English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ H ] / Hemen gidin

Hemen gidin traducir francés

542 traducción paralela
- Hemen gidin bulun. - Hemen, hanımefendi.
- Envoyez-en chercher tout de suite.
Hemen gidin. Arka kapidan çikin.
Sortez par derrière.
Hemen gidin!
Partez vite!
Lütfen, hemen gidin!
Partez, maintenant!
Hemen gidin buradan.
Sortez!
Hemen gidin lütfen.
Partez... Sinon, je me fâcherai.
Evimden hemen gidin.
Vous ne valez rien!
İsterseniz ikiniz, hemen gidin.
Si vous voulez bien, je vais y aller.
- Merak ettim de... - Hemen gidin. - Dinleyin...
J'étais étonné de ne pas vous voir...
Gidin buradan, hemen gidin!
Oh, allez-vous-en, allez-vous-en!
Gitmelerini istiyorum. Hemen gidin!
Je veux qu'ils partent sans délai.
Onun kendi iyiliği için hemen gidin lütfen.
Pour son bien et pour le vôtre, pouvez-vous partir?
Yani ya iş konuşun ya da hemen gidin.
Alors décidez-vous ou qu'on n'en parle plus.
- Hemen gidin yoksa polis çağırırım.
- Partez ou j'appelle la police.
Bu evi ben buldum, hemen gidin buradan.
C'est mon endroit, partez d'ici.
Bunu deneme sadece Rojo'lar buraya varmadan, hemen gidin.
N'essayez pas. Partez plutôt avant que les Rojos arrivent.
Hemen gidin buradan.
Filez, maintenant!
En iyisi buradan hemen gidin.
Vous feriez mieux de partir vite, M. Anderson.
Vedalaşmaya gerek yok, hemen gidin.
Oubliez le protocole, partez.
- Hemen gidin!
- Fuyez, vite!
Kes sesini. İkiniz de hemen gidin!
Silence et dehors toutes les deux!
Hemen gidin buradan.
Dégagez, maintenant.
Hemen gidin ve Tanrı aşkına kendinize dikkat edin.
Allez, dépêche-toi, et je t'en supplie, fais attention.
Gidin aşağı. Hemen güverteye gelsin!
Allez lui dire de monter sur-le-champ!
Hemen oraya gidin.
A bientôt. Revenez dès que possible.
Lütfen efendim, hemen buradan gidin.
Je vous en prie, partez.
İyi geceler! Teklifsizce çıkın gidin hemen.
N'attendez pas votre tour de partir, mais partez!
Lütfen gidin ve rahatınıza bakın... biz hemen geliyoruz.
Nous vous rejoignons dans un instant.
Hemen gitmelisiniz. Balikçinin kulübesine gidin.
Retourne chez le pêcheur.
Hemen sınırın güneyine gidin adi herifler.
Ils ne sont pas très hospitaliers, patron. Vous feriez mieux de laisser vos voyous dans la partie sud.
20 adam seçin. Atlara bindirin. Ve hemen Mısır sınırına gidin.
Donnez un cheval à 20 hommes, ramassez les bannières égyptiennes.
Pekâlâ, siz çocuklar hemen buradan gidin.
D'accord, allez vous-en tous les deux.
Meursault'a varır varmaz, hemen Hotel du Globe'a gidin.
Arrivés à Meursault.. Vous vous rendez directement à l'hôtel du "Globe".
Hemen Esperanza'ya gidin.
Allez à Esperanza.
onu öyle severiz ki koşarak geri döneriz... o parayı verir, biz de düdüğü çalarız... şimdilik hoşçakal çok geçmeden döneriz... güle güle, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum güle güle diyorum, elveda değil... fazla oyalanmayın, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın hemen dönün... gidin, ama çabuk dönün gidin ve çok şeyle dönün... para dolu cüzdanlar getirin boş şeylerle uğraşmayın... işi çabuk bitirip hemen geri dönün dolgun cüzdanları alın, boşları değil... bugün zengin olalım, çabuk dönün... cebimize altın bir saat girecek saat başı bizi uyaracak...
On l'aime tant Qu'on reviendra Ventre à terre Car c'est lui qui nous nourrit Alors nous chantons
Hemen defolun gidin buradan!
Vous êtes encore là?
Hemen Dr Lester'ın odasına gidin.
Chambre du Dr Lester immédiatement.
Bir at alın ve hemen bölge ofisine gidin. Orada Yüzbaşı Balogh'u bekleyin.
Prenez un cheval et allez au chef-lieu, vous y attendrez le capitaine Balogh.
Gidin hemen!
- Va-t'en vite!
Hemen oraya gidin. Bütün kasabayı satın alırsınız.
Vous pouvez acheter toute la ville et le juge qui va avec.
Hemen! Gidin.
Tous ces salauds mourront un jour!
Gidin, hemen.
Tout de suite!
Her neyse, siz hemen Siskins'in yanına gidin. Çok önemliymiş.
Vous devriez aller voir Siskins, c'est important.
Ana girişten çıkın, güney park etme bögesine gidin, avluyu geçip dinlenme binasına doğru yürüyün, sonra sağa dönüp kiliseye yönelin, oraya varmadan hemen önce sola dönün.
A l'entrée principale, vers le parking sud, traversez la cour et longez le foyer. Après la chapelle, tournez à gauche.
İstersen hemen çağırayım. Şimdi basın gidin buradan.
Je les appelle tout de suite si vous voulez.
Hemen kuzeye, Johannesburg'a gidin, oradan Botswana sınırını geçip -
Vous filez au Nord vers Johannesburg, passez au Botswana...
Lanet olası, gidin ve yapın hemen!
Eh bien, allez-y, tout de suite!
Hemen şimdi kalkın, pencereye gidin camı açın, kafanızı dışarı çıkarıp haykırın :
Allez à la fenêtre, ouvrez-la, penchez-vous et criez :
Oturduğunuz yerden kalkın, hemen şimdi, pencereye gidin!
Levez-vous de vos chaises, allez à la fenêtre!
Siz kanyona gidin hemen!
Monte en haut du canyon.
Gidin. Hemen lütfen.
Partez simplement... maintenant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]