Sen karışma traducir francés
827 traducción paralela
- Sen karışma Alice, ben ne yaptığımı biliyorum.
Ne t'en mêle pas. Je sais ce que je fais.
Sen karışma.
Ne t'en mêle pas.
Bu benim meselem, sen karışma.
C'est mon affaire. T'en mêle pas!
Sen karışma Portekizli.
T'occupe pas, le Portugais!
Sen karışma!
Mêle-toi de tes affaires!
- Sen karışma.
- Te mêle pas de ça.
Punchy, sen karışma.
Punchy, surtout, tu ne dis rien.
- Sen karışma! - Blöf yapıyordun ve oyunda kaldım.
Écoute, Claggett, tu bluffais et on t'a suivi.
- Sen karışma.
- T'occupe!
Sen karışma.
- En cuisine!
- Sen karışma! - Buna hakkın yok!
- Vous ne pouvez pas...
- Sen karışma. Bu Ingrid'le benim aramda.
- C'est entre Ingrid et moi.
Benim, sen karışma. - Kendi paramla ödedim.
- Je l'ai payée avec mon argent.
Sen karışma!
Ne t'en mêle pas!
Bu benim işim, sen karışma
C'est mon boulot. Je m'en charge.
- Reds, sen karışma!
- Reds, calme-toi!
Sen karışma, çekil şuradan!
Je te jure... Toi, pousse-toi! Lâche!
- Sen karışma!
Silence!
- Sen karışma Kapa çeneni!
Tu vas te taire.
- Sen karışma.
- Reste en dehors de ça.
Davey, sen karışma evlat, yoksa bir parmağını uçuruveririm.
Laisse ce revolver tranquille, petit.
Sen bu işe karışma.
Restez en dehors de ça.
Sen bu işe karışma.
Reste en dehors de ça.
- Sen buna karışma.
- Reste en dehors de ça.
- Şimdi, dinle dümbük! Sen bu mevzuya karışma!
- Vous, Simplet, ne vous en mêlez pas.
- Niye? - Ah, sen bu işe karışma!
- Mêlez-vous de vos affaires!
- Sen de bana karışma. Hayatımı yönetmeyi kes.
Alors ne vis pas ma vie à ma place!
- Sen bu işe karışma, hayatım. - Yapmayı başardım.
- J'ai réussi le tour.
Sen karışma be.
De quoi je me méIe?
- Sen bu işe karışma.
- Ne vous mêlez pas de ça.
- Dan, sen karışma!
Ne t'en mêle pas!
- Bu doğru Greenberg. Sen bu işe karışma!
Ne vous en mêlez pas.
Sen bu işe karışma.
Ne vous en mêlez pas.
Karışma sen! Söyle ona yerine dönsün yoksa denize atarım.
Dites-lui qu'il retourne à sa place ou je le jette à l'eau!
- Sen buna karışma.
Laissez-la seule.
Karışma sen.
Laisse tomber!
- Sen bu işe karışma.
Ne vous mêlez pas de ça.
- Molly, sen buna karışma!
Ecarte-toi, Molly.
Asta, sen bu işe karışma.
Asta, ne te mêle pas de ça.
- Karışma sen bu işe.
- Ne te mêle pas de ça.
Sen bu işe karışma.
Vous autres, ne vous en mêlez pas.
Dikkat et oğlum, sen bu işe karışma.
Mets-toi à l'abri, petit!
- Sen kendi işine bakmalısın fakat benimkine değil... kendine saygı duyan diğer yönetmenlerinde işine karışma
On pourrait choisir le vôtre. Je refuse. Toute personne sensée refuserait.
Sen bu işe karışma.
Ne te mêle pas de ça.
- Sen bu işe karışma.
Laisse tomber, veux-tu!
Sen benim işlerime karışma.
- Il va t'épouser? - Ne te mêle pas de ça!
bu işe karışma sen.
Ne vous en mêlez pas.
- Sen bu işe karışma. Migreni var ve çelik bilyelerle oynuyor.
Bon, il a des migraines et il joue avec des billes.
Sen bu işe karışma şerif.
Ne vous en mêlez pas!
- Sen karışma.
- C'est pas bien.
Sen karışma babalık.
Ne vous en mêlez pas. Ça concerne Anchor.
karışma 72
karışmayın 19
sen kimsin 1268
sen kaç yaşındasın 49
sen kaybettin 44
sen kimsin ki 21
sen kaybedersin 20
sen karar ver 57
sen kal 82
sen ki 17
karışmayın 19
sen kimsin 1268
sen kaç yaşındasın 49
sen kaybettin 44
sen kimsin ki 21
sen kaybedersin 20
sen karar ver 57
sen kal 82
sen ki 17
sen kullan 51
sen keyfine bak 22
sen kötüsün 25
sen kendini ne sanıyorsun 49
sen kes sesini 31
sen konuşuyorsun 18
sen kendine bak 48
sen konuş 32
sen kazandın 332
sen kapa çeneni 61
sen keyfine bak 22
sen kötüsün 25
sen kendini ne sanıyorsun 49
sen kes sesini 31
sen konuşuyorsun 18
sen kendine bak 48
sen konuş 32
sen kazandın 332
sen kapa çeneni 61