English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ S ] / Silahını yere bırak

Silahını yere bırak traducir español

260 traducción paralela
Silahını yere bırak ve eller havada bana yaklaş!
¡ Suelta la pistola! ¡ Camina hacia mí con las manos arriba!
Silahını yere bırak!
¡ Suelta la pistola!
Silahını yere bırak Rocky.
Suelta el arma, Rocky.
Silahını yere bırak.
Ahora, baja el arma.
- Silahını yere bırak.
- ( Osborne ) baja el arma.
Silahını yere bırak!
¡ Baja la pistola!
Silahını yere bırak!
- Weber, tira la púa.
Silahını yere bırak!
¡ Tira la pistola!
silahını yere bırak!
¡ Deja el arma!
Hemen silahını yere bırak.
¡ Baja la pistola ahora mismo!
Silahını yere bırak.
Tiren sus armas.
- Silahını yere bırak.
- Tiren sus armas.
- Silahını yere bırak!
- ¡ Tira tu pistola!
- Silahını yere bırak!
- ¡ Tira el arma!
Üzgünüm Johnny. Silahını yere bırak.
Lo siento, Johnny, suelta la pistola.
- Silahını yere bırak.
- ¡ Arroje el arma!
Silahını yere bırak yoksa oğlunun doktoru ölür.
Deja tu arma sobre el piso o la doctora de tu hijo morirá.
- Silahını yere bırak!
- ¡ Tírese a suelo o o mato!
Silahını yere bırak.
Baja el arma.
Çılgın beyaz kız, önce silahını yere bırak ve uzağa fırlat!
¡ Quiero que la chica suelte el arma y me la patée!
Silahını yere bırak.
EI arma. Ponla en el suelo.
Jonathan Kent silahını yere bırak ve kamyondan in.
Jonathan Kent arroja el arma y sal de la camioneta.
Polis, silahını yere bırak!
¡ Oficial de policía! ¡ Ponga en el suelo su arma!
- Silahını yere bırak.
- Tire su arma al piso.
Silahını yere bırak. Yavaşça.
Ponga el arma en el suelo, despacio.
Çabuk silahını yere bırak!
¡ Ahora suelte el arma!
Silahını yere bırak! Haydi.
Baja la pistola.
Silahını yere bırak.
Baje su arma.
Silahını yere bırak ve ve Çavuş Sullivan'dan uzaklaş!
¡ Deja el arma en el suelo y apártate del sargento Sullivan!
- Silahını yere bırak da konuşalım.
- Tira el arma al suelo y hablamos.
Ellerini başının üzerine koy ve silahını yere bırak.
Ponga las manos en su cabeza y arroje el arma.
Pekala, şimdi sırayla, senden başlayalım, silahınızı çözün... yere bırakın ve geri çekilin.
Y ahora, de uno en uno, usted primero, desabróchense las cartucheras tírenlas al suelo y apártense.
Kemerini çöz ve silahını yere bırak.
¡ Quítate el cinturón y tíralo!
Tamam. Şimdi çok yavaş bir şekilde silahı yere bırak merdivene dayan ve bacaklarını aç.
Ahora quiero que, lentamente, dejes tu arma en el suelo apoyes las manos y abras las piernas.
- Bayan, bayan, hemen silahı yere bırakın!
Señora, baje el arma ahora.
Beni ateş etmek zorunda bırakma. Silahını yere bırak!
Baja la pistola.
Silahını yavaşça indir ve yere bırak.
Suelte el percusor y entregue el arma.
Silahını yere bırak.
Ponla en el piso.
Silahını yavaşça yere bırak.
Ponga el arma en el suelo lentamente.
Silahını yere bırak!
¡ Tira el arma!
Şimdi, silahı yere bırakın efendim!
Ahora, ponga el arma sobre el piso, señor.
Silahını yere bırak!
- Suelte el arma.
Tommy silahı bırak! - Silahı yere bırakmasını söyle.
- ¡ Dígale que baje la pistola!
Silahını ve rozetini yere bırak, hemen!
Ponga su arma y distintivo en el piso ahora.
- Silahını ve rozetini yere bırak.
Arma y distintivo en el piso, ahora.
Niye dört kişiyi öldürüp cinayet silahını bir körün bile bulabileceği bir yere ; tapınağın arkasına bırakırsın?
¿ Por qué matar a cuatro personas y dejar el arma detrás del templo, donde hasta un ciego la encontraría?
Ya silahı yere bırakırsın ya da hepimiz uçarız.
Deja la pistola o volaremos todos.
Kitle imha silahını bırakın ve yere yatın.
Suelten el arma de destrucción masiva.
Silahını yere bırak.
Ponga su pistola en el suelo.
Silahını bırak! Yere bırak onu.
¡ Baje el arma!
Hemen silahını bırak ve yere yat.
Baja el arma, y tírate al suelo ahora mismo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]