English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ D ] / Daha çok var mı

Daha çok var mı traducir francés

1,304 traducción paralela
Yemeğe daha çok var mı?
Le dîner, c'est bientôt?
Tamam çocuklar paniklemeyin daha çok zamanımız var.
Pas de panique, il nous reste du temps.
Kımıldayın, daha çok işimiz var.
Au boulot!
- Bay Warshaw ailenizin size ihtiyacı var.Dayanın - Paraya daha çok ihtiyaçları var
M. Warshaw vous avez une famille, alors accrochez-vous.
Daha çok ışığa ihtiyacım var Lopez.
C'est possible d'avoir plus de lumière sur nous?
Robert ile daha çok şansımız var.
On aura plus de chance avec Robert.
- Anandan bahsettiğimiz yeter Hermes çok daha büyük sorunlarımız var.
Assez avec ta mère dépravée!
Yani San Ouentin karamsarlığı gibi. "Eve daha çok yol var." " Atım da vuruldu.
Genre San Quentin, " Loin de chez moi, mon cheval vient d'être abattu
Ve Tanrı biliyor ki, anlamsız işlerle uğraşma cesaretine sahip çok daha fazla insana ihtiyacımız var.
Qui ont le courage de se battre pour des causes perdues.
Merhaba tatlım, NASA'nın Türkmenistan kabartma haritasından daha çok detayım var.
Je suis plus détaillé qu'une carte en relief de la NASA.
Çünkü kahramanlara ihtiyacımız var, her zamankinden daha çok.
Parce qu'on a besoin de héros, plus que jamais. Regardez.
Mühimmat sağlamak için daha çok zamana ihtiyacımız var...
- On a besoin de temps.
Çok tartıştığımız başka bir şey daha var.
- Discuté de quoi? - Et ben...
Bir hafta mı? Daha çok zamana ihtiyaç var.
Si tu t'occupes bien de lui, je te donne encore trois jours.
Daha çok havluya ihtiyacımız var, por fav or.
Il nous faut des serviettes, por favor, rapido.
Daha yaşayacağım çok şey var.
J'ai trop encore à vivre.
Kendi hayatımızdan çok daha önemli şeyler var.
Je crois qu'il y a plus important que nos vies, à vous et moi.
Senin gibi daha çok erkeğe ihtiyacımız var.
On a besoin de plus de types comme toi.
Muhtemelen şimdi daha çok "P" ye ihtiyaçları var... paraya yani. çaldığımız iddia edilen arabalar ve belgeler... bir cinayet bile değil...
Ils ont surement besoin d'"F"... F comme Fric. L'argent, les voitures, les papiers
Kimi daha çok etkisi var, başkanın mı, Marilyn Manson'ın mı?
Qui a le plus d'influence, le Président ou Marilyn Manson?
Sahi mi? Fransa mı? Açıklayacak daha çok şey var.
- C'est trop long à expliquer.
Gerçekten yardımına ihtiyacım var, tamam mı? Daha çok ayrıntı vermelisin.
- Donnez-moi plus de détails.
İblislerle ilgili evimde daha çok kaynağım var.
J'ai de meilleurs livres pour ton démon chez moi.
Daha çok güce ihtiyacımız var.
On a besoin de plus de muscles.
Bana mı öyle geliyor yoksa bugün evde her zamankinden daha çok tavşan mı var?
Est-ce mon imagination ou y a-t-il plus de lapins, aujourd'hui?
Ne var ki, Bay Brenner'ın yaraları çok daha ciddiydi.
Les blessures de M. Brenner étaient plus sérieuses.
Hayır. Bir çok kardeşim var Birine daha ihtiyacım yok.
J'ai déjà des frères, j'ai pas besoin d'en avoir d'autres.
Bundan daha büyük planlarım var. Çok daha büyük planlarım.
J'ai de bien plus grands projets en ce qui vous concerne.
Daha çok zamanımız var.
On a largement le temps.
Yeriniz kaldıysa daha pek çok şarabımız ve abur cuburumuz var.
Si vous voulez aller vous servir, je vous en prie...
Bebeği takip etmeyi bıraktığımızdan beri daha çok boş zamanım var.
J'ai du temps libre, depuis qu'on ne fait plus de bébé.
Çok işim var... ve daha ayakkabıyla mücevherleri seçmeye bile başlamadım.
Je n'ai pas fini, et il reste les chaussures et les bijoux.
Bence bu işte, pornoda kazandığımızdan daha çok para var.
On a plus de chance de gagner du fric avec ça qu'avec le porno qu'on faisait.
Daha çok zamana ihtiyacımız var.
Il nous faut plus de temps.
Birşeyler yapmadan önce çok daha fazla bilgiye ihtiyacımız var.
On a besoin de plus d'info avant d'agir.
Ancak şu anda çok daha acil ihtiyaçlarımız var.
Mais nous avons des besoins plus pressants.
Çünkü ben sana senin bana ihtiyacın olduğundan daha çok ihtiyacım var! Tamam mı?
Car j'ai plus besoin de toi que tu n'as besoin de moi!
Bu televizyonun bir uzay mekiğinden daha çok özelliği var. Daha herşeyini öğrenemedim. Şimdi Taj Mahal'deyiz.
- C'est super compliqué, j'ai du mal à m'y retrouver.
¶ Bir dahaki sefere görüşeceğiz ¶ ¶ Çünkü daha dövecek çok insan var ¶
Pour se bagarrer Et pour donner des coups Faire des films et des chansons Et m'battre avec tout l'monde
- Daha çok var canım, çok var.
C'est pas tout, frangine, loin de là.
Biz dördümüz, çok iyi arkadaşız ve Duddits adında bir arkadaşımız daha var.
Voyez-vous, nous quatre, les meilleurs amis nous avons un autre ami qui se nomme Duddits.
Yani... Sarah ve ben birbirimizi seviyor olsak da... belki de birbirimizi tanımak için daha çok zamana ihtiyacımız var.
Même si Sarah et moi, on s'aime, on avait peut-être besoin de plus de temps pour mieux se connaître.
Şu anda, buna Herb amcadan çok daha fazla ihtiyacım var.
j'en ai plus besoin que l'oncle Herb en ce moment.
- Daha çok adama ihtiyacım var. - Evet.
- Il me faut d'autres hommes.
Sende tanıdığım erkeklerden çok daha fazlası var.
Sauf que...
Öyle berbat zamanlar gördüm ki çok daha kötüsünü görenler de var.
Je ne peux pas m'en empêcher. Je le veux.
Ayrıca belli bir düzenim var ve hayatım böyle. Bu yüzden öncelikle senin için yarın sabah seni götürmem çok daha hayırlı olacaktır.
Ça vaudrait mieux... surtout pour toi, si demain matin, je te ramenais chez toi.
Üstelik, şu anda sanırım onlara benden daha çok onun ihtiyacı var.
Et puis, dans l'immédiat, je pense qu'il en a plus besoin que moi.
Daha çok malzemeye ihtiyacım var.
Il me faut plus de matiere.
seninle aramızda çok fark var. - daha önce olmadığı kadar mı?
On n'est pas si différents.
seninle daha çok zaman geçirmeye ihtiyacım var. - sabrımı zorluyorsun.
Tu dois être patiente, Eva.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]