English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ N ] / Ne yapacağım

Ne yapacağım traducir francés

18,016 traducción paralela
Ama peki ne yapacağım ben?
Que suis-je censé faire?
Şimdi ne yapacağım A.J?
Et maintenant, A.J.?
Peki sonra ne yapacağım?
Et après, je fais quoi?
İlk yardım bilen var mı? Ne yapacağımı bilmiyorum.
Vous connaissez les premiers secours?
Ne yapacağımı bilmiyorum.
J'ignore quoi faire. J'ignore quoi faire.
Özel haklarımın ihlali! Bana ne yapacağımı söyleme!
"Intrusion dans ma vie privée" "Ne me dites pas ce que j'ai à faire"
Peggy, ne yapacağım ben?
Qu'est-ce que je vais faire?
Seninle ne yapacağım ben?
Que vais-je pouvoir faire de toi?
Onunla ne yapacağımı bilmiyorum.
Je sais pas quoi faire avec lui.
Büyürken, her gün ne yapacağımı düşündüm.
Enfant, je pensais chaque jour à ce que je ferais plus tard.
Ne yapacağımı söylemeyi tercih ederim, bana kim olduğunu ya da ne olduğumu söylerim.
Je préfère encore les ordres aux jugements.
Ne yapacağım? Onu Rusya'ya geri mi yollayacağım?
Je vais faire quoi, la renvoyer en Russie?
Şimdi sana ne yapacağımı söylemeli miyim?
Je vous dis ce que je vais en faire?
Bana ne yapacağımı söylüyorsun.
Dis-moi quoi faire,
Ne yapacağım peki?
Que dois-je faire, alors?
Ben ne yapacağım?
Que dois-je faire?
Sensiz ne yapacağımızı bilmiyoruz Buck.
Je ne sais pas comment nous ferons sans toi.
Bilmiyorum! Ne yapacağım?
Que vais-je faire?
Peki ben ne yapacağım?
Qu'est-ce que je dois faire?
Hazır mısın? Ne yapacağımızı hatırlıyor musun?
Tu te rappelles ce qu'il faut faire?
Şimdi ne yapacağımızı biliyor musun?
Est-ce que tu sais ce qu'on est supposés faire maintenant?
Bana ne yapacağımı söyleme. Polis çağır.
Ne me dis pas ce que je dois faire.
Başka ne yapacağımı bilmiyordum.
Je n'étais pas heureuse.
Ne yapacağımızı ve nereye gideceğimizi önceden bilmemiz lazım.
Il faut savoir quoi faire et où aller.
Ne yapacağımı bilemediğim için özür dilerim.
Pardonne-moi. Je ne savais pas quoi faire.
Başka bir dublör alırsa ona ne yapacağımı açıklıyorsun Geçen seferki gibi mi?
Tu lui as expliqué ce qui va arriver s'il me refait le coup de la dernière fois?
Savaştan sonra ne yapacağımı bilmiyorum.
Je n'en ai aucune idée.
Ne yapacağımı bilmiyorum! Deme ya.
Et je ne sais pas quoi faire!
Ne yapacağım şim...
Je ne sais pas ce que...
Ancak ne yapacağımı görecek kadar uzun yaşamadı.
Mais elle n'a pas vécu assez longtemps pour voir ce que je ferais.
Kafanı toplarsın sen de. - Tam olarak ne yapacağım?
- M'éviter les ennuis.
Bugün burada, onsuz ne yapacağımızı merak eden insanlar olduğunu biliyorum.
Il y a des gens ici qui se demandent comment on va faire sans elle.
Bana ne yapacağımı söyleme.
Ne me dis pas quoi faire.
Postanenin çevresinde yürüdüğümde ne yapacağım?
Tu veux que je manifeste autour de la poste?
Ne yapacağımı bilmiyorum, şafak.
Je ne sais pas quoi faire.
Ne yapacağımı söyleyemezsin!
Ne me dis pas quoi faire!
Ne, sadece atışımı yapacağım.
Je veux réussir mon coup, c'est tout.
Röportajı bir hanımla yapacağımı söylemediler.
On ne m'avait pas dit que l'interview était avec une femme.
Bu sefer de, şimdi ne yapacağız Alan, dedi.
Puis il m'a dit : Il nous faut quoi, maintenant?
Gidip bunu yapacak olursak sadece gözlem yapacağımıza söz ver.
Si on y va, si on accepte, promets-moi qu'on ne fera qu'observer.
Sanırım burada senin için iyi çalıştım, benim canımı sıkacak ne olursa yapacağından eminim.
Grâce à moi, car elle ferait tout pour me vexer.
Ben Tanrı'nın yapmayacağı bir şey yapacağım.
Alors je vais faire quelque chose que Dieu ne peut pas faire.
Ne yapacağız tatlım?
Qu'est-ce qu'on fait?
Bana Gabriel'in ne bok yapacağını düşünerek yardım ettin?
Qu'est-ce que tu croyais que Gabriel allait faire avec moi?
- Ne yapacağım?
Comment... je...?
Nasıl yapacağımızı bilmediğimiz şeyi çok iyi biliyoruz artık.
On sait exactement ce qu'on ne sait pas faire.
Ne oldu ki? SİNİR'e kaydoldum ve ilk görevimi orada yapacağım.
Je me suis inscrite à Nerve et c'est là qu'est mon premier défi.
Hep sana ne yapacağını mı söylüyor?
C'est toujours lui qui décide pour toi?
Uyandığımda ve birisi bana ne yaptıklarımı anlattığında bu benmişim gibi ya da benim yapacağım bir şeymiş gibi gelmiyor.
Quand je me réveille et qu'on me raconte ce que j'ai fait, ça ne me ressemble pas, ce n'est pas des choses que je ferais.
- Ne? - Yemin ederim yapacağım.
- Je te jure.
Ve eğer annemle böyle konuşmuş olsaydım, Babamın ne yapacağını biliyor musun?
Tu sais ce que mon père m'aurait fait si j'avais parlé ainsi à ma mère?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]