Yapmalisin traducir español
59 traducción paralela
Bugün dolasmali ya da baska bir sey yapmalisin. iyi gelir belki sana.
Deberías de ir a dar un paseo o algo hoy. Podría ser bueno para ti.
Yapmalısın! İstemiyorum! YAPMALISIN!
Cómo estoy forzado a actuar...
Gerçekten bunu yapmalisin.
En serio. Deberías hablar con ella.
Ama bunu hemen yapmalisin.
Pero hazlo ahora mismo.
Nefes almiyor Jordan. Bir sey yapmalisin.
No respira Jordan, haz algo.
Sende aynini yapmalisin.
Deberías hacer lo mismo.
Bunu yapmalisin.
Deberías hacerlo.
Anne, yapmalisin.
Mamá, debes hacerlo.
Yardimimi istiyorsan daha iyisini yapmalisin.
Si quieres mi ayuda, debes hacer más.
Cok dayaniksizsin Daha sik eksersiz yapmalisin
No estás en forma. Deberías hacer más ejercicio.
GERRY, EVLAT, KALBiN OLMASI GEREKTiGi YERDE, AMA KOCUNU BU SEKiLDE UTANDIRMAKTAN DAHA iYi SEYLER YAPMALISIN.
Gerry, hijo, tu corazon esta en el lugar correcto, pero tienes el deber de saber que no puedes avergonzar al entrenador de esa manera.
- Nasil oluyor... 'Kendi isini kendi bildigin gibi yapmalisin'...
Vamos que pasó con eso de que debes hacer lo que viniste a hacer.
Ne yapmalisin.
Haz lo que debas.
Hoslandigi seyleri yapmalisin.
Haz cosas que le gusten.
Bence yapmalisin küçük rahip.
Bueno, deberías, monaguillo.
Belki de sen bu b. ktan isi yapmalisin ve ben de Vince'in menajeri olmaliyim.
Quizá deberías probar tú a hacer mi trabajo de mierda y yo debería intentar ser el manager de Vince.
- Bence yapmalisin.
- Sé que no debería- - - Deberías.
Hayir. Daha kotu bir sey yapmalisin...
No, tienes que hacer algo peor.
Bundan daha kotu bir sey yapmalisin.
Tienes que hacer algo peor que eso.
- Hayir yapmalisin. - Hayir yapmam.
- Tienes que presentarte.
Lisa icin guzel birsey yapmalisin.
Podrías hacer algo lindo por Lisa.
Bana? Bence yilbasi özel albümü yapmalisin.
Yo creo que hasta podrías tener tu propio especial de Navidad.
Hadi. Bunu yapmalisin.
Tienes que hacerlo.
Ama simdi ben ne diyorsam tam olarak onu yapmalisin.
Pero ahora mismo tienes que hacer exactamente lo que te pida.
BİR ŞEYLER YAPMALISIN!
¡ Tienes que hacer algo!
- Bir seyler yapmalisin.
- Tiene que hacer algo! - Tenemos!
Bir seçim yapmalisin. Dönüsümün gerçeklesmesine izin verebilirsin.
Tienes que tomar una decisión.
Meditasyon yapmalisin.
Usted debe meditar.
Sen yapmalisin.
Debes hacerlo.
Belki de çizimlerini üst katta yapmalisin.
Tal vez deberías estar haciendo tus bosquejos acá arriba.
Sen yapmalisin.
Deberías hacerlo tú.
- Yapmali miyim? - Evet, harika, elbette yapmalisin.
- Sí, perfecto, sí, bien, a por ello.
Aklini basina alman gerek, ve bunu hizli yapmalisin.
Tiene que espabilarse, y rápido.
Bunu, masasinda oturmus, Louie Volpe'un çocuk menüsünü yerken "Daha iyi olamaz mi?" diye soran çocuklar için yapmalisin.
Lo estás haciendo por todos esos chicos ahí afuera, comiéndose el menú de niños de Louie Volpe's, que se está preguntando, "¿ se pondrá mejor?"
Yemegimi pisirmek zorundasin. Kahvemi getirmeli, ara sirada küçük sohbetler yapmalisin.
Tendrás que hacerme la cena, traerme café, darme algo de conversación...
Güvende olacaginizi düsünüyorsan bence yapmalisin.
Creo que si puedes estar a salvo, entonces deberías hacerlo.
Bunu yapmalisin kanka!
Usted debe hacer eso, hermano!
- istedigin zaman bir peni koyabilirsin ama bir peni almak için 10 dolarlik harcama yapmalisin.
- Puedes dejar un centavo cuando sea. Necesitas gastar diez dólares para agarrar un centavo.
- Öyle yapmalisin.
Tienes que.
Belki biraz makyaj yapmalisin.
Quizá con un poco de maquillaje...
Ondan cevap alabilmek icin elinden geleni yapmalisin, bunu başarmalısın.
Haz lo que puedas para obtener sus respuestas. no puedo dejar a él.
Tanri ne derse harfiyen aynisini yapmalisin
Cuando el Señor dice perdona, tú perdonas.
Bir noktada, birsey yapmalisin.
En algún momento, debes hacerlo.
Dinle, ne yapmalisin biliyor musun?
¿ Sabes lo que deberías hacer todos los miércoles?
Tamam James ne oldugunu bulmana yardim edecegiz ama sen de kendine düseni yapmalisin.
De acuerdo, James, vamos... a ayudarte a descubrir esto, pero vas a tener que hacer tu parte.
Kariyerin için en iyisi neyse onu yapmalisin.
Todo lo que digo, tú sabes, deberías hacer lo que es mejor para tu carrera.
- Hayir, geriye dogru da yapmalisin.
- ¡ No, pero tienes que sacar!
içten disa dogru yapmalisin. Yoksa temiz yere basacaksin.
Tienes que empezar desde dentro hacia afuera... o si no pisarás el suelo mojado.
Benim icin birsey yapmalisin.
Eh, necesito que... Hagas algo.
simdi bir seçim yapmalisin d'Artagnan.
Ahora debes elegir, d'Artagnan.
Tabikide yapmalisin.
- Por supuesto que sí.
yapmalısın 91
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmamalısın 52
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapma bunu 151
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmazsan 25
yapmamalısın 52
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapma bunu 151
yapmam 83
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69
yapmayın çocuklar 34
yapmak zorundasın 42
yapmak mı 28
yapmamalıydın 32
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapma dostum 69
yapmayın çocuklar 34
yapmak zorundasın 42
yapmak mı 28