English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ G ] / Geçen yaz

Geçen yaz traducir francés

940 traducción paralela
Onlarla geçen yaz tanışma zevkine erişmiştim.
- J'ai fait sa connaissance cet été.
Geçen yaz geçirdiği sinir krizini hatırlamıyor musun?
Rappelle-toi sa dépression!
Godfrey, geçen yaz pomeranian'ı öldükten sonra yakınlık gösterdiği ilk şey.
Elle ne s'était attachée à rien depuis la mort de son loulou.
Muhtemelen geçen yaz yaptığı gibi taksiden dışarı atmıştır.
Elle a dû le jeter hors du taxi, comme l'été dernier.
Geçen yaz ölmeden önce yaşlı kafasına esti ve servetinin yarısını, bir milyon sterlini Londra Üniversitesi'ne entomoloji araştırmaları için bıraktı.
Il est mort au printemps dernier, laissant un million de livres. La moitié ira à l'Université de Londres, section entomologique.
İki yabancı askeri ataşe arasında geçen yazışmada şöyle deniyordu :
Adressé par un attaché militaire à un autre, il contenait ces lignes :
Geçen yaz Calhouney'e saldırdığı zaman onu vurmalıydılar.
- L'été dernier, il a déjà mordu Calhouney.
Geçen yaz göller turu yaptık.
Nous avons été dans la région des lacs.
Geçen yaz o da öldü ve ben de bu işe başladım.
Il ne me restait que mon père et il est mort l'été dernier. - Alors j'ai pris ce travail.
Ve sonra geçen yaz... kendini öldürdü.
Et puis, l'été dernier... il s'est tué, Miss Jane.
Diğerini geçen yaz sattım.
J'ai vendu l'autre au printemps.
Geçen yaz oğlum burada çalıştı. Çok çalıştı.
Mon fils a beaucoup travaillé ici l'été dernier.
Geçen yaz ölen Sunkan'ın yerini alıyor.
Il remplace Sunkern, décédé cet été.
Karayolları polisine göre hafta sonu kazalarındaki ölü sayısı geçen yaz aynı günlerdeki ölü sayısına nazaran dört kişi artmış.
La police estime que les accidents des week-ends de cet été ont tué quatre personnes de plus que l'été dernier.
- Geçen yaz bir adamla bir kız boğuldu.
Un homme et une femme, l'été dernier.
- Rosemary geçen yaz ziyaret ettiğimiz St. Daniels... adası hakkında bir kitap okuyordu
Rosemary était occupée à lire une étude anthropologique sur l'île de St-Daniels où nous avions passé l'été précédent.
Geçen yaz seni görmediğimi mi sanıyorsun? Seni her gün gördüm.
Vous croyez que je ne vous voyais pas l'été dernier?
Geçen yazı hatırlıyor musun?
Tu te rappelles, l'été dernier?
Geçen yaz, Shakespeare'in bütün sonelerini ezberledim.
L'été dernier j'ai retenu tous les sonnets de Shakespeare.
Sana geçen yaz Westport'taki hafta sonundan bahsedeyim.
Je vais te parler d'Elaine et moi, l'été dernier, à Westport.
- Geçen yaz Las Vegas'ta.
- À Las Vegas.
Geçen yaz bir yerli getirdi elbiseyi.
Un jeune Indien l'a trouvee l'ete dernier.
Yoksa Tony Zale her şeyiyle şampiyon olduğunu ispatlayıp, Graziano'yu geçen yaz Yankee Stadyumu'nda olduğu gibi evire çevire dövebilecek mi?
- O.? Ou Tony Zale prouvera-t-il qu'il est un grand champion en massacrant Graziano comme il l'a fait au Yankee Stadium l'été dernier?
Geçen yaz böbrek taşımı aldırdım ve iş...
Mon calcul biliaire cet été et les affaires...
Geçen yaz?
L'été dernier?
"İçmek zorundaydım geçen yaz bulduğum sarıyı bulmak için..."
"Il a bien fallu que je boive " pour atteindre cette haute note jaune que j'ai atteinte cet ete. "
Geçen yaz bir konuşmama anlaşması yaptık.
Par un accord tacite, nous ne parlons jamais de l'été dernier.
Günlerin izini bıraktık ardımızda bir heykel galerisi gibi ta ki geçen yaz aniden...
Nous laissions derrière nous un sillage de jours... semblables à une galerie de statues. Jusqu'à ce que... soudain, l'été dernier...
Hepsi geçen yaz başladı.
Tout cela a commencé l'été dernier.
Geçen yaz ben neredeyse kendi aklımı kaçırıyordum.
J'étais moi-même mal en point.
İnanmayı reddettim ta ki geçen yaz aniden, oğlumun haklı olduğunu öğrenene kadar. Öğrendim ki, Encantadas'da bana gösterdiği şey korkunç, kaçınılmaz gerçekti.
Soudain, l'été dernier, j'ai appris que mon fils avait raison... que ce qu'il m'avait montré, aux Galapagos, était l'atroce... l'inéluctable vérité.
Ama geçen yaz burada kaldınız.
L'été dernier, vous êtes restée ici?
Geçen yaz olduğumuz yerde.
C'est là que nous étions l'été dernier...
Siz ve Sebastian, geçen yaz...
Sébastien et vous, l'été dernier...
Geçen yaz o kızın başına çok kötü bir şey gelmiş.
Il est arrivé quelque chose d'effroyable à cette jeune fille.
Sebastian geçen yaz boyunca sarışın açlığı çekti.
Durant tout l'été dernier, Sébastien eut une fringale de blonds.
Doktor, oğlum geçen yaz şiir yazmadı.
Il n'a pas écrit de poème, l'été dernier.
Ama geçen yaz o öldü.
L'été où il est mort.
Geçen yaz yerini almak istemedim.
Je ne tenais pas à partir à votre place, l'été dernier.
Ve geçen yaz o öldü.
Et il est mort ce dernier été.
Geçen yaz. Nasıl başlamıştı?
Comment cela a-t-il commencé?
Her neyse Amalfi'deydi ve geçen yaz, aniden, huysuzlanmaya başladı ve... Devam edin. Devam edemedi.
C'est là, à Amalfi... que soudain, l'été dernier, il commença à se montrer inquiet il ne pouvait poursuivre... il ne pouvait écrire son poème d'été.
Geçen yaz aniden Sebastian genç değildi artık.
Soudain l'été dernier... il cessa d'être jeune...
Ben, asla bir yerden kovulmadım! Beni ormanda kovalayan o yaratık hariç geçen yaz, Ohio'da.
Je n'ai jamais été chassé de nulle part... sauf quand mon vieux me bottait le cul sur toute sa terre de l'Ohio.
Francesca söylemiş. Geçen yaz onu kovduğumuzda.
Non, Francesca, quand on l'a chassée.
Geçen gün internette bir yazı gördüm.
Mais, heum... J'ai vu ça en ligne.
Anselmo, yoldan geçen her şeyi yaz.
Anselmo, marque tout ce que tu vois passer sur la route.
Müziği Felipe Beltran tarafından yazıldı. Bunu geçen seneki Güney Amerika turumuzda yazdı.
Beltrán en a écrit la musique au cours de notre dernière tournée.
Geçen hafta ben hiç tanınmıyordum ve bu hafta adım o büyük tabelada yazılı ve bir sürü bilinen kişiyle böyle bir yerde dans ediyorum.
La semaine dernière j'étais personne... aujourd'hui, mon nom est sur ce panneau... et je danse ici, où tout le monde est quelqu'un!
Geçen yaz, ben...
L'été passé.
... sözü geçen gün... binaya kanunsuz şekilde girdiğini... daktilo çaldığını itiraf ediyor. Burada yazılanları kabul ediyorum.
- Ce mêmejour, déclare avoir pénétré subrepticement une machine à écrire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]