English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ö ] / Öldürecek

Öldürecek traducir español

8,807 traducción paralela
Nasıl olsa sonunda bizi öldürecek.
Al final él nos matará.
Erica bizi kurtarabilecek olan Evo'lara bizden önce ulaşırsa onları öldürecek.
Si ella llega a ellos primero, Erica matará a los Evos que nos puede salvar.
Kai bana nispet yapmak için Elena'yı öldürecek.
Kai matará a Elena para hacerme daño.
Seni öldürecek olan ben olsam da bu benim suçum değil!
A pesar de que soy el que os va a matar, ¡ no es mi culpa!
- Bence onu her halükarda öldürecek.
Creo que le va a matar de todas formas.
Beni öldürecek olsaydın bunu uzun zaman önce yapardı.
No, si fueras a matarme, ya lo hubieras hecho hace mucho tiempo.
Victoria öldürecek miydin?
¿ Ibas a matar a Victoria?
Seni öldürecek değilim.
Bueno, mira, yo no te voy a matar.
Eğer Emma oraya birini öldürmeye gitmişse kendi elleriyle öldürecek olmalı.
Si Emma está ahí para matar a alguien, debe estar planeando usar sus manos.
Seni öldürecek kişinin ağzından adını duymaktan hoşlanmamış olmalısın.
No debe gustarte escuchar tu nombre salir de la boca de la persona que va a matarte.
O, bir de teknenin olduğu yeri de eklersen Clive'ın onları öldürecek zamanı bulmasına imkan yok. Yani Clive doğruyu söylüyordu.
Más el área donde estaba el bote... no hay forma de que Clive tuviera tiempo... de matar a esta gente.
Parasını geri almazsa... beni öldürecek.
Si no recupera su dinero, va a matarme.
Silahımı çekince, beni öldürecek misin?
¿ Yo te apunto y tú me matas?
O aptal birini öldürecek.
Esos idiotas van a matar a alguien.
Bir kere öldürdü, tekrar öldürecek.
Ya mató una ves, matará de nuevo.
- Onu öldürecek, değil mi?
Va a morir, ¿ verdad?
Arıtmalar bizi öldürecek!
¡ La descontaminación va a matarnos!
Neden? Çünkü binanızı yakması için tutuğu adam onu öldürecek.
Porque el hombre que contrató para incendiar el edificio lo va a matar.
Annemler beni öldürecek.
Mis padres me matarán.
Bizi öldürecek, Emily.
Él nos matará, Em.
Durdurun onu, yoksa öldürecek!
! - ¡ Deténganlo, la matará!
Ona rağmen seni öldürecek.
Por otro lado... Sí, te matará.
- Öldürecek misiniz bizi?
¿ Nos vas a matar?
Biraz erken geldim yani öldürecek biraz vaktim var. Bir süre...
Sabes, he llegado un poco pronto, por lo que tengo algún tiempo que matar, así que si te parece bien...
Beni öldürecek misin?
¿ Me vas a matar?
Burnunu soktuğunda, Boyd seni öldürecek gibi görünüyordu.
Boyd parecía que iba a matarte... cuando metiste las narices.
Beni öldürecek misin?
¿ Vas a matarme?
Öldürecek olan sen olmalısın.
Tiene que ser usted, el que le mate.
Lütfen. Bizi öldürecek!
Por favor. ¡ Nos va a matar a todos!
Savunmasız tüketiciler yaratıyorlar. Bu onları öldürecek olsa bile.
Están creando consumidores vulnerables, incluso si esto los mata.
- Ne yapacaksın, beni öldürecek misin?
¿ Qué vas a hacer...? ¿ Matarme?
Seni öldürecek kadar sıcak.
Lo suficientemente caliente como para matarte.
Veya alaşağı edip, hepimizi öldürecek.
O derrumbar la casa y matarnos.
- Onu öldürecek misiniz?
¿ Vas a matarle?
Ama onu durdurmazsam zamanda yolculuk edip bizi ve Emily'yi öldürecek.
Pero, si no lo detengo a continuación él sólo va a viajar en el tiempo y todos nosotros y Emily matar.
Biz öldürmezsek onlar bizi öldürecek ve bunu istemiyorum.
Si no son ellos, entonces nos va a ser, y no puedo tener eso.
Sonra geri döndü... ve onu öldürecek kadar değerli birşeyi çaldı.
Luego regresó y robó algo lo bastante valioso como para que le mataran.
Eğer Mona'yı öldürecek olsaydım, bunu uzun zaman önce yapardım. Taşınacağım zaman değil.
Si quisiese matar a Mona, lo habría hecho hace mucho tiempo, no ahora que voy a mudarme.
Kız arkadaşına onu öldürecek kadar uyuşturucu satmış olabilirsin.
Probablemente le vendiste a su novia las drogas que la mataron.
- Şaka gibi. - Senato onu öldürecek.
El senado la rechazará.
Gerçekten içeri girip yaşlı ve masum bir adamı öldürecek misin?
¿ De verdad vas a entrar y matar un viejo e inocente hombre?
Kraliçeyi öldürecek, Ve her şey onunda alaşağı edilecek.
Esto matará a la reina, y todo muere con la reina.
Onu öldürecek bir yol bulmak için uzun yıllar harcadığını biliyorum.
Sé que has pasado una vida buscando una manera de matarlo.
Onu öldürecek bir yol bulmak için uzun yıllar harcadığını biliyorum.
Sé que te has pasado toda una vida buscando una manera de matarlo.
Bu şartları kabul etmezseniz Kral Tushratta ve dostları, bu şehri yok edecek ve herkesi öldürecek.
Sin embargo, si no estás de acuerdo con estos términos, el rey Tushratta y sus aliados destruirán la ciudad y matarán a todos.
- Onu öldürecek misin, dediği gibi, Firavunu öldürdüğünde mirasçı olmamasını garanti altına almak için?
¿ Vas a matarla, como dice, para asegurarte de que no haya heredero cuando mates al faraón?
Beni öldürecek sandım.
Temí que me matara.
Söylüyorum size, onu öldürecek.
Les estoy diciendo que lo matará.
- Onlari öldürecek misin?
¿ Vas a matarles?
Her hâlükârda, Suger seni öldürecek ve senin için bir şey yapamam artık.
Sí, bueno, de Suger te va a matar ahora, y yo no te puedo ayudar más.
Yakında onu öldürecek. Çok az zamanımız var.
Tenemos muy poco tiempo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]