Öldürmek traducir español
22,081 traducción paralela
Sanırım köygöçüren zehrini sentezleyebiliriz ama birisinin Charlotte'u öldürmek isteyeceğini hayal edemiyorum.
Supongo que podríamos sintetizar veneno tapa de la muerte, pero no puedo imaginar a alguien que quiera matar a Charlotte.
Harper'a tekrar bakmaya değer ama Ballantine'ı öldürmek istediği için değil Charlotte'u öldürmek istediği için.
Harper vale la pena mirar de nuevo, pero no porque quería matar Ballantine, porque quería matar a Charlotte.
Eski lisansüstü öğrencimi neden öldürmek isteyeyim ki?
Por qué iba a asesinar a mi ex estudiante graduado?
- Öldürmek zorundaydı.
- Debía matarlo.
Ve neden Summer'ı öldürmek isteyeceğini bilemiyorum.
Y no sé... ¿ por qué querría matar a Summer?
Onu öldürmek için.. .. tek sebebim var.
Solo tengo una razón para matarlo.
Beni öldürmek, seni İlahi Güç'ün düşmanı yapar.
Matarme te hace enemigo de la fuerza divina.
Oğlunu öldürmek doğruydu.
Era justo matar a su hijo.
Onu neden öldürmek istesin?
¿ Por qué iba a querer matarla?
Mesela, bu adamı öldürmek için ne gibi bir sebebin olabilir?
Por lo tanto, ¿ qué motivo lo haría que tiene para sacar ese tipo, por ejemplo?
Yani eğer bu seni rahatlatacaksa Peng bizi de öldürmek istedi.
Quiero decir, Peng también intentó matarnos, si te sirve de consuelo.
Mesela onu öldürmek isteseler çoktan ölmüş olurdu.
Como que... si lo quisieran muerto, ya lo habrían matado.
Bu çocuk tacizcisi hatayla benim favori kitaplarımı yazdı. orada bizi öldürmek için bekliyor.
El demonio pederasta, que escribió mis libros favoritos, está ahí esperándonos para matarnos.
Bir grup öğrenci zamanda geri gidip hitleri öldürmek istemiş
Un montón de estudiantes querían regresar y matar a Hitler.
Kardeşimi asıl Amerikan karşıtı bu nefret öldürdü bu düşmanlar her birimizi öldürmek niyetinde.
Las fuerzas antiamericanas que mataron a mi hermano... esos enemigos están fuera para acabar con todos y cada uno de nosotros.
Eğer McCullough ve Joan'ın Tanrının kelamı kilisesi Dwight'ın Wesen olduğunu bilmiyorsa ve gerçekten ele geçirildiğine inandılarsa şeytanı öldürmek istemezler miydi?
Si la Iglesia de la Palabra del Señor de Joan y de McCullough no saben que Dwight es un Wesen, y realmente creen que está poseído por el diablo, ¿ no intentarán matarlo?
Onunla Borns Tech arasındaki bağlantıyı ortaya çıkarmalı ve Rachel Kennedy'yi öldürmek için tuttuklarını ispatlamalıyız.
Tenemos que vincularle con Borns Tech y probar que ellos lo contrataron para matar a Rachel Kennedy.
Bu yüzden mi beni öldürmek istedin?
¿ Por eso decidi...? ¿ Decidiste matarme?
- Bir düelisti öldürmek... Bu büyük bir haber.
Matar aun duelista insensible, es una gran noticia.
- Beni öldürmek size ne fayda sağlar?
¿ Qué beneficio va a obtener de matarme?
Ama öldürmek.. İşte o gerçek bir bilimdir.
Matar es lo difícil.
Ya burada yalnız başıma oturup erkek arkadaşımın onu öldürmek için durmayacak bir avcı tarafından ülkenin dört bir yanına kaçması konusunda endişelenebilirim. Ya da işe yarayabilirim.
Puedo quedarme sentada aquí sola, enloqueciendo porque mi novio ande por el país tratando de escapar de una cazadora que nada la detendrá excepto matarlo, o puedo ser de ayuda.
Seni öldürmek istemiyorum. Neden?
No quiero matarte.
Bir yahudi olduğunuzdan, sizi öldürmek için bir nedene ihtiyacım yok.
Como judío que es, sabe que no necesito cargos para ordenar su muerte.
Seni öldürmek isteyen suçlular.
Criminales que te querían muerto.
İyiliğinin karşılığını vereceğim. Beni öldürmek için sivri uçlu bir sopadan fazlasına ihtiyacın olacak.
Se necesita más que una rama afilada para matarme.
Bu kendini öldürmek için iyi bir yol.
Esa es una buena forma de hacer que te maten.
Şimdi çocukları fazla korkutmadan herkesi öldürmek için bir çözüm yolu üretmeliyim.
Solo piensa en un modo en que todos mueran que no le dé miedo a los niños.
Neden bir dağıtıcı kendisini paraya boğan kartel lideri uluslararası tedarikçisini öldürmek ister?
¿ Por qué un distribuidor querría matar a su proveedor internacional, un líder de cartel que tiene sus huevos llenos de dinero?
Şimdi kesin Ghost beni öldürmek için planlar yapıyordur. Eğer bir hamle yaparsa ikinizi de öldüreceğimi söylediğim hâlde.
Ahora mismo apuesto que Ghost está conspirando contra mí incluso sabiendo que los mataré a los dos si intenta algo.
Emil yeni bir sayfa açıp, muhtemelen şimdi erkekler i kapatıcakmış ki bu da seni müthiş kızdırdı öfke öldürmek için yeterlidir hayır her şeyi yanlış anladınız
- De acuerdo a la Dra. Gould, Emil quería darle un nuevo rumbo a su vida posiblemente cerrar Ahora los Hombres, lo que debe haberla molestado bastante. Tan molesta como para matarlo.
İstediğim şeyse, eğer yapabilirsen, Hitler'i öldürmek, nazi atom bombalarını ele geçirmek ve bu dünya çapındaki saçmalığa bir son vermek.
Lo que he pensado, si es que eres el hombre adecuado para la labor, es matar a Hitler, neutralizar sus bombas atómicas nazis, y una rápida conclusión a toda esta mierda de guerra mundial.
Onu öldürmek zorunda kalacak mıyım?
¿ Tengo que matarla?
Gerçekten onu öldürmek zorunda değilim.
Realmente no puedo tener que matarla.
Trager, Dennis Hicks'i öldürmek için sana ne kadar teklif etti?
¿ Cuánto Trager ofrecen a asesinar Dennis Hicks?
Seni öldürmek için çeşitli yollarım var. "
Sé formas de hacerte morir ".
"Seni öldürmek için çeşitli yollarım var."
"Sé formas de hacerte morir".
Eğer Eddie bu komployu açığa çıkarmakla tehdit ettiyse, hakimin onu öldürmek için son derece geçerli bir sebebi olur
Si Eddie lo amenazó con exponer su conspiración criminal, pudo matarlo.
Beni öldürmek istiyorsun, ama yetkin yok.
Quiere matarme, pero no lo tienes permitido.
Hasta hayvanı öldürmek için zaman zaman ihtiyaç oluyor.
A veces se necesita para sacrificar a un animal.
Babanı öldürmek için kullanılan baldıranı satmış olabilir.
Pudo haber vendido la que usaron con tu padre.
Zehirle öldürmek bir korkağın yapacağı iş.
Sólo que el veneno es arma de cobardes.
Marco'nun onu öldürmek için hiç sebebi yoktu.
Marco no tenía motivos para matarle.
Bizi öldürmek isteseler çoktan ölmüş olurduk zaten.
Si hubieran querido matarnos, ya estaríamos muertos.
Birini hızlıca öldürmek onu açıklamadan mahrum bırakır.
Matar a un hombre al instante le roba la explicación.
Bak, bunu kullanabiliriz! Düşmanlarımızı öldürmek için bunu kullanabiliriz!
La podemos usar... ¡ La podemos usar
Beni öldürmek yerine, bir sebepten silahını kafasına doğrulttu ve tetiği çekti.
Pero en lugar de eso, por algún motivo, también se puso el arma en su cabeza y jaló del gatillo.
Ben ne olduğunu biliyorum... Beni öldürmek.
Matarme.
Oğlumuzu insan öldürmek için kullandın.
Usaste a nuestro hijo para asesinar gente.
Seni Bredani'yi öldürmek için tuttu.
Te pagó por matar a Bredani.
Ortada öldürmek için bir sebep var.
Hay algún motivo allí afuera.
öldürmek mi 50
öldürmek için 25
öldürdü 16
öldür 344
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
öldürür 25
öldürülmüş 50
öldürmek için 25
öldürdü 16
öldür 344
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
öldürür 25
öldürülmüş 50
öldürecekler 16
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldür beni 219
öldürmedim 32
öldürme 33
öldüreceğim seni 65
öldürürler 23
öldürün 218
öldürürüm seni 23
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldür beni 219
öldürmedim 32
öldürme 33
öldüreceğim seni 65
öldürürler 23
öldürün 218
öldürürüm seni 23
öldürürüz 20
öldürdüler 18
öldürmeyeceğim 18
öldürme beni 25
öldürün beni 29
öldür onları 68
öldürüldü mü 54
öldüreceğim onu 25
öldürün onları 56
öldürün onu 203
öldürdüler 18
öldürmeyeceğim 18
öldürme beni 25
öldürün beni 29
öldür onları 68
öldürüldü mü 54
öldüreceğim onu 25
öldürün onları 56
öldürün onu 203