English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ O ] / Onu bulacağım

Onu bulacağım traducir español

2,014 traducción paralela
Bu hafta ya da bu yıl olmayabilir ama sözlerime kulak ver. Onu bulacağım.
Sabes, no tiene que ser esta semana ni siquiera este año, pero apunta mis palabras, lo encontraré.
Hindistanın Vizyoncusu. Ben, onu bulacağım ve ona vuracağım.
Visionario de la India lo encuentro y me golpean
Onu bulacağım ve geç kaldığı için kahveleri o ısmarlayacak.
Los buscaré y por llegar tarde imvita a los cafés.
- Onu bulacağım.
- Lo voy a encontrar. - Por favor.
Onu bulacağım, baştan çıkaracağım ve onunla, hassas ama bir o kadar da kuvvetli bir şekilde seks yapacağım.
La encontraré, la seduciré, y le haré sensible y aún así vigorosamente el amor.
Dikkatimi veremiyorum, o yüzden Austin'e gidip onu bulacağım.
No puedo centrarme en nada, así que me voy a ir a Austin y voy a buscarla.
Onu bulacağım.
Iré a buscarla.
Onu bulacağım.
Lo encontraré.
- Onu bulacağım ve geri getireceğim.
- Lo encontraré y lo traeré.
- Onu bulacağımı söyledim, ve bulacağım.
- Prometí encontrarlo y cumpliré.
Victoria, Onu bulacağım, tamam mı?
Victoria, voy a buscarla ¿ Está bien?
Onu bulacağım.
La encontraré.
- Onu bulacağım.
Lo voy a atrapar.
Onu bulacağım ve işini bitireceğim.
lo voy a encontrar y destruiré al hijo de puta!
Onu bulacağım.
Estoy bien.
onu bulacağım.
Voy a buscarlo.
Etrafı kuşatalım, Victor Crowley gerçekten varsa, onu bulacağımız yer burası.
Rodeemos el área... Si Víctor Crowley en verdad existe, aquí es donde lo encontraremos.
Onu bulacağım.
La voy a encontrar.
Onu bulacağım.
Yo lo traeré.
Aptalca ama onu bulacağım yer porno dergileri gibi gelmişti.
Es tonto, pero pensé que la encontraría en esas revistas.
Size onu bulacağım demiştim değil mi?
Te dije que encontraría a la señora.
Onu bulacağım.
Encontraré a mi padre.
Onu bulacağımı ne biliyordun?
Como sabias que la encontraria?
- Yok, onu bulacağımızdan şüpheliyim.
- Nada. Y dudo que lo encontremos.
Onu bulacağım
Ahora lo comunico.
Onu bulacağım.
Yo lo encontraré.
Mesele şu domateste bir sorun varsa pastırmayı kaldırıp onu bulacağımızı zannederiz.
La cuestión es que, si hay un problema con el tomate, entonces asume que vas a encontar la respuesta observando el bacon.
İçeri gireceğim ve onu bulacağım.
Voy a entrar y cogerlo.
Ve ben onu bulacağım.
Lo que significa que el será muy vulnerable un auténtico pato sentado si podemos encontrarle, y yo... le encontraré.
Onu nasıl bulacağımızı söylemiyor.
Esto no nos dice cómo ubicarla.
Elimizde Foyet'in profili vardı ve onu kullanırsak... Hotch'ın ailesini bulacağımızı biliyorduk.
Teníamos el perfil de Foyet y sabíamos que si lo seguíamos sabríamos adónde llevó a la familia de Hotch.
Merak etme, onu yakmanın bir çaresini bulacağımıza eminim.
No te preocupes. Estoy seguro que encontraré la forma de encenderla.
Onu kesinlikle bulacağım.
Definitivamente la encontraré.
Yani, ya o gelene kadar... bekleyeceğim ya da onu arayıp bulacağım.
Tengo que, tengo que esperar, ya sea aquí'hasta que él venga, o me tengo que ir a buscar al chico.
- Onu bulacağız, Tamam mı?
- Vamos a buscarlo, ¿ de acuerdo?
O şeyi bulacağım ve onu öldüreceğim.
Encontraré a esta cosa y la mataré.
Hedefleri Wang. Onu korumamız lazım. Jing'er bizi nerede bulacağını biliyor.
Objetivo de los asesinos era Wang Lu tenemos que protegerlo.
Gidip onu bulacağım.
Iré a buscarle.
Onu çıkarmanın bir yolunu bulacağım.
Sí, voy a encontrar una manera de sacarlo.
Onu hiç bir zokanın gitmediği derinliklerde arayacağım ve onu balçık içinde bulacağım.
Le buscaré donde no alcance la sonda y con él yaceré en el fango.
Sanırım onu nerede bulacağımı biliyorum!
Creo que sé donde puedo encontrarlo!
Onu orada bulacağım.
Allí lo hallaré.
Suikastçının adını istiyorum ve onu nasıl bulacağımı.
Necesito el nombre del asesino y cómo encontrarlo.
Alıcı olarak dahil olduğumda onu çıkarmanın bir yolunu bulacağım.
Encontraré una forma de sacarla cuando entre como el comprador.
Onu hemen bulacağım.
La encontraré en un segundo.
Onu nerede bulacağıma dair bir fikriniz var mı?
¿ Tiene usted alguna idea de dónde podría encontrarla?
- Ve, eğer araştırmamı yoğunlaştırırsam sanırım onu bulacağım. - Ve?
- ¿ Y?
Onu burada bulacağımıza inanıyorum, ülkemizin tam kenarında. Atla buradan iki günlük yol.
Creo que las encontraremos aquí, al límite de sus tierras.
Her zaman doğruyu söyledim. Aradığımız cevabı bulacağım ya da onu ararken öleceğim!
Siempre he mantenido mi palabra y encontraré las respuestas que estamos buscando o pereceré en la búsqueda.
Ve onu nasıl bulacağımı biliyorum.
Y sé cómo encontrarle.
Onu nasıl bulacağımı söyle.
Bueno, hay más en alguna parte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]