English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ö ] / Öyle kalsın

Öyle kalsın traducir francés

276 traducción paralela
Işık bana doğru gelsin ve öyle kalsın.
Sur moi et ne bougez plus.
Bırak öyle kalsın.
Laisse tomber.
Ellerin öyle kalsın.
Laisse tes mains là où elles sont.
- Öyle kalsın, Paula.
- Surtout continuez.
Öyle kalsın.
Laissez-le où il est!
Benim için, bir surat ve numaradan ibaretsin, ve şimdilik bırakalım öyle kalsın.
Tu es qu'une gueule et un numéro.
Bunu konuşmak istemiyorsan, sorun değil. Bırakalım öyle kalsın.
Si vous ne voulez pas en parler, n'en parlons pas.
Bırak, öyle kalsın.
Alors, qu'il en soit ainsi.
Öyle kalsın.
Non, laisse-les.
Öyle kalsın istiyorum.
Je veux qu'elle reste dans cet état.
Bu şeyden ikimiz de sağ çıkabildik. Bırakalım öyle kalsın.
On s'en est sortis vivants, continuons.
Sakın kazımayın. Öyle kalsın.
Ne l'enlevez pas.
Bırakalım öyle kalsın.
Qu'il en soit ainsi.
Öyle kalsın.
Ça devrait aller.
Öyle kalsın.
- Ça me va comme ça.
Mademki alınmış, öyle kalsın.
Bon d'accord, Comme on l'a prise, que ce soit.
Bırak öyle kalsın, beyninde sağlam kalsın.
Tiens-toi peinard pendant que ta tête fonctionne encore.
Öyle kalsın.
Attends une minute.
Beş yıldır bir şey olmadı. Öyle kalsın.
Le calme est revenu, je veux que ça dure.
Bırakın öyle kalsın.
Bon. À son gré.
Aklımda hep öyle kalsın istiyorum.
Et je veux que ça reste ainsi.
Bırakalım öyle kalsın.
C'est très bien comme ça.
Öyle kalsın!
Pourri, quoi!
Etkilenen bölüm sıkıca kapatılsın ve öyle kalsın.
Le compartiment est fermé et pour le moment, ça tient.
Kapatma, öyle kalsın.
La rentre pas. Pose tes mains sur le mur.
Bırak öyle kalsın.
S'il vous plaît.
Tamam, öyle kalsın.
Bloque-la.
Öyle kalsın.
Laisse.
Öyle kalsın. Mükemmel.
Bouge plus, parfait!
İyi, iyi. Bırak da öyle kalsın.
Parfait, continuez comme ça.
Siz bilmiyorsunuz. Bırak öyle kalsın.
Vous ne pouvez pas savoir...
O dudaklar öyle kalsın.
Surtout ne bouge pas de là.
Bırak öyle kalsın.
Laisse-la.
Parçanın sonuna kadar öyle kalsın.
Oui, mais la lumière est trop blanche.
Ömrümde hiç öyle acele etmedim. Az kalsın bir kadını deviriyordum.
J'ai failli renverser une femme.
Öyle de kalsın istiyorum.
Et je veux le rester.
Yani halı temiz ve biz de öyle kalsın istiyoruz. Niye duvara asmıyorsunuz?
Accrochez-le au mur.
Bırakalım öyle kalsın.
N'en parlons plus.
Bu almayışında da kalabalık bastı yaygarayı, elleri yarılasıya alkışladı. Yağlı gece takkeleri havaya fırladı. Sezar tacı istemiyor diye öyle soluk tüketti ki halk az kalsın kokusundan boğulacaktı Sezar.
Voyant ça, la foule a hurlé, applaudi à tout rompre et jeté ses bonnets suants en lâchant de l'haleine puante en telle quantité que César, étouffant, est tombé évanoui.
Öyle de kalsın.
Ça dit "confidentiel".
- Kalsın o zaman. - Olmaz öyle şey.
Je suppose qu'elle n'a rien.
Öyle de kalsın.
Tenons-nous en à ça.
Siperini öyle derin kazmış ki az kalsın kaçak sayılacakmış.
Tu te souviens de Fred Combes? Il est dans la Marine.
- Öyle mi? Bırak kalsın. - Ya da başına bir şey gelmiştir.
A moins qu'il lui soit arrivé quelque chose.
- Yiyeceğin sende kalsın. - Olmaz öyle şey!
- Ce serait vous l'ôter de la bouche.
Öyle ki, verdiğiniz sadaka gizli kalsın.
Que ton aumône soit secrète.
Tavuk kalsın, öyle mi?
Alors, je mets pas de poulet?
Jocelyn'in gözlerini az kalsın çıkarıyordun öyle değil mi?
- Tu as failli éborgner Jocelyne, une fois!
Bu aramızda kalsın. sözü geçen kadının o olduğunu tahmin etmiş olmalısın öyle değil mi?
Vous auriez pu deviner que c'était elle, la dame en question.
Öyle de kalsın.
Tenons-nous-en à cela.
Öyle kalsın.
Reste comme ça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]