English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Bence sakıncası yok

Bence sakıncası yok traducir español

134 traducción paralela
Bence sakıncası yok.
No te preocupes, Anne.
Boş ver bunun bence sakıncası yok.
No puedo argumentar eso en su contra.
İyice kararana kadar bekle bence sakıncası yok.
Espera a que oscurezca si quieres.
- Bence sakıncası yok.
- Por mí de acuerdo.
Bence sakıncası yok, Michaleen!
Por mí de acuerdo, Michaleen!
Bence sakıncası yok.
Me parece bien.
Bence sakıncası yok.
Y, ¿ tú qué sabes? Pues sí.
Yargıç Benson sizin için bir dilekçe yazar. Bence sakıncası yok.
El juez Benson le dará curso, y yo la acataría.
Her ne zaman eve uğrayıp arabaya bakmak istersen, bence sakıncası yok.
Si te quieres pasar por la casa y mirar el coche, por mí, bien.
Paranın beşe bölünmesinin bence sakıncası yok.
Dividámoslo en cinco.
Bence sakıncası yok, yargıç.
Por mí está bien, juez.
Bence sakıncası yok.
Por mí no hay líos.
Öyle olsun bence sakıncası yok.
No son mis amigos.
- Bence sakıncası yok.
- Quédese entonces.
Bence sakıncası yok.
No me parece mal.
Biraz acele etmenizin bence sakıncası yok.
No me importaría que os dierais un poco de prisa.
Bence sakıncası yok.
No me importa.
- Bence sakıncası yok.
- Por mí, encantado, tío.
- Bence sakıncası yok.
- En absoluto.
Lütfen. Bence sakıncası yok.
Por mi está bien.
Tamam, sıcak sosa dönmek istiyorsan, bence sakıncası yok.
Muy bien. Quieres volver al pote hirviente. Me parece muy bien.
Bence sakıncası yok.
Supongo que sí.
- Bence sakıncası yok.
- No tengo ninguna objeción.
Daha az işin bence sakıncası yok. Güzel.
Menos trabajo me parece perfecto.
- Bence sakıncası yok.
- No me molesta.
Bir dakika Bay Grover. Halam korumam olmasını istiyorsa bence bir sakıncası yok.
Si mi tía quiere que sea mi guardaespaldas por mí no hay problema.
Bence hiç sakıncası yok.
No me importa ir.
Sakat olmanın bence bir sakıncası yok.
Me da igual.
- Kalmanın sakıncası yok bence.
- No me importaría quedarme.
Girişimci olmanızın bence bir sakıncası yok. Ama siz... Efendim, gemime dönmeliyim!
A mí no me importa un poco de iniciativa pero ustedes... tengo que regresar al barco.
- Bence sakıncası yok.
- Eso no me molestaría.
Bence bi sakıncası yok.
No me molesta sentarme.
- Yemek ısmarlamanın bence hiç sakıncası yok.
- No me importa pagar la comida.
Bence bir sakıncası yok. Yeter ki kimin patron olduğunu unutmasın.
Eso no me importaría, siempre y cuando recuerde quien es el jefe.
Yani bence bir sakıncası yok.
No me importa, ¿ sabes?
Bence bir sakıncası yok Hemşire Ratched, ben cici bir köpek yavrusu kadar usluyum.
Está bien, enfermera Ratched. Soy manso como un cachorro.
- İyi, bence bir sakıncası yok!
- No me importaría ir.
Bence hiç sakıncası yok.Tam aksine.
No me siento en absoluto incómodo.
- Sakıncası yok mu diyorsun? - Bence nefis bir fikir bu.
- ¿ Te parece que no habrá problema?
Bence paylaşmamızın sakıncası yok. Bence de.
- No nos importa compartirla.
Eğer bu seni daha iyi hissettirecekse, bence bir sakıncası yok.
Si te hace sentir mejor, creo que no habría problemas.
Bence sakıncası yok.
- No me importa.
Bence bir sakıncası yok.
¡ No tengo problemas con eso!
Bence bir sakıncası yok.
Lo aceptaré.
Bence büyükelçilere sınırları hatırlatmanın hiçbir sakıncası yok.
Es bueno que le demos un toque al embajador.
Bence, burada eğlencesiz bir şekilde savrulup sefil ve keyifsiz bir şekilde ölmemizin bir sakıncası yok.
En lo que a mí se refiere, podemos seguir flotando sin comedia. para morir una muerte miserable y sin humor.
- Bence hiç sakıncası yok.
- No veo por qué no.
Bence sakıncası yok.
Por mí, no hay problema.
- Bence bunun sakıncası yok.
- Probablemente lo haga.
- Bence hiçbir sakıncası yok.
Estoy del todo de acuerdo.
Bence sakıncası yok.
No tengo problemas con eso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]