu eşin olarak ka- -
Angelina Timmins, dueño de la única barra en ciudad... haga usted toma...
Elinde balta olan bir adam, gölgelerden çıka gelir baltasını kaldırır ve benim kafama indirmeye hazırdır.
Un hombre con un hacha Sale desde las sombras y levanta el hacha listo para enterrarla en mi cabeza.
- Kalan parçaları ka...
- Considerables pedazos de...
bu-gün bir da-ki-ka-da ölmek için ya da i-ki-de i-ki ( tekerleme söylüyor )
¡ Qué de cosas por hacer a morir hoy en un minuto o dos a dos.
Dövme yaptıracağız bir ya da iki dakikada ve bir fare-are-re-re-e-dövme... ve ejderha gelecek davulu çalmaya bir da-ki-ka ya da i-ki i-ki bügün... bir dakikada ya da iki iki.
Nos batiremos un tatuaje en un minuto o dos y una rata-tat-tat-tat-tat-tattoo... y el dragón vendrá al ritmo del tambor en un minuto o una y cincuenta y ocho minutos de hoy... en un minuto o dos a dos.
Git ayaklarını yıka.
Y lávate los pies...
Bir tavuk maskesiyle çıka geldin!
Te presentas con una máscara de pollo!
Mıntıka'dan geliyorum.
Mi hogar es el Distrito 12.
Albay Boggs. 13. Mıntıka'nın güvenlik şefi.
Coronel Boggs, Jefe de Seguridad del Distrito 13.
Bize hep 13. Mıntıka'dan geriye bir şey kalmadığı söylendi.
Siempre nos dijeron que no quedaba nada del 13.
Capitol'ün, 12. Mıntıka'ya neler yaptığını gösterelim ona.
Que vea lo que el Capitolio le hizo al 12.
Mıntıka yüzeydeki her şeyi temizledi. Yani güvendesin.
EI 13 revisó toda la zona para que estés a salvo.
Her mıntıka, Capitol'e kaynak sağlar.
Todos los distritos proveen al Capitolio.
Çoğu mıntıka bize katılmaya korkuyor.
La mayoría de los distritos temen unirse.
Mıntıka'dan bir şeyler talep edemezler.
En el 13 no se hacen exigencias individuales.
13. Mıntıka'da özgürsünüz.
Puede unirse a todos los del 13.
Mıntıka.
EI Distrito 8.
Katniss, 8. Mıntıka'dan Komutan Paylor.
Katniss, Ia comandante Paylor, Distrito 8.
Mıntıka'dan bir hava aracı gönderebiliriz.
Podemos enviar aerodeslizadores desde el 11.
Mıntıka'dayım ve Capitol içi silahsız erkek, kadın ve çocuk dolu bir hastaneyi bombaladı.
Quiero que los rebeldes sepan que estoy viva. Que estoy en el Distrito 8 donde el Capitolio acaba de bombardear un hospital lleno de hombres, mujeres y niños desarmados.
Kimse Capitol'ün 12. Mıntıka'ya ne yaptığını görmedi.
Nadie ha visto lo que el Capitolio le hizo al 12.
Sen olmasan 12. Mıntıka'dan kimse kalmazdı.
Sin ti, no habría Distrito 12.
Bu akşam raydan çıkartılmış trenlerin haberin aldık kundaklanmış ambarların ve de 5. Mıntıka'daki baraja yapılan vahşi saldırının.
Esta noche, recibimos informes sobre trenes descarrilados graneros incendiados... y un ataque violento a una presa hidroeléctrica en el Distrito 5.
Mıntıka'daki herkes sabaha ölmüş olacak.
¡ En el 13 estarán muertos para mañana!
Mıntıka sağlam, iyi ve ben de öyleyim " diyeceksin.
"EI 13 está sano y salvo y yo también".
8. Mıntıka'daki gibi yapacağız.
Lo haremos igual que en el Distrito 8.
Snow'a, 13. Mıntıka'nın sağlam ve insanların iyi olduğunu söyle.
Dile a Snow que el 13 está sano y salvo.
"13. Mıntıka sağlam, herkes yaşıyor. Ben de yaşıyorum."
"EI 13 está sano y salvo y yo también".
Mıntıka sağlam, herkes yaşıyor. Ben de yaşıyorum. "
"EI 13 está sano y salvo y yo también".
Mıntıka'da baraja yapılan saldırı Capitol'ün güç kaynağını kesti.
La presa que fue destruida en el Distrito 5 dejó casi sin electricidad al Capitolio.
Size 13. Mıntıka'dan sağ salim olarak sesleniyorum.
Estoy transmitiendo desde el Distrito 13, sano y salvo.
Bu yol sarp dağlardan ve 2. Mıntıka'nın derin vadilerinden geçiyor.
El camino hacia allá atraviesa las montañas escarpadas... y los desfiladeros profundos del Distrito 2.
O zaman sen yıka bulaşıkları!
¡ Entonces, lava tú los platos!
Onu görsende, sevsen de, asla elde edemeyeceksin. Kasanı tıka basa doldurduğun tüm o kara paralarla bile elde edemezsin.
Mírala, ámala, pero nunca la tendrás ni siquiera con todo el dinero negro que escondes en tu banco.
Meydanlara inip, Krastov gibi kızları ka-ka-kaçırıp sonra da vu-vu-vurulmak mı istiyorsun?
Quieres ir abajo. Secuestrar una falda. ¿ Y que te maten como Kratsov?
Kulaklarını tıka ve "Star Spangled Banner" ı mırıldan.
Cúbrase las orejas y cante el himno nacional de los EEUU.
B.ka bulaşmış gibi görünüyorsun.
Parece como si estuvieras por hacerte encima.
Ka... kapı.
La... puerta.
Silah, bıçak, dinamit, uranyum mınçıka...
¿ Armas, cuchillos, dinamita, uranio, un linchaco?
- Bir sabıka kaydıyla dönüş mü?
¿ Un corredor que fue delincuente?
Evet, ama tıka basa dolu.
Sí, pero está lleno de mermelada.
Bu denizaltında bu adamlarla tıka basa dolu altınla beraber olacağız Robinson.
Escucha, Robinson, estaremos en este submarino con esos hombres y estará lleno de oro, ¿ no?
"Cadılar Bayramı şekeriyle tıka basa doy" günü mü?
¿ El Día del Atracón de Chucherías de Halloween?
Kuklaları oraya koyduğunuzda... içerisinin tıka basa dolu...
Cuando fue a guardar allá los muñecos, ¿ vio que estaba lleno...?
Sabıka kaydı olursa, hayatları kararır.
Los antecedentes penales pueden arruinar sus vidas.
- Sabıka kaydım var benim.
Sí, pero entonces yo soy antecedentes penales, ¿ sabes?
- Çoğu insanın sabıka kaydı var.
Muchas personas no son más que un récord criminal.