English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ S ] / Sen kaybettin

Sen kaybettin traducir francés

601 traducción paralela
Korkarım sen kaybettin Hickok.
J'ai peur que vous ayez perdu, Hickok.
Bu bir piyango, Joe. - Ve sen kaybettin.
C'est une loterie et vous avez perdu.
- Sen kaybettin.
- Vous avez perdu.
Sen kaybettin.
A toi l'honneur.
- Sen kaybettin.
- Deux. - Perdu.
Sabata'yla tanış. Sen kaybettin.
C'est lui Sabata, et tu as perdu!
Sen bana borçlusun, sen kaybettin.
C'est toi qui me dois un gage, c'est toi qui as perdu.
Ben kazandım, sen kaybettin.
Je gagne, tu perds.
Sen kaybettin Carl Miller!
Tu as perdu, Carl Miller.
Yakışıklı, sen kaybettin.
Beau... vous avez perdu.
Biz kazandık. Sen kaybettin.
Nous avons gagné, vous avez perdu.
- Demek sen kaybettin.
- Tu l'as perdue!
Sen kaybettin.
Tu as perdu.
Sen kaybettin.
Perdu.
Sen kaybettin, Rock, sen kaybettin!
Tu as perdu, Rock.
Sen kaybettin, kardeşim!
Tu paies, mon frére!
Sen kaybettin.
Vous perdez.
Üçe bir. Sen kaybettin delikanlı.
Ça fait trois contre un.
- Sen aklını mı kaybettin?
- Vous êtes fou? - Oui.
Sen de bir şey mi kaybettin sanıyorsun?
C'est vous qui avez perdu ça?
Karım mizah anlayışını kaybetti. Sen de macera anlayışını kaybettin.
Ma femme a perdu son sens de l'humour, et vous le goût du risque.
Sen onun tanrısını aramaya gittiğinde kaybettin.
Vous l'avez perdu quand il est parti à la recherche de son dieu.
Üzgünüm JJ. Sen yeterince zaman kaybettin.
Tu ne crois pas si bien dire.
Pekla, sen kaybettin, bana 15 kağıt borçlusun.
Tu as perdu.
- Sen kumar oynadın ve kaybettin, Morgan.
Tu as perdu, Morgan.
Çünkü Sam McCord bir serseri ve sen bir altın madeni kaybettin. Alaska'dan ayrılmamalısın.
À cause d'un pauvre type et d'une mine perdue, tu veux quitter l'Alaska?
- Sen ne kadar kaybettin?
- Qu'est-ce qu'il te faut?
- Sen şansını kaybettin.
- Tu as eu ta chance.
Sen hastanı zaten kaybettin doktor.
Tu as perdu ta flamme de Docteur.
Ama sen kaybedemeyeceğin bir şeyi kaybettin.
- Elle arrive. - Merci. Play-back.
- Aklını mı kaybettin sen?
- Mais êtes-vous devenue folle?
Sen şansını kaybettin.
Vous avez passé votre tour.
- Parayı buldunuz mu? - Sen kaybettin mi?
- Tu l'avais donc perdu?
Sen şansını kaybettin.
Vous aviez des vues sur elle, avouez.
Sen karını kaybettin ve biz kişi başı 10,000 $ kaybettik.
Vous avez perdu une femme, et nous 1 0 000 dollars chacun.
Bunu biliyorum, faturayı ödetmek için 10 yıl bekledim. Sen paranı kaybettin, bense hapiste 10 yıl geçirdim.
T'as perdu l'argent et moi j'ai fait dix ans de prison.
Kana bak... Sen hiç böyle kan kaybettin mi?
Vous avez déjà versé votre propre sang?
Hey, sen işini kaybettin değil mi?
C'est pas grave, je le donnerai de mon bureau.
Sen seninkini kaybettin.
Voilà comment elle s'achève.
Tura, sen kaybettin.
Pile, tu perds.
Dostum, sen şimdiden kaybettin.
Mon vieux, vous avez déjà perdu.
Sen de mi aklını kaybettin?
Tu es devenu fou aussi?
Sen bağlantını çok uzun zaman önce kaybettin.
Il y a longtemps que tu l'es.
- Sen aklını mı kaybettin?
- Vous êtes fou ou quoi?
Ve sen İbni Selül, Medine kralı olduğunu söyleyen sen dün gece uyurken krallığını kaybettin!
Et toi, Saloul, qui te disais roi de Médine, tu as perdu ton royaume hier alors que tu dormais!
Unutmayalım ki sen benimleyken kaybettin.
N'oubliez pas que vous l'avez perdu avec moi.
Kendini iyice kaybettin sen.
Tu es inconsciente!
Sen aklını mı kaybettin?
Tu es complètement dingo?
Delirdin mi sen? Aklını mı kaybettin?
- Mais t'es complètement givrée.
Sen, cesaretini kaybettin mi?
Tu as perdu ton courage?
Ayrıca sen şansını kaybettin.
Tu as eu ta chance.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]