Biraz zaman tanı traducir portugués
602 traducción paralela
- Biraz zaman tanı annecik.
- Dá-lhe tempo Mamã, vamos.
Moskova'ya biraz zaman tanı.
Tem de se dar algum tempo a Moscovo.
Ona biraz zaman tanı, dayak atma sırası ona gelir.
Dá tempo ao rapaz, há-de ser ele quem lhes vai dar uma sova, não é?
Ruhumdaki şeytanın üstesinden gelmem için biraz zaman tanı.
Tempo para ultrapassar este sentimento de que há algo de mau em mim.
Yani, kendine biraz zaman tanı.
Acho mesmo. Dá algum tempo a ti mesma.
Kanun adamlarını bulup benimle beraber getirebilmek için bana biraz zaman tanıyın.
Dê-me tempo para ir falar com as forças da lei e traze-los comigo.
Tabii, bana biraz zaman tanırsan...
É claro que, se me desse um pouco mais de tempo...
Kendimize biraz zaman tanıyalım.
Vamos com calma.
Ona biraz zaman tanı.
Dê tempo a ele.
Bana biraz zaman tanıyın. Delilleri kesin getireceğim.
Mr Bracket, dê-me algum tempo e eu vou provar-lhe.
İtalya Bankası durumu güç olanlara... ... biraz zaman tanıyacak.
O Banco da Itália esta dando tempo extra.
Biraz zaman tanıyın, Danny güzelce uyum sağlayacaktır.
Dê um pouco de tempo, e Danny vai ajustar-se muito bem.
Bana biraz zaman tanımalısınız.
Tem de me dar tempo.
Bana biraz zaman tanıyın, olmaz mı?
Abram caminho.
- Biraz zaman tanı, Harv.
- Calma, Harvey.
- Belki oraya ulaşmıştır. - Biraz zaman tanıyalım.
- Talvez ele esteja lá.
Bu bize biraz zaman tanır.
Dá-nos algum tempo.
O zaman ben kendim büyütürüm. Sadece biraz zaman tanı, bana..
Posso deixar crescer as minhas, dá-me tempo.
Ona biraz zaman tanı Tony.
Tem paciência, Tony.
Öfkeyle kalkmayın, ne yapacağınıza karar vermek için kendinize biraz zaman tanıyın lütfen.
Não vos entregueis á vossa ira e considerai o que quereis fazer.
Biraz zaman tanı bana. Biraz sürer.
Deixa-me ao menos respirar.
Bak, kimseye zarar gelmedi ve biraz zaman tanırsan unutulacak.
Olhe, ninguém se feriu. E com o tempo isso será esquecido.
- Hayır, ona biraz zaman tanıyalım.
- Não, vamos dar-lhe um momento.
Araştırmalarım için bana biraz zaman tanı.
Olha, dá-me um tempo. Vou saber por aí.
Ona biraz zaman tanı.
Dá-lhe uma margem de tempo razoável.
Biraz zaman tanı.
Dê-me algum tempo.
Biraz zaman tanı.
- Deixa-me.
Ona biraz zaman tanı.
Deixa-o em paz.
Ona biraz zaman tanımalısın.
Temos que dar-lhe tempo. Ele há-de ajustar-se.
Yüreğine biraz zaman tanı.
Dá ao teu coração tempo para pensar.
- Kendine biraz zaman tanı.
- Leve as coisas com calma.
Biraz zaman tanı, tatlım.
Dá tempo ao tempo, querida.
Bazen benim için de zor oluyor, ama biraz zaman tanımalısın Betty.
Às vezes, também é duro para mim, mas tem de dar tempo ao tempo, Betty.
Yasemin'e sakinleşmesi için biraz zaman tanıyın.
Dá tempo à Jasmine para se acalmar.
Lidya biraz zaman tanı.
Ei, me dê um tempo.
Sadece kendimi biraz dezavantajlı hissediyorum. Ne zaman biriyle tanışsam Maxim'in kız kardeşi, hatta hizmetçilerle hepsinin aynı şeyi düşündüğünü biliyorum.
É apenas uma sensação como de desvantagem todas as vezes que encontro alguém, a irmã de Maxim ou até os criados, sei que acham todos a mesma coisa.
- Ona biraz zaman tanı.
- Dá-lhe tempo.
Gevşe biraz. Kendine zaman tanı.
Não tenha pressa.
Bana biraz daha zaman tanı.
Dar-me-á um pouco mais de tempo?
Ve biraz daha tembellik edecek zaman tanı.
E dá-me mais folga desta vez.
Şu emektar penisime biraz eğlenmesi için zaman tanıyın.
Só o tempo de fazer gozar o bastão da minha velhice.
Müsaade et de şu lanet şeylerin hepsi bir araya gelsin. Sana biraz daha zaman tanımam gerekiyor.
Deixa-me somar estas coisas para que sou suposto dar-te mais tempo.
Ona biraz daha zaman tanıyalım.
Agora vamos dar-lhe mais tempo, para ter certeza.
Vincent, lütfen. Bana biraz daha zaman tanımalısın.
Por favor, Vincent, dá-me mais tempo.
Sizinle konuşarak biraz zaman geçireceğiz ve size kendimi tanıtacağım.
Vamos passar algum tempo um com o outro e quero-me apresentar.
Şimdi biraz gevşeyip dostlarını dostlarımızla tanıştırma zamanı geldi.
Agora acho... que já podes trazer os teus amigos.
Biraz daha zaman tanı.
Dá-lhe mais algum tempo.
Neyse, tanıştıktan sonra, ne zaman sokakta karşılaşsak.. .. veya lobide, veya her neyse.. .. durup biraz çene çalardık.
Depois disso, sempre que nos encontrávamos na rua, na entrada, ou fosse onde fosse, parávamos e conversávamos.
Kendinize yas tutmak için biraz zaman tanıyın.
O desgosto há-de passar.
Kendine biraz zaman tanımalısın.
Tem de dar um tempo para o seu divórcio.
Bana biraz daha zaman tanı Allah aşkına!
Dê-me um pouco mais de tempo, pelo amor de Deus!
biraz zaman ver 21
biraz zaman alacak 42
biraz zaman alabilir 27
biraz zamana ihtiyacım var 20
tania 31
tanıştığımıza memnun oldum 682
tanıştığıma memnun oldum 181
tanıştık 50
tanımıyorum 192
tanıyorum 129
biraz zaman alacak 42
biraz zaman alabilir 27
biraz zamana ihtiyacım var 20
tania 31
tanıştığımıza memnun oldum 682
tanıştığıma memnun oldum 181
tanıştık 50
tanımıyorum 192
tanıyorum 129
tanıyor musun 144
tanıyorsun 27
tanışıyor muyuz 68
tanıştığımıza çok memnun oldum 59
tanışmıştık 55
tanıştırayım 91
tanımıyorsun 24
tanıştığıma çok memnun oldum 22
tanıştığıma sevindim 39
tanıştığımıza sevindim 445
tanıyorsun 27
tanışıyor muyuz 68
tanıştığımıza çok memnun oldum 59
tanışmıştık 55
tanıştırayım 91
tanımıyorsun 24
tanıştığıma çok memnun oldum 22
tanıştığıma sevindim 39
tanıştığımıza sevindim 445