English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Bir sorunum var

Bir sorunum var traducir portugués

861 traducción paralela
Bir sorunum var. Bana yardım edebilirsin.
Tenho um problema e você pode ajudar-me.
Bana yardım edebileceğini düşündüğüm bir sorunum var.
Tenho um problema e pensei que talvez me possa ajudar.
- Bir sorunum var, Peder.
- Tenho um problema, Padre.
Bir sorunum var.
Tenho um problema.
Bay Chavasse, bir sorunum var.
Tenho um problema. Quero que investigue alguém.
- Nasıl söylenir bilmiyorum. Ama kızlar konusunda bir sorunum var.
- Não sei como dizer, mas tenho esta coisa com raparigas.
Bak canım, bir sorunum var.
Entäo, querido, tenho um problema.
Büyük bir sorunum var...
Um terrível problema...
Benim başka bir sorunum var.
Tenho outro problema :
Evet, çok basit olabilir ama bir sorunum var.
Pode ser elementar, mas tenho um problema.
Senin neyin var? Hiçbir şeyim yok. Elbelte, benim de bir sorunum var.
Nada, a não ser o nosso problema.
- Çok ciddi bir sorunum var.
Acho que se trata de uma coisa gravíssima.
İşim biraz uzayacak çünkü ön koltukta bilinmeyen bir sorunum var. Tamam mı? Tamam, efendim.
Vai demorar mais porque... apareceu um imprevisto com o qual não contávamos, certo?
İsterdim ama bir sorunum var.
Até gostava, mas tenho um problema.
- Philippe, çok büyük bir sorunum var.
- Está bem. Olhe Philippe, tenho um grande problema.
Senin sevimli bir annen, benimse bir sorunum var.
Bom, tens uma mãe encantadora, e eu tenho um problema.
Üst kademelerle zaten ciddi bir sorunum var.
Já tenho um problema grave para resolver com as altas patentes.
Şu anda, sayım formlarımı dolduruyorum ve feci bir sorunum var.
Estou preenchendo meu formulário do censo neste momento e tenho um problema horrível.
- Arthur büyük bir sorunum var.
- Arthur, tenho um grande problema.
Francis ismiyle bir sorunum var da, bilirsin. Ben...
Tive um pequeno problema com o Francis, sabes.
Ama burada küçük bir sorunum var.
Sim. Mas tenho um pequeno problema.
- Ama bir sorunum var.
- Mas tenho um problema.
Roland, bu akşam ufak bir sorunum var.
Roland, tenho um pequeno problema para esta noite.
" Çok mikrobik bir sorunum var.
Olá, eu tenho uma falha glandular terrível.
Otoriteye karşı büyük bir sorunum var. S izin hatanız değil.
Tenho um problema tremendo com a autoridade.
Bir sorunum var.
Tenho um pequeno problema.
Bir sorunum var efendim.
Estou com um problema.
O çocukla ilgili büyük bir sorunum var.
Estou a ter um problema muito grande com o teu rapaz.
Küçük bir sorunum var.
Eu tenho um problema.
Küçük bir sorunum var.
Tenho um pequeno problema.
Bob, sanırım küçük bir sorunum var.
Bob, acho que estou com um problema.
Clifford, bir sorunum var.
Clifford, tenho um problema.
Benim... bir sorunum var.
- Eu... tenho um problema.
- Benim bir sorunum var.
- Tenho um problema.
Gerçekten bir sorunum var.
Tenho realmente um problema.
Ancak bir sorunum var.
Mas tenho um problema.
Hank, burada bir sorunum var.
Que se passa? Hank, talvez tenha problemas aqui.
Freddy şehir dışındaysa büyük bir sorunum var demektir.
Se o Freddy está fora da cidade, tenho realmente um problema.
- Elvira... - Ne oldu? - Bir sorunum var.
Lina, tenho um problema.
Ufak bir sorunum var.
Tenho um pequeno problema.
Ama bir sorunum var. Belki sen yardım edebilirsin.
Mas tenho um problema e acho que talvez me possa ajudar.
Ricky'yle bir sorunum var.
Ouve, tenho um problema com o Ricky.
Sizi işinizden alıkoymayayım fakat yardım etmenizi istediğim bir sorunum var.
Não quero atrasá-lo... mas tenho uma questão pessoal... para a qual preciso da sua ajuda.
Beyler... benim küçük bir sorunum var.
Rapazes... tenho um pequeno problema.
Şimdi zamanı değil! Bir sürü başka sorunum var!
Agora não, tenho outros problemas na cabeça!
Bir sorunum var, tamam.
- É um problema.
Burada bir sorunum var.
Estou com um problema!
İsimler ve yüzlerle ilgili sorunum var, ama bir arabayı asla unutmam.
Tenho um problema com nomes e caras, mas nunca esqueço um carro.
Zencilerle bir sorunum yok ama bu oyunda onlardan çok fazla var.
Não tenho nada contra os de cor. Mas há demasiados em jogo.
John, tıbbi bir ölüm kalım sorunum var.
John, estou com um problema médico de vida ou de morte.
Evet bir çok sorunum var.
Sim, tenho um monte de problemas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]