Ben de biliyorum traducir francés
3,654 traducción paralela
Bilmeni isterim ki ben de biliyorum.
Je voulais juste que tu saches que je le sais aussi.
Yapma, bu zamanı ayrı geçirmemizin zorluğunu ben de biliyorum ama bu benim için gerçekten önemli.
Allez, je sais que c'est dur pour nous d'être séparé mais je pense que c'est vraiment important.
- Onu ben de biliyorum ama ne kadar uzunmuş?
- Je sais ça, mais dans combien de temps?
Onu ben de biliyorum.
Je connais ses blessures.
Ben senin neden korktuğunu oğlunun neden korktuğunu biliyorum çünkü aynı şeyden ben de korkuyorum.
Vous ne pouvez pas demander à quelqu'un de vous protéger s'il ne sait pas de quoi vous avez peur. Je sais ce qui vous fait peur. Je sais de quoi votre fils a peur.
Yani biliyorum, yoluna devam ediyorsun ve ben de öyle ama seni hala önemsiyorum...
Et, je sais que tu tournes la page, et moi aussi, mais je tiens encore beaucoup à toi...
Ve sevdiğim birisi acı çekince sanki ben de çekiyorum, biliyorum kulağa çok bağımlı geliyor ama bir şeyler yapmak zorunda olduğumu hissediyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum ama...
Et quand quelqu'un que j'aime souffre, c'est comme si je souffrais aussi, ce qui est, je sais, super codépendant, mais je suis comme ça et je crois que je devrais faire quelque chose, et je ne sais pas ce que c'est mais - -
ve ben de senin yıllardır görmediğin bir parçan olduğunu biliyorum.
Et je sais qu'il y a une partie de toi que tu n'as pas vu depuis des années.
Simdi, sen ve ben daha yeni tanistik biliyorum...
Maintenant, je sais que vous et moi venons juste de nous rencontrer...
ve ben her sızlanmasının bana ve bu şirkete olduğunu biliyorum.
Chacun de ses reproches est dirigé contre moi et cette société.
Bak, biliyorum Ben de hoşlanmazdım I wouldn't like it, fakat iyi yönünden bakmaya çalışırdım.
À ta place, je sais que je n'aimerais pas ça, mais je regarderais le côté positif de la chose.
Biliyorum Dr. Cole görmeyi umuyordun, ama ben Dr. Jordan, ve bugün seninle ben ilgilenecem.
Je sais que vous espériez voir le Docteur Cole, mais je suis le Docteur Jordan, et je vais prendre soin de vous aujourd'hui.
Ama ben olmasam bütün hastaneyi kaybedeceğinizi de biliyorum.
Mais je sais aussi que sans moi, vous perdriez tout l'hôpital.
En azından ben gidip bir kıza, birinin sevgilisiyle flört ettiğini söylemeyeceğimi biliyorum.
Au moins, moi je sais comment ne pas vendre la mèche à une fille à propos de quelqu'un fleurtant avec son petit-ami.
Eğer o şey patlarsa ölenlerin sorumlusu biz oluruz ve ben bununla yaşayamam, senin de yaşayamayacağını biliyorum.
S'il explose, vous aurez du sang sur les mains. Je ne pourrais pas vivre avec ça, et vous non plus.
Benim için emlak şirketiyle harika olacak çünkü ben de bir evde yaşıyorum ve banyonun ne olduğunu biliyorum.
{ \ pos ( 120,270 ) } Dans une agence immobilière. { \ pos ( 120,270 ) } Ça me correspond parfaitement. { \ pos ( 120,270 ) } Car je vis dans une maison,
Biliyorum, ben de.
Je sais. Moi, aussi.
Toplumunda kim olduğunu övünerek açıklaman ne kadar zor olsa da ben biliyorum.
Même si cela doit être très difficile dans votre communauté de déclaré fièrement qui tu es, Je sais.
# Üstü kapalı olsa da ben biliyorum #
♪ La secret de ta vie dont tu es coupable ♪
Ben başka bir peri masalı biliyorum.
Je connais un autre conte de fées :
Benden hoşlandığını biliyorum Ben de senden hoşlanıyorum ama...
Je sais que tu m'aimes bien, et je t'aime bien aussi.
Şu an ben umurunda olmayabilirim biliyorum Stefan ama Kol, Damon'u Jeremy'i öldürmek üzere etki altına almış.
Je sais que tu ne te soucies pas de moi en ce moment, Stefan, mais Kol a contraint Damon à tuer Jeremy.
Şimdi, b-ben senin kız kodunu biliyorum, ama... Ben bekleyeceğim.
Maintenant, je-je sais que tu as ton code de filles, mais J'attendrai
Ben de bildiğimi bildiğini biliyorum.
et tu sais que je le sais. Et je sais que tu sais que je le sais.
Edward için seçtiğin kişinin ben olmadığını biliyorum.
Je sais que je ne suis pas votre choix d'épouse et de reine pour Edward.
Temiz kalmaya çalıştığını biliyorum. Ben sadece...
je le suis encore plus maintenant que je sais que tu essayes de rester clean.
Bu soruşturmayı bir kenardan... izlemenin zor olduğunu biliyorum. Bu benim başıma geliyor olsaydı ben de paranoyaklık ederdim. Ama ben düşmanın değilim.
Danny, je sais que c'est dur de vivre ça en étant laissé de côté et si ça m'arrivait, je serais sûrement parano, aussi, mais je ne suis pas ton ennemie.
George beni önemsiyor, önemsediğini biliyorum. Ama ben onun hayatının aşkı değilim.
Georges a de l'affection pour moi, je sais qu'il en a, mais je ne suis pas l'amour de sa vie.
Biliyorum, demin ben de düşündüm.
Je veux dire, je connais bien.
Owen ile ben laflıyorduk ve biliyorum bu biraz çıIgınca gelecek ama biraz daha buralarda takıImaya ne dersiniz?
On parlait, avec Owen et... Je sais que ça peut sembler fou, mais... est-ce que ça vous dirait de rester en ville un peu plus longtemps?
Ama ben biliyorum ki o gece orada iki tane klon vardı.
Quelqu'un a trafiqué la vidéo de surveillance du Club Neolution mais je sais qu'il y avait deux clones ce soir-là.
Tansy, ben bir çok erkeğin geçmişte seni hayal kırıklığına uğrattığını biliyorum. Ben öyle yapmaycağım.
Tansy, je, uh, je sais que beaucoup de gars tont deçu dans le passé, mais je ne ferai jamais ca.
Birileri Neoevrim kulübünün güvenlik görüntüleriyle oynamış ama ben biliyorum ki, o gece orada iki klon vardı... Öyle değil mi?
Quelqu'un a altéré les vidéos des caméras de surveillance du club mais je sais qu'il y avait 2 clones là ce soir, n'est-ce pas?
Tepkini anlıyorum ama Olivier ve Paul gibi ben de sadece bana düşen kısmı biliyorum.
Je comprends votre frustration, mais, comme Olivier ou Paul, je ne connais que mon rôle.
Biliyorum Clarice'i pek sevmiyorsun ama artık biz bir çiftiz. Ben de iyi bir ebeveyn olmaya çalışıyorum.
Je sais que t'es pas fan de Clarice, mais on est ensemble maintenant et je vais devenir belle-mère.
Belediye başkanlığına adaylığımı koymamı istemediğini biliyorum ben de senin tura çıkmanı kesinlikle istemiyordum.
Et je sais que tu ne voulais pas que je me présente comme candidat à la mairie, et je ne voulais certainement pas que tu retournes sur la route.
Ben de senin iyi niyetli olduğunu biliyorum, ama düğün gününe kadar bana aşık olmadığını söyleyen birinden ilişki tavsiyesi almaya niyetim yok.
Et je vois ce que tu veux dire, mais je ne suis pas prête à prendre des conseils sur les relations de la part d'un homme qui a juste oublié de me dire qu'il n'était pas amoureux de moi Donc, je remercie ta gentillesse pour ton aide, et bonne nuit. jusqu'au jour de notre mariage.
Eğer buna inanırsan, O zaman ben Jax Arm Pull'u biliyorum demektir
Si tu crois à cela, alors je connais la "prise de bras de Jax"
Sayin Yargiç, biliyorum Savci Yardimcisi henüz gelmedi,... ama ben Judy'nin ifadesini geçersiz kilan talebimi desteklemek için bir dava özeti hazirlamistim.
Votre Honneur, je sais que l'Armée américaine n'est pas encore arrivée, mais j'ai préparé un mémoire à l'appui de ma requête visant à exclure le témoignage de Judy Bishop.
Merhabalar ben doktor Dontella Breckinridge Harvard Tıp Okulu'ndan birincilikle mezun oldum yani ben ne dediğimi biliyorum.
Bonjour, mon nom est Dr Donatella Breckinridge. Je suis diplômée de la Harvard Medical School, donc je sais de quoi je parle.
"Pinot istemiyorum" dedim. " Lütfen sadece Chardonnay şarabı getirin... bu şaraptan sizde olduğunu biliyorum First classtanım ben.
J'ai dit : " Je ne veux pas de Pinot, s'il vous plait, donnez-moi du Chardonnay, je sais que vous en avez, je sais qu'il y en a derrière.
Ben ne biliyorum ki?
Que sais-je de quoi que ce soit?
Arp çalmayı sevdiğini biliyorum. Ben de, en sevdiği şarkılardan birini çalan bu çok güzel müzik kutusunu buldum.
Hé bien, je sais qu'elle adore jouer de la harpe, donc je lui ai trouvé cette belle boîte à musique qui joue une de ses chansons préférées.
Dört yaşında olduğunu biliyorum ama o seviyor, ben de seviyorum.
Ecoute, je sais qu'il a quatre ans, mais il aime ça et j'aime ça.
- Biliyorum. Ben de hukuk okudum.
- Je le sais, j'ai aussi fait du droit.
Mayfield'in, böyle bir dava için benden daha iyi birini seçmesini umduğunu biliyorum ve bunu kabul ediyorum ama diğer herkesin işi başından aşmıştı, dolayısıyla ben seçilmek zorunda kaldığım için üzgünüm.
J'imagine que vous avez du espérer que Mayfield choisisse quelqu'un d'autre, quelqu'un de plus approprié à cette affaire, mais tous les autres étaient déjà fort occupés, je suis désolé que ce soit moi.
Buradaki çoğu kişinin, boyunlarından beslenmeni tercih edeceklerini biliyorum ama ben bileğimden içmeni istemiştim. Hatırladın mı?
Je sais que beaucoup de gens par ici préfèrent que tu boives au cou, mais je t'ai demandé de boire à mon poignet, tu te rappelles?
Biliyorum ama medyumum dedi ki benim için büyük bir sürprizin varmış ve ben de bekleyemedim. Vay canına. Medyumlara inanmaya başladım.
Je sais, mais mon psychique me dit que tu as une grosse surprise pour moi et je ne pouvais pas attendre.
Tam olarak ne hissettiği biliyorum çünkü ben de yaşadım. Nasıl mı hissediyorum?
Je sais exactement ce que vous ressentez, parce que je l'ai vécu aussi.
Bunu biliyorum çünkü direkt olarak söyleyeyim ben de Carl Buford'ın kurbanlarından biriydim.
Je le sais parce que... Je vais être franc... J'ai aussi été une victime de Carl Buford.
İkimizin de duygusal ve hassas olduğumuzu biliyorum,... ama ben senin düşmanın değilim.
On sait que l'on peut tous les deux être émotionnels. mais je ne suis pas l'ennemie ici.
ben de seni seviyorum 508
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17