Benım traducir francés
302,942 traducción paralela
Ben de senin gibi bir insanım.
Je suis un être humain comme vous.
Bunu hak edecek ne yaptım ben?
Qu'est-ce que j'ai fait pour mériter ça?
Ben nerede uyuyacağım peki?
Où je dors? Oui.
Hayır, benden bir fikir söylememi istemiştin. Ben de söyledim.
Tu m'as dit de formuler une idée, ce que j'ai fait.
Ben de dairemi öyle aldım.
J'ai acheté mon appart comme ça.
- Ben hasta numarası yaparım.
Je vais simuler une attaque.
Ben Dan Melcher. Tanıştığımıza memnun oldum.
Dan Melcher, enchanté.
Hayır, ben mi yapacaktım?
Non. J'aurais dû?
"İşte ben zamanımı böyle geçiriyorum."
" Voilà comment je m'occupe.
Sabah on buçukta ilk ben burada olacağım. Saat dört olunca en son ben çıkacağım.
Je serai le premier arrivé à 10 h 30 et le dernier à partir à 16 h et quelques.
Sikerler. Sen bakıyorsan, ben de bakarım.
Si tu regardes mes trucs, je regarde les tiens.
- ama ben kazandım.
- Mais j'ai gagné. - Non.
Hiç de bile! Ben kazandım!
Non, j'ai gagné!
Ben kazandım! Ben kazandım!
J'ai gagné!
Ben hiçbir zaman.. bunlardan biri olmayacağım.
Je ne serai jamais rien de tout ça.
Tamam, tüm mallar arabada, ve ben de yasal-veri kazandırıcı uygulamamızın başarılı tanıtımını dört gözle bekliyorum.
Tous nos goodies sont dans la voiture. Et j'ai hâte de promouvoir notre appli réglo d'économie d'espace.
Hayır, ben "büyük farklılıklarımızın örneklemesi" diyecektim.
J'allais dire révélateur de nos différences.
Ben slaytlarımı geçeceğim.
On passe mes diapos.
Ben de onları izlemeye başladım ve bazı şüpheli hareketler sezdim.
Je les ai surveillés et les ai trouvés suspects.
Çünkü anlaşılan söylediğim veya yazdığım her şey başımı belaya sokuyor. Çünkü ben bir aptalım.
Parce que... visiblement, tout ce que je dis ou écris m'attire des ennuis car je suis un imbécile.
Gözlüklerimi kırdım, yedek başka yoktu, ben de bunları takmak zorunda kaldım.
J'ai cassé mes lunettes. J'en ai pas d'autres.
Siz Anton'u canlı tutun, ben bir şeyler bulacağım.
Maintenez Anton en vie. Je vais trouver une solution.
- Hayır, hayır hayır. - Ben gidip arkadan biraz kek alacağım.
Je vais chercher du gâteau.
Burada bir şeyler deneyen bir tek ben varım. Götümüzü kurtarmaya çalışıyorum!
Je suis le seul à essayer de... sauver ce qu'on fait!
Seni yalnız bırakayım ben.
Je te laisse.
Ben bi bakayım.
Je vais m'annoncer.
Ben sekiz gözle bekliyorum Gavy'm bebeğim.
Moi pareil, Gavy chéri.
Rachel'a söyleyin, siz beni bulduğunuzda ben Helena'yı arıyordum.
Quand vous m'avez trouvé, je cherchais Helena.
- Evet, ben Cosima. Biliyorum.
Je m'appelle Cosima.
Yani bu sensin ve ben de... -... "Berkeley'denim." Tamam mı?
Tu es ce que tu es et moi, je viens de Berkeley.
Ben dansımı yapacağım ve düet şarkımızı söyleyeceğiz, değil mi?
Je dois danser et on va chanter en duo, comme prévu.
Ben kilisede olacağım.
Rendez-vous à l'église.
Onu suratından ben vurmadım, değil mi?
C'est pas moi qui l'ai tué.
Ufak tefek şeyler. Ben kilise fuarındayım.
Je suis à la fête de l'église,
- Ben mi ne yapacağım?
- Qu'est-ce que je compte faire?
Ben kızlarla konuşurum, sen de oğlanla.
Je m'occupe des filles, tu t'occupes du garçon.
Bilirsin ve daha da sessizleşti ve ben daha fazla şey açıkladım ve sanırım bir daha oğlumun gözlerinde mutluluğu göremeyeceğim. Ona on dolar verdim.
Tu vois, et, et plus il était silencieux, plus j'expliquais, et... et comme j'ai pensé que je ne reverrais plus jamais de joie dans les yeux de mon fils, je lui ai donné 10 dollars.
Ben her şeyi açıklamak zorunda kaldım.
J'ai dû tout expliquer.
Bu yüzden, bilirsin ya, ben de kendi haline bıraktım.
Alors, j'ai juste... laissé aller.
Bu şeyleri hayal ettiğimde, ben de yarı yaşımdaydım.
Quand je fantasme, j'ai la moitié de mon âge aussi.
Ve ben bir kadınım.
Et je suis une femme.
Ben, barda tanışmadığımıza çok sevindim.
Heureusement, on ne s'est pas rencontrés dans un bar.
Ben bir kadınım.
Je suis une femme.
Ben de şu içkilere el koyayım.
Je vais boire ces verres, alors.
Sence ben güreşçi olsam adım Samosa Joe mu olurdu?
Si j'étais catcheur, on pourrait m'appeler Samoussa Joe?
Ben alırım.
Je vais au bar.
- Ben tamamım.
- Non, merci.
Ben hayranınım.
Je suis fan.
Onu gören en koyu renkli tene sahip kişi benim ve ben kesinlikle alındım.
Je suis la personne la plus foncée qui l'ait vu et je suis le plus offensé.
Ben yanında olacağım.
Je serai là.
Buraya çekidüzen verdiğinde seni sepetleyip ben taşınacağım.
Dès que tu auras tout retapé, je te virerai pour emménager.
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benim de 449
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benim de 449