English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ O ] / Onu ben yaptım

Onu ben yaptım traducir español

477 traducción paralela
Ama onu ben yaptım.
Has trabajado muy bien
Onu ben yaptım.
Yo lo hice.
Onu ben yaptım.
La rechacé yo.
Bir üst plaka giyiyor. Onu ben yaptım
Yo Ie hice su dentadura postiza.
Onu ben yaptım.
Yo hice la ultima.
Onu ben yaptım.
Hice este allá.
Onu ben yaptım, ve aslında adım Bogie değil.
Lo hice yo, y no me llamo Bogie.
- Onu ben yaptım.
- La he puesto yo.
Onu ben yaptım.
Eso fue cosa mía.
Onu ben yaptım.
La he hecho yo.
Onu ben yaptım!
Yo lo cree.
- Onu ben yaptım.
- Lo diseñé.
Onu tutuklamayın! Ben yaptım!
No puede arrestarlo, lo robe yo.
Onu ben yarattım. Mezarlıklardan, darağaçlarından ve başka yerlerden aldığım bedenlerden kendim yaptım.
Lo he creado yo con mis propias manos, de cadáveres robados de tumbas, de patíbulos, de cualquier parte.
O beni öldürmeden, ben onu öldüreyim diye elimden geleni yaptım.
Intenté matarlo para que no me matara.
Onu da ben yaptım.
Y también hice esto.
Ona bunu siz mi yaptırdınız? Ben onu zorlar gibi yaptım, o da zorlanmak ister gibi yaptı.
Yo solo fingí que le obligaba y él que se sentía obligado.
Ona ilk şansını ben verdim, onu şarkıcı yaptım.
Hice de ella una cantante.
Ben çok ama çok yanlış yaptım. Onu sevmek yanlıştı. Onunla evlenmekte.
Le he hecho tanto daño al enamorarme y casarme con él.
Bunu ona ben yaptım, onu vurmaktan bir farkı yok.
Yo lo hice, igual que si le hubiera disparado.
Ben yaptım. Ben attım. Vurdum onu.
He sido yo.
Ve ben sadece seçiminizi yaptığınızda onu alacağım.
Y yo solo aceptaré cuando hayas elegido.
Görüyorsun, onu satın aldığında pazarlığı ben kendim yaptım.
Aún recuerdo que se Ia vendí yo.
Eve Black halin mi? Sanırım geçen ay ben oradayken, o çıkageldi ve Bonnie ile karşılaştı onu tokatladı ya da öyle bir şey yaptı.
Supongo que, cuando fui el mes pasado, saldría ella y se enfadaría con Bonnie, le daría una torta o algo.
Onu Odin yetiştirebilirdi, ama ben yaptım.
Podría haberlo engendrado Odín, pero lo hice yo.
Bir delilik beni esir aldı,... ve yapılması gereken neyse, ben de onu yaptım.
La necedad es mayor cuanto más alto se llega, y lo que se ha hecho se seguirá haciendo.
Evet, ben de onu yaptım.
- Ya me hacía falta.
Ben de onu kurtarmak için buraya silahsız gelmek gibi bir hata yaptım.
Por error, vine en su ayuda sin mi pistola.
Fakat şunu bilsin ki - bu tekrarlanırsa, ve onu görürsem, kesinlikle onu öldürürüm ben yaptım
Si vuelve a pasar y lo pillo, lo mato. Fui yo.
Bravo, Şerif hiç bir şey bilmeyecek ve ben onu bizim yaptığımızı bileceğim.
Muy bien. El sheriff no sospechará nada y yo sabré que lo conseguimos.
Bağışlayın ama biz film adamları duygularımızı dışarıya vurmalıyız ve ben de şimdi onu yaptım.
Disculpe, pero filmamos a la gente hay que dar rienda suelta a los sentimientos, y eso acabo de hacer.
Gerçekten yaptım bunu. - Ben de onu durdurmaya çalıştım.
Yo también.
Ama ben onu gözetim altında tutacağım. Neler yaptığını göreceğim.
Me comprometo a vigilarlo personalmente.
Ne gerekiyorsa onu yaptım ben.
He hecho lo que tenía que hacer.
Onu bulduğumda Pasadena News'a ölüm ilanları yazıyordu, ve ben tek başıma onu en iyi satan bir yazar yaptım.
Él estaba escribiendo notas necrológicas para el Pasadena News cuando lo hallé y yo solo lo convertí en un best seller.
Bana 300 dolar kazandırdı, ben de onu 2000 yaptım.
Me hizo ganar 300 $, que convertí en 2.000.
Biliyorum, onu az önce yaptım ve ben onu yapabiliyorsam, neredeyse herkes yapabilir çünkü ben kötü bir durumdayım.
Lo sé porque acabo de hacerlo. Y si yo puedo hacerlo, cualquiera podría porque mi estado físico es pésimo y casi me fracturo el cuello.
Onu Miguel toplamadı. Ev bakıcısının yaptığını sanıyordu, fakat ben ona sordum ve hayır yanıtını aldım.
Miguel no y tampoco el ama de llaves.
Onu bulurlarsa ben yaptım sanırlar. Kimseye bahsettin mi?
pensarán que fui yo. ¿ Se lo has contado a alguien?
Ben yaptım, onu yalnız öldürdüm.
¡ Yo lo maté, lo maté yo, yo solo!
Ne söylendiyse ben onu yaptım.
Yo hice lo que me pidieron que haga.
Onu ben yaptım.
Lo he hecho yo.
Ben Şef Renfro ne söylediyse onu yaptım.
- ¿ Qué dices? - Firmaba lo que me decía Renfro.
Ben onu hak edecek ne yaptım?
¿ Qué he hecho yo para merecerme a este hijo?
Ben onu Jerry için yaptım ve üzerinde harika görünüyor.
No lo hice para ti. Lo hice para Jerry y luce fabuloso.
Ve ben çok gençtim, Oynuyorum oynamamalıydım, bilirsin, eminim- - Ne yaptığımı biliyordum, fakat kabloyu tutup tutmayacağımı bilmiyordum, onu tuttuğumda nolup ne gideceğini bilmiyordum, sadece çok acı çektiğimi biliyorum.
y era joven, estaba jugando y no estoy seguro, sabes, seguramente... Sabía lo que estaba haciendo, pero no sé si agarré el cable o no, no sé si lo agarré o no, lo que sí sé, sabes, es que dolió
Şimdi yaptıkları için, o beni bitirmeden ben onu durduracağım.
Ahora por lo que me ha hecho, lo detendré.
Ben, korkunç güçlere karşı savaştım, ve ne yapabildiysem onu yaptım.
Luchaba contra poderes terribles e hice lo que pude.
- Onu ben yapmadım, Reynard yaptı.
- Fue Reynard.
Onu alamazsın. Yola çıkmak için bütün hazırlığımızı yaptık.
Oye pequeño Ben no puedes llevartelo esta todo en el auto.
Çalışması heyecan vericiydi. Ben de onu görev uzmanı yaptım.
Está trabajando tan bien, que decidí hacerla especialista en misiones.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]